Yargıtay Kararı 7. Ceza Dairesi 2019/9516 E. 2023/2243 K. 13.03.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 7. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2019/9516
KARAR NO : 2023/2243
KARAR TARİHİ : 13.03.2023

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2015/53 E, 2015/723 K.
SUÇ : 5607 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu’na muhalefet
HÜKÜM : Mahkûmiyet, kaçak eşyanın müsaderesi
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Onama

Sanık hakkında kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
Altınözü Asliye Ceza Mahkemesinin 07.04.2015 tarihli ve 2015/53 Esas, 2015/723 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında kaçakçılık suçundan 6545 sayılı Kanun ile değişik 5607 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu’nun (5607 sayılı Kanun) 3 üncü maddesinin onbirinci fıkrasının son cümlesi ile 3 üncü maddesinin onuncu fıkrası yollaması ile aynı Kanun’un 3 üncü maddesinin birinci fıkrasının birinci ve ikinci cümleleri, 3 üncü maddesinin onuncu fıkrası ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 62 nci maddesinin birinci fıkrası, 52 nci maddesinin ikinci ve dördüncü fıkraları, 53 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca 2 yıl 6 ay hapis ve 1.000,00 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına, taksitlendirmeye, hak yoksunluğuna, kaçak eşyanın 5237 sayılı Kanun’un 54 üncü

maddesinin dördüncü fıkrası gereği müsaderesine karar verilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Katılan … İdaresi Vekilinin Temyiz sebepleri;
Suçta kullanılan bidonlar hakkında hüküm kurulmadığına ve re’sen gözetilecek nedenlerle hükmün bozulmasına ilişkindir

III. OLAY VE OLGULAR
1.02.10.2014 tarihinde saat 10.30 sıralarında, Kıyıgören Hudut Karakolu sorumluluk sahasında birinci derece askeri yasak bölgede, Asi Nehri kenarında sanığın at arabasına bidonları yüklediğinin görülmesi üzerine, sınır bölgesinde görevli askerlerin müdahalesi üzerine üç adet bidon içerisindeki toplam 180 litre kaçak motorin ele geçirilmiştir.

2.Sanık aşamalarda, sınır bölgesine ot toplamaya gittiğini, bidonlar içindeki akaryakıtın kendisine ait olmadığını beyan ederek, üzerine atılı suçlamayı kabul etmemiştir.

3.Tutanak tanığı kovuşturma aşamasında, olay tutanağının içeriğinin doğru olduğunu, sınır bölgesinde sanığın bidonları at arabasına yüklediğini görmeleri üzerine, suça konu akaryakıtın ele geçirildiğini beyan ettiği anlaşılmıştır.

4.Suça konu akaryakıtın marker seviyesinin “geçersiz” olduğuna dair ulusal marker tespit tutanağı dava dosyasında mevcuttur.

5.Kaçak eşyaya mahsus tespit varakası dava dosyasında bulunmaktadır.

IV. GEREKÇE
1.Yargılama sürecindeki işlemlerin usûl ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların, tanık beyanının ve toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı anlaşıldığından, katılan … İdaresi vekilinin yerinde görülmeyen diğer temyiz sebepleri reddedilmiştir.

2.Sanık hakkında kurulan hükümde;
10.12.2022 tarihli Resmî Gazete’de yayımlanıp, aynı gün yürürlüğe giren 7423 sayılı Kanun’nun 8 inci maddesi ile 5607 sayılı Kanun’un 3 üncü maddesinin yirmiikinci fıkrasının “yirmiüçüncü” fıkra olarak değiştirildiği gözetilerek, hükümden sonra 15.04.2020 tarihli Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 7242 sayılı Kanun’un 61 inci maddesi ile 5607 sayılı Kanun’un 3 üncü maddesinin yirmiikinci fıkrasına eklenen “Eşyanın değerinin hafif olması hâlinde verilecek cezalar yarısına kadar, pek hafif olması hâlinde ise üçte birine kadar indirilir” şeklindeki düzenlemenin sanık lehine hükümler içerdiği, yine aynı Kanun’un 62 nci maddesi ile değiştirilen 5607 sayılı Kanun’un 5 inci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca kovuşturma aşamasında etkin pişmanlık uygulamasının olanaklı hale geldiği anlaşıldığından sanık hakkında 5237 sayılı Kanun’un 7 nci maddesi ve 7242 sayılı Kanun’un 63 üncü maddesi ile 5607 sayılı Kanun’a eklenen geçici 12 nci maddenin ikinci fıkrası gereği ilgili hükümlerin yasal koşullarının oluşup oluşmadığının mahkemesince saptanması ve sonucuna göre uygulama yapılması zorunluluğu,

3.5237 sayılı Kanun’un 53 üncü maddesinde öngörülen hak yoksunlukları uygulanırken, 15.04.2020 tarihli ve 31100 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren 7242 sayılı Kanun’un 10 uncu maddesi ile anılan maddede yapılan değişiklik ve Anayasa Mahkemesinin 5237 sayılı Kanun’un 53 üncü maddesindeki hak yoksunluklarına ilişkin 24.11.2015 tarihli Resmî Gazete’de yayımlanan 08.10.2015 tarihli ve 2014/140 Esas, 2015/85 Karar sayılı iptal kararı nedeniyle, anılan maddenin yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması nedenleriyle bozmayı gerektirmiştir.

V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle Altınözü Asliye Ceza Mahkemesinin 07.04.2015 tarihli, 2015/53 Esas, 2015/723 Karar sayılı kararına yönelik katılan … İdaresi vekilinin temyiz isteği yerinde görüldüğünden hükmün, 1412 sayılı Kanun’un 321 inci maddesi gereği, Tebliğname’ye aykırı olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA,

Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,

13.02.2023 tarihinde karar verildi.