Yargıtay Kararı 7. Ceza Dairesi 2020/4533 E. 2022/8130 K. 20.04.2022 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 7. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2020/4533
KARAR NO : 2022/8130
KARAR TARİHİ : 20.04.2022

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : 5607 sayılı Yasaya muhalefet
HÜKÜM : Sanık … hakkında beraat, diğer sanıklar hakkında hükümlülük, müsadere, nakil aracın müsaderesine yer olmadığına

Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;
I)Katılan … İdaresi vekilinin sanık … hakkında kurulan beraat hükmü ve araç iadesine yönelik kurulan hükümle sınırlı temyiz isteminin incelenmesinde;
Yapılan duruşmaya, toplanan ve karar yerinde açıklanan delillere, gösterilen gerekçeye ve takdire göre, katılan … İdaresi vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükümlerin ONANMASINA,
II) Sanıklar … ve … hakkında kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik temyiz istemlerinin incelenmesinde;
UYAP kayıtlarında yapılan incelemede, … Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 2015/16587 soruşturma, 2016/10634 numaralı iddianamesi ile aralarında sanıklar … ve …’ün de bulunduğu on beş kişi hakkında 5607 sayılı Yasa’nın 3/18, 3/5-10, 4/2; TCK’nun 53 maddeleri uyarınca dava açıldığı ve davanın halen … Asliye Ceza Mahkemesi’nde 2016/408 Esas numarası ile görülmekte olduğu, temyiz incelememize konu dosyadaki olayın, 2016/408 esas sayılı dosyada 1. olay başlığı altında ortaya konulduğu ve 25/03/2015 tarihli ele geçirilen toplamda 8090 paket kaçak sigara olayı ile aynı olduğu anlaşılmakla, mükerrer yargılamaya mahal vermemek açısından temyiz incelemesine konu bu dosyanın anılan dosya ile birleştirildikten sonra tüm delillerin birlikte değerlendirilerek sonucuna göre hüküm kurulması gerektiğinin gözetilmemesi,
Kabule göre de;
1-Hükümlerden sonra 15.04.2020 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 7242 sayılı Yasanın 61. maddesi ile 5607 sayılı Yasanın 3/22. maddesine eklenen “Eşyanın değerinin hafif olması halinde verilecek cezalar yarısına kadar, pek hafif olması halinde ise üçte birine kadar indirilir.” şeklindeki düzenlemenin sanıklar lehine hükümler içermesi, yine aynı Yasanın 62.maddesi ile değiştirilen 5607 sayılı Yasanın 5/2. maddesine eklenen fıkra uyarınca kovuşturma aşamasında etkin pişmanlık uygulamasının olanaklı hale geldiği ve anılan madde uyarınca suça konu kaçak eşyanın gümrüklenmiş değerinin iki katı tutarındaki miktarın hüküm verilinceye kadar Devlet Hazinesine ödenmesi halinde verilecek cezada indirim uygulanacağının hüküm altına alındığı gözetilerek,, 5237 sayılı TCK’nun 7. maddesi ve 7242 sayılı Yasanın 63. maddesi ile 5607 sayılı Yasaya eklenen geçici 12. maddenin 2. fıkrası gözetilerek ilgili hükümlerin yasal koşullarının oluşup oluşmadığının saptanması ve sonucuna göre uygulama yapma görevinin de yerel mahkemeye ait bulunması zorunluluğu,
2-Dairemizce de kabul gören Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 08.04.2014 tarihli, 2013/7-591 Esas, 2014/171 Karar ve 16.05.2017 tarih, 2015/398 Esas ve 2017/272 Karar sayılı kararlarında; suçun işleniş biçimi, suçun işlenmesindeki özellikler, fiillerin işleniş yer ve zamanı, fiiller arasında geçen süre, korunan değer ve yarar, hareketin yöneldiği maddi konunun niteliği, olayların oluş ve gelişimi ile dış dünyaya yansıyan diğer tüm özellikler birlikte değerlendirilip, sanığın eylemlerini bir suç işleme kararının icrası kapsamında gerçekleştirip gerçekleştirmediği ve hakkında TCK’nun 43. maddesinin uygulanıp uygulanmayacağı hususlarının tartışılarak belirlenmesi gerektiğinin belirtildiği dikkate alınarak;
Her iki sanık bakımından;
Temyiz incelenmesine konu bu dosyaya ilişkin suç tarihinin 25.03.2015, iddianame düzenleme tarihinin ise 17.04.2015 olduğu,
Yapılan UYAP sorgulamasında halen derdest olduğu anlaşılan … Asliye Ceza Mahkemesinin 2015/434 Esas sırasında kayıtlı dosyada suç tarihinin 13.11.2014, iddianame düzenleme tarihinin ise 14.05.2015 olduğu,
Bu dosyadaki eylemlerin benzer suç vasfına yönelik olduğu gözetilerek suç tarihine ve işlenen suçun niteliğine göre adı geçen sanıkların eylemlerinin TCK’nun 43. maddesi kapsamında zincirleme biçimde kaçakçılık suçunu oluşturup oluşturmadığının takdir ve değerlendirilmesi bakımından dosyaların incelenmesi, gerektiğinde birleştirilmesi ve sonucuna göre sanığın hukuki durumunun değerlendirilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi,
3-Sanıklar hakkında takdiri indirim uygulama maddesinin 5237 sayılı TCK’nun 62/1. madde ve fıkrası yerine TCK’nun 62. maddesinin yazılması suretiyle CMK’nun 232/6. maddesine aykırı davranılması,
4-TCK’nun 53. maddesinin uygulanması açısından 24.11.2015 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarih ve 2014/140 Esas – 2015/85 Karar sayılı kararı gözönünde bulundurularak hüküm oluşturulmasının gerektiğinin gözetilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık … ve müdafii ile sanık …’ün temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin 5320 sayılı Yasanın 8/1.maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’nun 321.maddesi uyarınca BOZULMASINA, 20.04.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.