YARGITAY KARARI
DAİRE : 7. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2020/4813
KARAR NO : 2023/4020
KARAR TARİHİ : 11.04.2023
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2014/1391 E., 2015/409 K.
MALEN SORUMLU : Burak Uluslararası Nakliyat Taşımacılık ve Gıda Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi
SUÇ : 5607 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu’na muhalefet
HÜKÜM : Beraat, kaçak eşyanın müsaderesi, nakil aracının iadesi
TEMYİZ EDENLER : O yer Cumhuriyet savcısı, üst Cumhuriyet savcısı, katılan … İdaresi vekili
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Bozma
Sanık hakkında kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 … maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 … maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, … tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenlerin hükmü temyize hak ve yetkilerinin bulunduğu,1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteklerinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteklerinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:
I. HUKUKÎ SÜREÇ
Hassa Asliye Ceza Mahkemesinin 03.04.2015 tarihli ve 2014/1391 Esas, 2015/409 Karar sayılı kararı ile
sanığın kaçakçılık suçundan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 223 üncü maddesinin ikinci fıkrasının (e) bendi uyarınca beraatine, kaçak eşyanın müsaderesine, nakil aracının iadesine kararı verilmiştir.
II. TEMYİZ SEBEPLER
A. O Yer Cumhuriyet Savcısı Ve Üst Cumhuriyet Savcısının Temyiz Sebepleri
Arama işleminin hukuka uygun olduğuna, sanığın sübuta … kaçakçılık suçundan iddianamedeki sevk maddeleri uyarınca cezalandırılması gerektiğine ilişkindir.
B. Katılan … İdaresi Vekilinin Temyiz Sebebi
Sanık hakkında verilen beraat kararı ve nakil aracının iadesinin hukuka aykırı olduğuna, re’sen gözetilecek sebeplere ilişkindir.
III. OLAY VE OLGULAR
1.Kolluk görevlilerince Hassa İlçesi, Girne Mahallesi, Çevre Yolu Bintaş Kavşağında, Hassa Sulh Ceza Hakimliğinin 14.07.2014 tarihli, 2014/269 Değişik İş sayılı önleme araması kararı ile yapılan yol uygulamasında, sanığın sevk ve idaresindeki malen sorumlu Burak Uluslararası Nakliyat Taşımacılık ve Gıda Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi adına kayıtlı 27 BU … plaka sayılı çekiciye bağlı 79 DR … plaka sayılı dorsenin deposunda 400 litre ulusal marker seviyesi geçersiz kaçak motorin ele geçirildiği anlaşılmıştır.
2.Kaçak eşyaya mahsus tespit varakası dava dosyasında bulunmaktadır.
3.Hassa Sulh Ceza Hakimliğinin 14.07.2014 tarihli, 2014/269 Değişik İş sayılı önleme araması kararının bir örneği dosyada bulunmaktadır.
4.İnönü Üniversitesi Akaryakıt/Petrol Analiz Laboratuvarından alınan 11.08.2014 tarihli rapor içeriğine göre suça konu eşyadan alınan numunenin mineral yağ eklenerek tağşiş edilmiş motorin olduğu anlaşılmıştır.
5.Sanık savunmalarında, suçlamayı kabul etmediğini, sürücüsü olduğu aracın şoförlüğünü yaptığını, ele geçirilen akaryakıtı çalıştığı malen sorumlu şirket yetkililerinin temin ettiğini, beyan etmiştir.
6.Malen sorumlu Burak Uluslararası Nakliyat Taşımacılık ve Gıda Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi yetkili temsilcisi tarafından ibraz edilen beyan dilekçesi ve ekinde yer alan 18.07.2014 tarihli beyanname sureti dosyada mevcuttur.
IV. GEREKÇE
A. Nakilde Kullanılan 27 BU 548 Plaka Sayılı Aracın İadesi Yönünden
Sanık savunmaları ve tüm dosya kapsamından, malen sorumlu Burak Uluslararası Nakliyat Taşımacılık ve Gıda Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi adına kayıtlı aracın zulalı deposunda ele geçen 400 litre kaçak motorinin ağırlık veya hacim olarak suçta kullanılan aracın ağırlıklı bölümünü oluşturmadığı anlaşılmakla 5607 sayılı Kanun’un 13 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi gereği aracın iadesine karar verilmesinde herhangi bir hukuka aykırılık bulunmamıştır.
Ancak;
Sanık hakkında kurulan hükümde, Yargıtay tarafından düzeltilmesi mümkün görülen, suçta kullanılan nakil aracının masrafı sanıktan alınmak suretiyle zulası sökülerek sahibine iadesi yerine yazılı şekilde hüküm tesisi, hukuka aykırı bulunmuştur.
B. Sanık Hakkında Kurulan Mahkûmiyet Hükümleri Yönünden
1.Olay tutanağı, Ulusal Marker Tespit Tutanağı ve Kaçak Eşyaya Mahsus Tespit Varakasına göre sanıktan ele geçen 400 litre kaçak akaryakıt olduğu halde, iddianamede 250 litre kaçak akaryakıt için dava açılması ve mahkemenin kabulünde de 250 litre olması karşısında; dava konusu edilmeyen 150 litre kaçak akaryakıt için dava açılması sağlanarak her iki dava birleştirilerek yapılacak yargılama neticesinde sanığın hukuki durumunun belirlenmesinde zorunluluk bulunmaktadır.
2.Yol kontrolünde önleme araması ile yapılan arama sonucunda aracın deposunda 400 litre kaçak akaryakıt ele geçirilmesi şeklinde gerçekleşen olayda; önleme araması kararı sonucu yapılan arama işleminin usule uygun olduğu, sanığın çalıştığı şirket yetkilileri tarafından suça konu akaryakıtın yurt dışı muafiyet kapsamında getirildiği iddia edilip belge sunulmuş ise de, İnönü Üniversitesi Akaryakıt/Petrol Analiz Laboratuvarından alınan 11.08.2014 tarihli rapor içeriğine göre suça konu eşyanın mineral yağ eklenerek tağşiş edilmiş motorin olduğunun anlaşılması karşısında, muafiyet kapsamında getirilen akaryakıt olamayacağı, sanığın aşamalardaki savunmalarında da ele geçirilen akaryakıtı çalıştığı şirket yetkililerinin temin ettiğini beyan etmesi nedeniyle anılan şirket yetkilileri dinlenilerek suça konu akaryakıtı sanığın mı yoksa deponun doldurulup aracın sanığa teslim edilip edilmediği sorularak sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri yerine eksik kovuşturma ile yazılı şekilde hüküm tesisi, hukuka aykırı bulunmuştur.
V. KARAR
A. Nakilde Kullanılan 27 BU 548 Plaka Sayılı Aracın İadesi Yönünden
Gerekçe bölümünde (A) bendinde açıklanan nedenle Hassa Asliye Ceza Mahkemesinin 03.04.2015 tarihli ve 2014/1391 Esas, 2015/409 Karar sayılı kararına yönelik o yer Cumhuriyet savcısı, üst Cumhuriyet savcısı ve katılan … İdaresi vekilinin temyiz istekleri yerinde görüldüğünden hükmün, 1412 sayılı Kanun’un 321 … maddesi gereği BOZULMASINA, bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden aynı Kanun’un 322 nci maddesi gereği hüküm fıkrasında yer alan hükmün nakil aracının iadesine ilişkin bendinde bulunan “iadesine” ibaresinden önce gelmek üzere “zula deposu masrafı sanıktan alınmak suretiyle sökülerek” ibaresinin eklenmesi ve sair kısımların aynen bırakılması suretiyle hükmün, Tebliğname’ye aykırı olarak, oy çokluğuyla DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
B. Sanık Hakkında Kurulan Mahkûmiyet Hükmü Yönünden
Gerekçe bölümünde (B) bendinde açıklanan nedenle Hassa Asliye Ceza Mahkemesinin 03.04.2015 tarihli ve 2014/1391 Esas, 2015/409 Karar sayılı kararına yönelik o yer Cumhuriyet savcısı, üst Cumhuriyet savcısı ve katılan … İdaresi vekilinin temyiz istekleri yerinde görüldüğünden hükmün, 1412 sayılı Kanun’un 321 … maddesi gereği, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA,
Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
11.04.2023 tarihinde karar verildi.
(K.K.D)
KISMİ KARŞI DÜŞÜNCE
Sanık … hakkında, 5607 sayılı Yasaya aykırılık suçundan kurulan hükmün o yer ve üst Cumhuriyet Savcıları ile katılan İdare vekili tarafından temyizi üzerine, sayın çoğunluğun hükmün müsadereye ilişkin fıkrasının onanmasına dair kararı yerinde değildir. Şöyle ki;
Yerel Mahkemenin 03.04.2015 tarih ve 2015/409 K sayılı kararıyla sanığın 5607 sayılı Yasaya aykırılık suçundan beraatine, suçta kullanılan aracın müsaderesine yer olmadığına karar verilmiştir. Temyiz incelemesi yapan Dairemiz, hükmün suçta kullanılan aracın müsaderesine yer olmadığına ilişkin fıkrasının onanmasına, beraate ilişkin kısmının ise eksik incelemede bozulmasına karar vermiştir.
Esas hükümle birlikte Yargıtay’ın temyiz incelemesine tabi tutulan müsadere kararının, aynı davanın konusunu oluşturan suça doğrudan bağlı olduğu hallerde suça ilişkin beraat ya da mahkumiyet hükmü bozulduğunda, bu hükme bağlı olarak verilen müsadereye ilişkin hüküm fıkrasının onanması ya da düzeltilerek onanması mümkün değildir. Nitekim doktrindeki görüşler ile Yargıtay Ceza Genel Kurulu kararları da bu yöndedir. Hükmün bozulması durumunda hüküm tümüyle ortadan …, kısmi kesinleşme olmaz. (Nurullah Kunter, Temyiz Kanunyolunda Reform, Cumhuriyetin Ellinci Yılında Ceza Adalet Reformunun İlkeleri Sempozyumu Kanun Yolları, İstanbul 1973, s 97; Feridun Yenisey, Ayşe Nuhoğlu, Ceza Muhakemesi Hukuku, Seçkin, 5. Baskı, Ankara, Ekim 2017, s. 963; Veli … Özbek, M. Nihat Kanbur, Koray …, Pınar Bacaksız, İlker Tepe, Ceza Muhakemesi Hukuku, Seçkin, Ankara 2011, s. 733). Bir karar bozulmakla tümüyle ortadan kalkmış ve hukuki gerekliliğini yitirmiş olacağından mahkeme bozmaya uyarsa yeni bir hüküm kurmak zorundadır. (Yargıtay Ceza Genel Kurulu, 14.11.1994 tarih ve 1994/5-262/280 E-K; 26.12.1994, 1994/1-350/375 E-K). Yukarda anlatılan doktrindeki görüşler ve Ceza Genel Kurulu kararlarına göre, özetle, bir karar hangi nedenle ve ne yönde bozulursa bozulsun tümüyle ortana kalkacak ve hukuki sonuç doğurma özelliğini kaybedecektir. Yine; Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 11.07.2014 tarih ve 2014/66-365 E-K sayılı ilamı ile birçok ilamında, Dairemiz ile diğer Ceza Dairelerinin ilamlarında belirtildiği gibi müsadere kararı bir güvenlik tedbiri olmakla birlikte hükmün bir parçasını oluşturmaktadır. Müsadere kararı esas hükme konu suç ile doğrudan ilişkili ise, yani incelemeye konu dosyada olduğu gibi suçta kullanılan aracın müsaderesi işlenen suça bağlı olarak talep edilmişse, mahkemenin kurmuş olduğu hüküm bir bütün olup, bozma kararı verilmesi halinde hüküm tüm sonuçları ile ortadan kalkacak, yerel mahkeme ya da istinaf ceza dairesince bozma sonrası yapılacak yargılamada müsadere ile ilgili yeniden değerlendirme yapılarak bu konuda da karar verilecektir. Müsadere kararı esas hükme konu suç ile doğrudan ilişkili ise ancak asıl
suç ve hükümle birlikte sonuç doğurabilir. Bu halde sadece müsaderenin infazı mümkün değildir. Hükmün bölünmek suretiyle, asıl suç ve hükümle birlikte sonuç doğuran müsadere ile ilgili fıkranın onanması, hükmün diğer kısımlarının bozulması halinde yerel mahkeme ya da istinaf ceza dairesi kararının ceza ve güvenlik tedbiri olarak birbirinden ayrıştırılması sonucunu doğuracaktır. Bunların yanı sıra 5237 sayılı Türk Ceza Yasası’nın 54/3. maddesinde belirtildiği gibi müsadere kararının verilip verilmeyeceği mahkemenin takdirine bırakılan hallerde ki, dosyamızdaki müsadere hususu hakimin takdirinde olup, takdir yetkisinin ve mahkemenin direnme hakkının elinden alınması sonucuna neden olacaktır. Bunun tek istisnası müsadere kararı esas hükme konu suç ile doğrudan ilişkili olmayıp müsadere konusu eşyanın üretimi, bulundurulması, kullanılması, taşınması, alım ve satımının suç oluşturmasıdır. Tüm bu anlatılanlar dikkate alındığında hükmün suçta kullanılan aracın müsaderesine yer olmadığına ilişkin kısmının onanmasına dair sayın çoğunluğun kararına katılmıyorum. 11.04.2023