Yargıtay Kararı 7. Ceza Dairesi 2019/9780 E. 2022/19024 K. 22.12.2022 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 7. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2019/9780
KARAR NO : 2022/19024
KARAR TARİHİ : 22.12.2022

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : 5607 sayılı Yasaya muhalefet
HÜKÜM : Sanık … hakkında beraat, diğer sanıklar hakkında hükümlülük, kaçak eşyaların müsaderesine

Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;
I) Katılan Gümrük İdaresi vekilinin nakil aracının müsadere edilmesi gerektiğine ilişkin sınırlı temyiz talebinin incelenmesinde;
İddianamede müsaderesi talep edilmeyen ve mahkemece de müsadereye ilişkin herhangi bir hüküm kurulmayan nakil aracı hakkında incelemeye konu hüküm bulunmadığından bu konuyla ilgili temyiz talebinin incelenmeksizin mahalline İADESİNE,
II) O yer Cumhuriyet Savcısının sanık … hakkında verilen beraat kararına yönelik sınırlı temyiz talebinin incelenmesinde;
Yapılan duruşmaya, toplanan ve karar yerinde açıklanan delillere, gösterilen gerekçeye ve takdire göre o yer Cumhuriyet Savcısının yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA,
III) Sanık … ve sanık …’in verilen mahkumiyet hükmüne ilişkin temyiz taleplerinin incelenmesinde;
07.11.2014 tarihli olay tutanağına göre, sanık …’e ait iş yerinde ve depo olarak kullandığı araçta toplamda 1.425 litre bitkisel ve mineral yağ karışımı ürün ile yakıt aktarım düzeneği ve 2 adet huninin ele geçtiği olayda, sanık …’ın Burdur Kimyevi Madde Madeni Yağ Akaryakıt isimli iş yerinde çalıştığını, sanık …’ın madeni yağ istemi üzerine sanık …’in dükkanına ürünleri bırakmak için gittiğini ancak dükkanın kapalı olması nedeniyle sanık … ile konuşarak ürünleri depo olarak kullanılan araca bıraktıklarını söylediği olayda, dosya kapsamına göre sanık …’ın atılı suçu diğer sanıklarla iştirak halinde işlediğine dair mahkumiyetini gerektirir her türlü şüpheden uzak kesin, yeterli ve inandırıcı delil bulunmadığı gibi sanık … açısından ise Tübitak MAM analiz raporuna göre 1.425 litre bitkisel ve mineral yağ karışımı ele geçirildiği, sanık …’in standartlara uygun bitkisel ve mineral yağ karışımını akaryakıt olarak sattığına ilişkin kesin, şüpheden uzak ve inandırıcı delil bulunmadığı gözetilerek beraati yerine yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi,

Bozmayı gerektirmiş, sanıkların temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA,
IV) Sanık … müdafisinin mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz talebinin incelenmesinde;
07.11.2014 tarihli olay tutanağına göre, sanık …’e ait iş yerinde ve depo olarak kullandığı araçta toplamda 1.425 litre bitkisel ve mineral yağ karışımı, yakıt aktarım düzeneği ve 2 adet huninin ele geçtiği olayda, sanık …’ın sanık … için Burdur Kimyevi Madde Madeni Yağ Akaryakıt isimli iş yerinde çalışan sanık …’dan yağ aldığı, ele geçen ürünlerin Tübitak MAM analiz raporuna göre 1.425 litre bitkisel ve mineral yağ karışımı olduğunun tespit edildiği, dosya kapsamına göre sanık …’ın 07.11.2014 tarihli suçu iştirak halinde işlediğine dair mahkumiyetini gerektirir her türlü şüpheden uzak kesin, yeterli ve inandırıcı delil bulunmadığı; 14.01.2015 tarihli olayda ise sanık …’ın iş yerinde ve iş yerinin önündeki araçlarda yapılan aramada Tübitak MAM analiz raporuna göre toplam 192 litre solvent ve mineral yağ karışımı ürün elde edildiği,numunenin doğrudan veya petrol türevi akaryakıtlar ve çözücü karışımların karıştırıldığında akaryakıt olarak kullanılabileceği nazara alındığında, sanığın eyleminin 6545 sayılı Yasa ile değişik 5607 sayılı Yasanın 3/12. maddesi kapsamında kaldığı anlaşılarak yapılan incelemede;
1-10/12/2022 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanıp, aynı gün yürürlüğe giren 7423 sayılı Yasanın 8. maddesi ile 5607 sayılı Yasanın 3. maddesinin 22. fıkrası “23 üncü” fıkrası olarak değiştirildiği gözetilerek, hükümden sonra 15/04/2020 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 7242 sayılı Yasanın 61. maddesi ile 5607 sayılı Yasanın 3/22. maddesine eklenen “Eşyanın değerinin hafif olması halinde verilecek cezalar yarısına kadar, pek hafif olması halinde ise üçte birine kadar indirilir.” şeklindeki düzenlemenin sanık lehine hükümler içermesi, yine aynı Yasanın 62. maddesi ile değiştirilen 5607 sayılı Yasanın 5/2. maddesine eklenen fıkra uyarınca kovuşturma aşamasında etkin pişmanlık uygulamasının olanaklı hale geldiği ve anılan madde uyarınca suça konu eşyanın gümrüklenmiş değerinin iki katı tutarındaki miktarın hüküm verilinceye kadar Devlet Hazinesine ödenmesi halinde verilecek cezada indirim uygulanacağının hüküm altına alındığı anlaşılmakla, 5237 sayılı TCK’nun 7. maddesi ve 7242 sayılı Yasanın 63. maddesi ile 5607 sayılı Yasaya eklenen geçici 12. maddenin 2. fıkrası gözetilerek ilgili hükümlerin yasal koşullarının oluşup oluşmadığının saptanması ve sonucuna göre uygulama yapma görevinin de yerel mahkemeye ait bulunması zorunluluğu,
2-24.11.2015 tarihli 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi’nin 08.10.2015 tarihli ve 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı iptal kararı ile 5237 sayılı TCK’nun 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptal edilmesi nedeniyle, anılan maddenin yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Kabule göre de;
1-Suça konu eylemin, üç veya daha fazla sanık tarafından birlikte işlendiği dosya kapsamındaki deliller itibarıyla oluşmadığı nazara alınarak sanık hakkında 5607 sayılı Kanun’un 4/2. maddesinin uygulanamayacağının gözetilmemesi,
2-Sanığa verilen gün adli para cezasının paraya çevrilmesi sırasında adli para cezasının bir gün karşılığı belirlenirken 5237 sayılı TCK’nın 52/2. maddesi yerine 52. maddesinin yazılması suretiyle CMK’nin 232/6. maddesine muhalefet edilmesi,
3-Dava konusu kaçak yakıt, huni ve pompa düzeneğinin 5607 sayılı Yasanın 13/1. maddesi yollamasıyla TCK’nun 54/4. maddesi gereğince müsaderesine karar verilmesi yerine yazılı şekilde TCK’nun 54. maddesi gereğince müsaderesine karar verilmesi,
4-Suçtan doğrudan zarar gören ve katılma hakkı bulunan Gümrük İdaresi lehine karar tarihi itibariyle verilen vekalet ücreti ile yargılama giderlerinin sanıklardan eşit oranda alınması

gerektiğinin gözetilmemesi,
5-Gerekçeli karar başlığında suç tarihinin ”07.11.2014-14.01.2015” yerine ”14.01.2015” olarak gösterilmesi,
6-Dava konusu kaçak yakıt için Gümrük İdaresince … varakası düzenlettirilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
7-Arama kararına dayanak teşkil eden Antalya 2. Sulh Ceza Hakimliğinin 13.01.2015 tarihli 2015/149. D. İş sayılı kararın dosya içinde bulunmaması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık … müdafisinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1.maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 22/12/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.