Yargıtay Kararı 7. Ceza Dairesi 2019/9699 E. 2023/1974 K. 06.03.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 7. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2019/9699
KARAR NO : 2023/1974
KARAR TARİHİ : 06.03.2023

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2015/1111 E., 2015/1442 K.
SUÇ : 5607 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu’na muhalefet
HÜKÜM : Mahkûmiyet, kaçak eşyanın müsaderesi
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Bozma

Sanık hakkında kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
İzmir 1. Asliye Ceza Mahkemesinin, 18.11.2015 tarihli ve 2015/1111 Esas, 2015/1442 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında 6545 sayılı Kanun ile değişik 5607 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu’nun (5607 sayılı Kanun) 3 üncü maddesinin beşinci ve onuncu fıkraları, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 52 nci maddesinin ikinci fıkrası, aynı Kanun’un 62 nci maddesinin ikinci fıkrası, 53 üncü maddesinin birinci fıkrası ve 5607 sayılı Kanun’un 13 üncü maddesi yollamasıyla 5237 sayılı Kanun’un

54 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca 3 yıl 4 ay hapis ve 200 gün karşılığı 5.000,00 TL adlî para cezası ile cezalandırılmasına, hak yoksunluklarına ve kaçak eşyanın müsaderesine karar verilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanığın temyiz isteği, mahkumiyetine ilişkin kararın bozulmasına karar verilmesine ilişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
1.Olay tutanağı ve dosya kapsamına göre, kolluk görevlileri tarafından kaçak sigara satışına ilişkin yapılan çalışmalar neticesinde, İzmir 2. Sulh Ceza Hakimliğinin arama kararına istinaden yapılan aramada, sanığın 27 numaralı ikamet adresinde 990 karton kaçak sigara, yine 29 numaralı adreste sanığa ait 234 karton kaçak sigara olmak üzere toplam 1224 karton kaçak sigara ele geçirildiği anlaşılmıştır.

2.Sanık esas mahkemesinde alınan savunmasında, Suriyeli bir şahsın elinde kaçak sigaralar olduğunu, bunları koyacak yer aradığını ve daha sonra gelip alacağını söylediğini, bu şekilde sigaraları kendi evine bıraktığını ancak bir daha gelmediğini beyan etmiştir.

IV. GEREKÇE
1.Sanık hakkında 6545 sayılı Kanun’un 89 uncu maddesiyle değişik 5607 sayılı Kanun’un 3 üncü maddesinin onsekizinci fıkrasının son cümlesi delaletiyle anılan Kanun’un 3 üncü maddesinin beşinci ve onuncu fıkraları uyarınca hüküm kurulması gerekirken, ilgili delalet maddesi gösterilmeden yazılı şekilde hüküm tesisi,

2.Hükümden sonra 15.04.2020 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 7242 sayılı Kanun’un 62 nci maddesi ile değiştirilen 5607 sayılı Kanun’un 5 inci maddesinin ikinci fıkrasında yapılan değişiklik gereği kovuşturma aşamasında etkin pişmanlık uygulamasının olanaklı hale geldiği ve anılan madde uyarınca suça konu kaçak eşyanın gümrüklenmiş değerinin iki katı tutarındaki miktarın hüküm verilinceye kadar Devlet Hazinesine ödenmesi halinde verilecek cezada indirim uygulanacağının hüküm altına alındığı dikkate alınarak, 5237 sayılı Kanun’un 7 nci maddesi ve 7242 sayılı Kanun’un 63 üncü maddesi ile 5607 sayılı Kanun’a eklenen Geçici 12 nci maddenin ikinci fıkrası gözetilerek ilgili hükümlerin yasal koşullarının oluşup oluşmadığının saptanması ve sonucuna göre uygulama yapma görevinin de yerel mahkemeye ait bulunması zorunluluğu,

3.Dava konusu kaçak sigaraların değeri fahiş olduğu halde, 5607 sayılı Kanun’un 3 üncü maddesinin yirmiikinci fıkrası gereğince cezada artırım yapılması gerektiğinin gözetilmemesi,

4.Dairemizce de kabul gören Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 08.04.2014 tarih, 2013/7-591 Esas, 2014/171 Karar ve 16.05.2017 tarih, 2015/398 Esas, 2017/272 Karar sayılı kararlarında ayrıntıları belirtildiği gibi; suçun işleniş biçimi, suçun işlenmesindeki özellikler, fiillerin işleniş yer ve zamanı, fiiller arasında geçen süre, korunan değer ve yarar, hareketin yöneldiği maddi konunun niteliği, olayların oluş ve gelişimi ile dış dünyaya yansıyan diğer tüm özellikler birlikte değerlendirilip sanığın eylemlerini bir suç işleme kararının icrası kapsamında gerçekleştirip gerçekleştirmediği ve hakkında 5237 sayılı Kanun’un 43 üncü maddesinin uygulanıp uygulanmayacağı hususlarının tartışılarak belirlenmesi bakımından;

Temyiz incelemesine konu bu dosyaya ilişkin suç tarihinin 04.12.2014, iddianame düzenleme tarihinin ise 07.07.2015 olduğu,

Sanık hakkında İzmir 1. Asliye Ceza Mahkemesinde aynı tür suçtan açılan ve halen derdest olan mahkemenin 2020/1038 Esas sayılı dosyasında suç tarihinin 06.07.2015, iddianame düzenleme tarihinin ise 11.11.2015 olduğu, anlaşılmakla;

Bu dosyalardaki eylemlerin benzer suç vasfına yönelik olduğu gözetilerek suç tarihlerine ve işlenen suçun niteliğine göre adı geçen sanığın eylemlerinin 5237 sayılı Kanun’un 43 üncü maddesi kapsamında zincirleme biçimde kaçakçılık suçunu oluşturup oluşturmadığının takdir ve değerlendirilmesi bakımından dosyaların incelenmesi, gerektiğinde birleştirilmesi ve sonucuna göre sanığın hukuki durumunun değerlendirilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi,

5.Temel gün adlî para cezası tayin edilip, artırım ve indirim nedenleri uygulandıktan sonra gün adlî para cezasının paraya çevrilmesi gerektiği kuralının gözetilmemesi,

6.Sanık hakkında takdiri indirim uygulanırken 5237 sayılı Kanun’un 62 nci maddesinin birinci fıkrası yerine aynı Kanun’un 62 nci maddesinin ikinci fıkrasının gösterilmesi suretiyle 5271 sayılı Kanun’un 232 nci maddesinin altıncı fıkrasına muhalefet edilmesi,

7.24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarihli ve 2014/140 Esas, 2015/85 Karar sayılı kararı ile 5237 sayılı Kanun’un 53 üncü maddesinin bazı bölümlerinin iptal edilmesi nedeniyle anılan maddenin yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,

8.Suça konu kaçak sigaraların 5607 sayılı Kanun’un 13 üncü maddesinin birinci fıkrası delaleti ile 5237 sayılı Kanun’un 54 üncü maddesinin dördüncü fıkrası uyarınca müsaderesine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi,

9.Gerekçeli karar başlığında suç tarihinin 04.12.2014 yerine 03.12.2014 olarak yazılması, hukuka aykırı bulunmuştur.

V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle İzmir 1. Asliye Ceza Mahkemesinin, 18.11.2015 tarihli ve 2015/1111 Esas, 2015/1442 Karar sayılı kararına yönelik sanığın temyiz isteği yerinde görüldüğünden hükmün, 1412 sayılı Kanun’un 321 inci maddesi gereği, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA, 1412 sayılı Kanun’un 326 ncı maddesinin son fıkrası gereğince sonuç cezada sanığın kazanılmış hakkının saklı tutulmasına,

Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,

06.03.2023 tarihinde karar verildi.