Yargıtay Kararı 7. Ceza Dairesi 2020/2669 E. 2023/6518 K. 22.06.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 7. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2020/2669
KARAR NO : 2023/6518
KARAR TARİHİ : 22.06.2023

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SAYISI :2016/32 E., 2016/194 K.
SUÇLAR :5607 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu’na muhalefet, Başkalarına Ait Kimlik Bilgilerini Kullanma
HÜKÜMLER :Mahkûmiyet, eşya müsaderesi ve araç iadesi
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ :Onama

Sanık hakkında kurulan hükümlerin; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenlerin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteklerinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
Tatvan 1. Asliye Ceza Mahkemesinin, 15.04.2016 tarihli ve 2016/32 Esas, 2016/194 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında;

1.5607 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu’na (5607 sayılı Kanun) muhalefet suçundan 5607 sayılı Kanun’un 3 üncü maddesinin onsekizinci fıkrası delaletiyle beşinci ve onuncu fıkraları gereği neticeten 3 yıl 4 … hapis ve 20.000,00 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına, hak yoksunluklarına, tekerrür hükümlerinin uygulanmasına, kaçak eşyanın müsaderesine ve nakil aracının iadesine karar verilmiştir.

2.Başkalarına ait kimlik bilgilerini kullanma suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun(5237 sayılı Kanun) 268 inci maddesinin delaletiyle 267 nci maddesinin birinci fıkrası gereği 10 … hapis cezası ile cezalandırılmasına, hak yoksunluklarına ve tekerrür hükümlerinin uygulanmasına karar verilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
1.Katılan vekilinin temyiz sebebi, araç hakkında müsadere kararı verilmesi gerektiği ve resen nazara alınacak diğer sebeplere ilişkindir.

2.Sanığın temyiz sebebi, eksik soruşturma ile gerekçesiz hüküm kurulduğuna ve resen nazara alınacak diğer sebeplere ilişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
1.Dosya kapsamına göre, sanığın sevk ve idaresindeki aracı durduran ve kimlik isteyen polislere, kendisini … olarak tanıtıp üzerinde kendi fotoğrafı bulunan …’ın kimlik bilgilerine göre düzenlenmiş sahte … belgesini ibraz ettiği, araçta Tatvan Sulh Ceza Hakimliğinin 2014/213 Değişiş iş sayılı önleme arama kararına istinaden yapılan aramada 19.750 karton kaçak sigaranın ele geçirilip muhafaza altına alındığı anlaşılmıştır.

2.Sanık savunmasında, …’in tırında şoför olarak çalıştığını, ehliyetine el konulduğu için başka bir şahsın kimlik bilgilerini içerir bir ehliyete kendi resmini yapıştırarak verdiklerini kendisinin de zor durumda olduğu için bu ehliyeti kullandığını, …, … …, …, … isimli kişilerin kaçakçılık yaptığını, kendisinin ilk başlarda normal yük taşıdığını sandığını ancak bu şahısların yükü sararken gizliden sigara koyduğunu anlayınca bu işi yapamayacağını söylediğini ancak ailesi ve çocuklarını tehdit ederek bu işi yapmaya zorlandığını beyan ettiği anlaşılmıştır.

3.Ele geçen kaçak sigaralara yönelik Kaçak Eşyaya Mahsus Tespit Varakası alınmadığı tespit edilmiştir.

4.Katılan …, sanık … ile yaklaşık 2 sene önce nakliye firmasında şöför olarak çalıştıklarını, sanığın kendi ehliyetini sahte olarak düzenleyip kullandığını, davaya katılmak istediğini beyan etmiştir.

5.Malen sorumlu …, babasının(…) nakliye şirketi ve oto galeri işi yaptığını, bazı araçların kendi üzerine kayıtlı olduğunu, sanığın şoförleri olduğunu ve kendilerinden habersiz kaçak sigara yüklediğini, davaya katılmak istediğini beyan etmiştir.

IV. GEREKÇE
A. Sanık Hakkında Başkalarına Ait Kimlik Bilgilerini Kullanma Suçundan Kurulan Hüküm Yönünden
1.Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 2007/10-85 Esas, 2007/109 sayılı Kararında da belirtildiği üzere,

aralarında bağlantı bulunsa dahi, sahtecilik suçu dışındaki diğer suçların yargılamalarının kaçakçılık suçu yargılaması ile birlikte görülemeyeceğine ilişkin kararı gereğince, başkalarına ait kimlik bilgilerini kullanma suçu ve kaçakçılık suçlarının tefrik edilerek kovuşturmaların ayrı ayrı yapılması gerektiği gözetilmeden aynı kovuşturmayla yazılı şekilde hüküm kurulması hukuka aykırı bulunmuştur.

2.Dairemizce de kabul gören Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 08.04.2014 tarihli, 2013/7-591 Esas, 2014/171 Karar ve 16.05.2017 tarih, 2015/398 Esas ve 2017/272 Karar sayılı kararlarında ayrıntıları belirtildiği gibi; suçun işleniş biçimi, suçun işlenmesindeki özellikler, fiillerin işleniş yer ve zamanı, fiiller arasında geçen süre, korunan değer ve yarar, hareketin yöneldiği maddi konunun niteliği, olayların oluş ve gelişimi ile dış dünyaya yansıyan diğer tüm özellikler birlikte değerlendirilip, sanığın eylemlerini bir suç işleme kararının icrası kapsamında gerçekleştirip gerçekleştirmediği ve hakkında 5237 sayılı Kanun’un 43 üncü maddesinin uygulanıp uygulanmayacağı hususlarının tartışılarak belirlenmesi bakımından;
Temyiz incelenmesine konu bu dosyaya ilişkin suç tarihinin 28.12.2014 iddianame düzenleme tarihinin 14.01.2016 olduğu,
Yapılan Ulusal Yargı Ağı Bilişim Sistemi (UYAP) sorgulamasında Yargıtay 11. Ceza Dairesinin 16.02.2023 tarhli 2019/8930 Esas ve 2023/744 Karar sayılı ilamıyla bozulduğu ancak henüz yeni esasa kaydedilmediği anlaşılan Kırıkkale 4. Asliye Ceza Mahkemesinin 2015/537 Esas ve 2015/832 Karar sayılı dosyada suç tarihinin 16.01.2015, iddianame düzenleme tarihinin ise 13.04.2015 olduğu,
Bu dosyalardaki eylemlerin benzer suç vasfına yönelik olduğu gözetilerek suç tarihine ve işlenen suçun niteliğine göre sanığın eylemlerinin 5237 sayılı Kanun’un 43 üncü maddesi kapsamında zincirleme biçimde atılı suçu oluşturup oluşturmadığının takdir ve değerlendirilmesi bakımından dosyaların incelenmesi, gerektiğinde birleştirilmesi ve sonucuna göre sanığın hukuki durumunun değerlendirilmesi gerektiğinin gözetilmemesi hukuka aykırı bulunmuştur.

B. Sanık Hakkında 5607 Sayılı Kanuna Muhalefet Suçundan Kurulan Hüküm Yönünden
1.Sanığın savunmasında, …’in tırında şoför olarak çalıştığını, …, … …, …, … isimli kişilerin kaçakçılık yaptığını, kendisinin ilk başlarda normal yük taşıdığını sandığını ancak bu şahısların yükü sararken gizliden sigara koyduğunu sonradan anladığını beyan etmesi, malen sorumlu …’ın ise babasının(…) nakliye şirketi ve oto galeri işi yaptığını, bazı araçların kendi üzerine kayıtlı olduğunu beyan etmesi karşısında; sanığın beyanlarında geçen kişilerin öncelikle tanık sıfatıyla beyanlarına başvurularak ve gerekirse ilgililer hakkında suç duyurusunda bulunularak açılacak davalar birleştirilerek kovuşturmaya devam edilmesi yerine eksik kovuşturma ile hüküm kurulması hukuka aykırı bulunmuştur.

2.10.12.2022 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanıp, aynı gün yürürlüğe giren 7423 sayılı Kanun’nun 8 inci maddesi ile 5607 sayılı Kanun’un 3 üncü maddesinin yirmi ikinci fıkrasının “23 üncü” fıkra olarak değiştirildiği gözetilerek, hükümden sonra 15.04.2020 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 7242 sayılı Kanun’un 62 inci maddesi ile değiştirilen 5607 sayılı Kanun’un 5 inci maddesinin ikinci fıkrasına yapılan ekleme gereği kovuşturma aşamasında etkin pişmanlık uygulamasının olanaklı hale geldiği, dava konusu eşyanın gümrüklenmiş değerinin 2 katının ödenmesi halinde, soruşturma evresinde etkin pişmanlık konusunda ihtarat yapılmamış ise verilecek cezada 1/2 oranında, yapılmış ise 1/3 oranında indirim yapılacağı belirtilerek 7242 sayılı Kanun’un 62 nci maddesi ile değiştirilen 5607 sayılı Kanun’un 5 inci maddesi ikinci fıkrası uyarınca etkin pişmanlık ihtaratında bulunulması gerektiği de göz önünde bulundurulmak suretiyle; 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 7 inci maddesi ve 7242 sayılı Kanun’un 63 üncü maddesi ile 5607 sayılı Kanun’a eklenen geçici 12 inci maddenin ikinci fıkrası gözetilerek ilgili hükümlerin yasal koşullarının oluşup oluşmadığının mahkemesince saptanması ve sonucuna göre uygulama yapılmasında zorunluluk bulunması bozmayı gerektirmiştir.

3.Ele geçen kaçak sigaralara yönelik Kaçak Eşyaya Mahsus Tespit Varakası alınmadan ve gümrüklenmiş değerin fahiş olması ihtimali bulunan olayda 5607 sayılı Kanun’un 3 üncü maddesinin yirmiikinci fıkrasında düzenlenen artırım ihtimali değerlendirilmeden hüküm kurulması hukuka aykırı bulunmuştur.

4.Dairemizce de kabul gören Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 08.04.2014 tarihli, 2013/7-591 Esas, 2014/171 Karar ve 16.05.2017 tarih, 2015/398 Esas ve 2017/272 Karar sayılı kararlarında ayrıntıları belirtildiği gibi; suçun işleniş biçimi, suçun işlenmesindeki özellikler, fiillerin işleniş yer ve zamanı, fiiller arasında geçen süre, korunan değer ve yarar, hareketin yöneldiği maddi konunun niteliği, olayların oluş ve gelişimi ile dış dünyaya yansıyan diğer tüm özellikler birlikte değerlendirilip, sanığın eylemlerini bir suç işleme kararının icrası kapsamında gerçekleştirip gerçekleştirmediği ve hakkında 5237 sayılı Kanun’un 43 üncü maddesinin uygulanıp uygulanmayacağı hususlarının tartışılarak belirlenmesi bakımından;
Temyiz incelenmesine konu bu dosyaya ilişkin suç tarihinin 28.12.2014 iddianame düzenleme tarihinin 14.01.2016 olduğu,
Yapılan Ulusal Yargı Ağı Bilişim Sistemi (UYAP) sorgulamasında halen derdest olduğu anlaşılan Kırıkkale 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 2017/343 Esas sayılı dosyada suç tarihinin 15.01.2015, iddianame düzenleme tarihinin ise 26.05.2015 olduğu,
Bu dosyalardaki eylemlerin benzer suç vasfına yönelik olduğu gözetilerek suç tarihine ve işlenen suçun niteliğine göre sanığın eylemlerinin 5237 sayılı Kanun’un 43 üncü maddesi kapsamında zincirleme biçimde kaçakçılık suçunu oluşturup oluşturmadığının takdir ve değerlendirilmesi bakımından dosyaların incelenmesi, gerektiğinde birleştirilmesi ve sonucuna göre sanığın hukuki durumunun değerlendirilmesi gerektiğinin gözetilmemesi hukuka aykırı bulunmuştur.

V. KARAR
A. Sanık Hakkında Başkalarına Ait Kimlik Bilgilerini Kullanma Suçundan Kurulan Hüküm Yönünden
Gerekçe bölümünde (A) bendinde açıklanan nedenlerle Tatvan 1. Asliye Ceza Mahkemesinin, 15.04.2016 tarihli ve 2016/32 Esas, 2016/194 Karar sayılı kararı kararına yönelik sanığın ve katılan vekilinin temyiz istekleri yerinde görüldüğünden hükmün, 1412 sayılı Kanun’un 321 inci maddesi gereği, Tebliğname’ye aykırı olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA,

B. Sanık Hakkında 5607 Sayılı Kanuna Muhalefet Suçundan Kurulan Hüküm Yönünden
Gerekçe bölümünde (B) bendinde açıklanan nedenlerle Tatvan 1. Asliye Ceza Mahkemesinin, 15.04.2016 tarihli ve 2016/32 Esas, 2016/194 Karar sayılı kararı kararına yönelik sanığın ve katılan vekilinin temyiz istekleri yerinde görüldüğünden hükmün, 1412 sayılı Kanun’un 321 inci maddesi gereği, Tebliğname’ye aykırı olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA,

Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,

22.06.2023 tarihinde karar verildi.