Yargıtay Kararı 7. Ceza Dairesi 2020/4853 E. 2023/4449 K. 09.05.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 7. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2020/4853
KARAR NO : 2023/4449
KARAR TARİHİ : 09.05.2023

B O Z M A Ü Z E R İ N E

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : 5607 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu’na muhalefet
HÜKÜM : Mahkûmiyet
TEMYİZ EDENLER : Katılan vekili, sanık müdafii
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Onama

Sanık hakkında bozma üzerine kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenlerin hükmü temyize hak ve yetkilerinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteklerinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteklerinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. Karşıyaka 1. Asliye Ceza Mahkemesinin, 10.10.2013 tarihli ve 2013/378 Esas, 2013/501 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında 5607 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu’na (5607 sayılı Kanun) muhalefet suçundan aynı Kanun’un 3 üncü maddesinin onsekizinci fıkrası ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 62 nci maddesinin birinci fıkrası ve aynı Kanun’un 52 nci maddesinin ikinci fıkrası
gereğince 2 yıl 6 … hapis ve 2.500,00 TL adlî para cezası ile cezalandırılmasına, 53 üncü maddesi gereğince hak yoksunluklarına, suça konu kaçak eşyaların 54 üncü maddesi uyarınca müsaderesine, müsadere şartları gerçekleşmediğinden araç sicilindeki şerhin kaldırılmasına karar verilmiştir.

2.Anılan kararın katılan vekili ve sanık tarafından temyizi üzerine Yargıtay (Kapatılan) 19. Ceza Dairesinin 05.05.2020 tarihli ve 2019/1783 Esas, 2020/3136 Karar sayılı ilâmıyla; nakil aracının iadesi kararının onanmasına, mahkumiyet kararı bakımından ise; 7242 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un 61 inci ve 62 nci maddeleriyle değişik 5607 sayılı Kanun’un 3 üncü ve 5 inci maddelerinde yapılan değişikliklerin, hakkında mahkûmiyet hükmü kurulmuş sanık lehine olması nedeniyle sair yönleri incelenmeden bozulmasına karar verilmiştir.

3.Bozma uyarınca yapılan yargılama sonrasında Karşıyaka 1. Asliye Ceza Mahkemesinin, 18.09.2020 tarihli ve 2020/463 Esas, 2020/591 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında 5607 sayılı Kanun’a muhalefet suçundan aynı Kanun’un 3 üncü maddesinin onsekizinci ve yirmiikinci fıkraları ile 5237 sayılı Kanun’ un 62 nci maddesinin birinci fıkrası, 52 nci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca 1 yıl 3 … hapis ve 20,00 TL adlî para cezası ile cezalandırılmasına, 53 üncü maddesi gereği hak yoksunluklarına, suça konu kaçak eşyaların 54 üncü maddesinin dördüncü fıkrası gereğince müsaderesine müsadere şartları gerçekleşmediğinden araç trafik kaydındaki şerhin kaldırılmasına karar verilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
1.Katılan vekilinin temyiz sebepleri; uyarlama koşullarının gerçekleşmediğine, sanığın aynı suçtan başkaca dosyalar kapsamında almış olduğu cezalar ve cezanın amacı birlikte değerlendirildiğinde, suça konu eşyanın değerinin pek hafif olarak kabul edilmesinin kanuna aykırı olduğuna, eksik ceza tayininin cezanın caydırıcılığını engellediğine, belirtilen ve re’sen tespit edilecek nedenler ile kararın bozulması talebine ilişkindir.

2.Sanık müdafiinin temyiz sebepleri; mahkumiyet kararının gerekçesiz olduğuna, kanunlarda yer alan düzenlemeler uyarınca gerekçesizliğin hukuka kesin aykırılık halini oluşturduğuna, ceza tayininde alt sınırdan uzaklaşılması bakımından da hükümde gerekçe bulunmadığına, dosya kapsamı ile atılı suçun sanık tarafından işlendiği hususunda kesin ve inandırıcı delil bulunmadığına, ceza yargılaması kapsamında verilecek mahkumiyet kararının, büyük ya da … olasılığa değil, her türlü şüpheden uzak kesinliğe dayanması gerektiğine, suçu kabul anlamına gelmemekle birlikte, Hazine zararının karşılanması hususunda ihtarat yapılmadan karar verildiğine, belirtilen ve re’sen tespit edilecek nedenlere kararın bozulması talebine ilişkidir.

III. OLAY VE OLGULAR
1.Sanığın sevk ve idaresinde bulunan araçta yapılan aramada 300 karton gümrük kaçağı sigara tespit edilmiştir.

2.Sanık, bozma öncesinde alınan savunmasında, sigaraları Cumhuriyet Mahallesinde bulunan pazaryeri üst kısmında açık kimlik ve adresini bilmediği bir kişiden içmek amaçlı satın aldığını, sigaraları daha önceden yanında bulunan araca koyduğunu, getirirken yolda hakkında kovuşturmaya yer olmadığına karar verilen arkadaşı Ümit Fidantek’i gördüğünü, onu da araca aldığını, memurlar tarafından Mahkeme
kararına istinaden yapılan arama üzerine aracında sigaraların yakalandığını, suç kastının bulunmadığını beyan etmiştir.

3.Bozma sonrasında gerçekleştirilen kovuşturma aşamasında sanığa gönderilen davetiyede, gümrüklenmiş değerin iki katı kadar tutarın kamu zararı olduğu ve duruşma gününe kadar ödenmesi durumunda ceza indiriminden faydalanabileceğine dair ihtaratın bulunduğu, sanığın ise duruşmaya katılmadığı anlaşılmıştır.

IV. GEREKÇE
Yargıtay (Kapatılan) 19. Ceza Dairesinin 05.05.2020 tarihli ve 2019/1783 Esas, 2020/3136 Karar sayılı ilâmıyla; nakil aracının iadesi kararının onanmasına karar verilmesine karşın, bozma sonrasında yapılan yargılamada tekrar müsadere şartları gerçekleşmediğinden araç trafik kaydındaki şerhin kaldırılmasına karar verilmesinin hukuki değerden yoksun olduğu anlaşılarak yapılan incelemede;

1.Suç tarihi ve ele geçen eşyanın niteliğine göre sanığın eyleminin 11.04.2013 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 6455 Kanun ile değişik 5607 sayılı Kanun’ un 3 üncü maddesinin onsekizinci fıkrası kapsamında kaldığı, ancak suç tarihinden sonra ise 28.06.2014 tarihli Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 Kanun ile değişik 5607 sayılı Kanun’un 3 üncü maddesinin onsekizinci fıkrasının son cümlesi delaletiyle aynı maddenin beşinci ve onuncu fıkraları kapsamında bulunduğu nazara alınarak suç tarihinde yürürlükte olan 6455 sayılı Kanun ile değişik 5607 sayılı Kanun’ un 3 üncü maddesinin onsekizinci fıkrası ile 6545 ve 7242 sayılı Kanunlar ile değiştirilen 5607 sayılı Kanun’ un 3 üncü maddesinin onsekizinci fıkrasının son cümlesi delaletiyle aynı maddenin beşinci, onuncu ve yirmiikinci (10.12.2022 tarihli Resmî Gazete’de yayımlanıp, aynı gün yürürlüğe giren 7423 sayılı Kanun’ un 8 inci maddesi ile 5607 sayılı Kanun’ un 3 üncü maddesinin yirmiikinci fıkrasının ”yirmiüçüncü” fıkrası olarak değiştirildiği gözetilerek) fıkraları somut olaya uygulanarak belirlenen sonuç cezalar karşılaştırılmak suretiyle sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri gerekirken karma uygulama yapılarak yazılı şekilde hüküm tesisi,

2.Suç tarihinde yürürlükte olan 5607 sayılı Kanun’ un 5 inci maddesinin ikinci fıkrasının ”…Yedinci fıkrası hariç, 3 üncü maddede tanımlanan suçlardan birini işlemiş olan kişi, etkin pişmanlık göstererek, soruşturma evresi sona erinceye kadar suç konusu eşyanın gümrüklenmiş değerinin iki katı kadar parayı … Hâzinesine ödediği takdirde, hakkında, bu kanunda tanımlanan kaçakçılık suçlarından dolayı verilecek ceza yarı oranında indirilir. Bu fıkra hükmü, mükerrirler hakkında veya suçun bir örgütün faaliyeti çerçevesinde işlenmesi halinde uygulanmaz…” hükmünü içerdiği, 7242 sayılı Kanun’ un 62 nci maddesi ile 5607 sayılı Kanun’ un 5 inci maddesinin ikinci fıkrasında yapılan değişiklik uyarınca kovuşturma aşamasında da etkin pişmanlık uygulamasının olanaklı hale geldiği ve suça konu kaçak eşyanın gümrüklenmiş değerinin iki katı kadar paranın hüküm verilinceye kadar … Hazinesine ödenmesi halinde verilecek cezada soruşturma aşamasında ihtarat yapılmamış ise 1/2, ihtarat yapılmış ise 1/3 oranında indirim uygulanacağının anlaşılması karşısında; soruşturma aşamasında kendisine etkin pişmanlık hususunda ihtarat yapılmayan sanık hakkında, mahkemece, suça konu kaçak eşyanın gümrüklenmiş değerinin iki katı kadar parayı … Hazinesine ödediği takdirde cezada indirim yapılacağı hususundaki ihtaratın, gerek yasal düzenlemeleri içermemesi gerekse ödenmesi ihtar edilen miktarın kamu zararı olduğunun belirtilmesi sureti ile usule aykırı olması, hukuka aykırı bulunmuştur.

V. KARAR
Gerekçe bölümününde açıklanan nedenlerle Karşıyaka 1. Asliye Ceza Mahkemesinin, 18.09.2020 tarihli ve 2020/463 Esas, 2020/591 Karar sayılı kararına yönelik katılan vekili ile sanık müdafiinin temyiz isteği yerinde görüldüğünden hükmün, 1412 sayılı Kanun’un 321 inci maddesi gereği, Tebliğname’ye aykırı olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA,

Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,

09.05.2023 tarihinde karar verildi.