Yargıtay Kararı 7. Ceza Dairesi 2019/9477 E. 2023/2997 K. 29.03.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 7. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2019/9477
KARAR NO : 2023/2997
KARAR TARİHİ : 29.03.2023

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2015/531 E., 2015/927 K.
SUÇ : 5607 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu’na muhalefet
HÜKÜM : Mahkûmiyet, müsadere
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Bozma

Sanık hakkında kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
Gaziantep 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 17.09.2015 tarihli ve 2015/531 Esas, 2015/927 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında 5607 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu’na (5607 sayılı Kanun) muhalefet suçundan aynı Kanun’un 3 üncü maddesinin beşinci ve onuncu fıkraları ile 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 62 nci maddesinin birinci fıkrası uyarınca 2 yıl 6 ay hapis ve 5 gün karşılığı 100,00 TL adlî para cezası ile cezalandırılmasına, suça konu kaçak eşyanın anılan Kanun’un 54 üncü maddesi uyarınca müsaderesine karar verilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanığın temyiz isteği, işlediği fiilin suç olduğunu bilmediğine ve re’sen tespit edilecek nedenlerle hükmün bozulmasına ilişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
1.MNG kargo aktarma merkezine kaçak sigara geleceği ve buradan batı illerine aktarılacağı bilgisinin alınması üzerine, Cumhuriyet savcılığından alınan arama kararı ile 28.11.2014 tarihinde yapılan aramada göndericisi sanık … alıcısı … Aslan olan 3 koliden 234 karton kaçak sigara ele geçirilmiştir.

2.Sanık … savunmasında; suça konu sigaraların kendisine ait olduğunu, Suriye’den gelen tanımadığı şahıslardan satın aldığını, … Aslan’a gönderirken kargoda yakalandığını beyan etmiştir.

3.Sanık hakkında zincirleme suç hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağı yönünde tartışılması gereken eylemin, 30.01.2015 tarihinde iş yerinden 564 karton kaçak sigara ele geçirilmesi olduğu belirlenmiştir.

IV. GEREKÇE
Olay tutanağı, sanığın ikrarı ve tüm dosya kapsamına göre sanık …’nün 234 karton kaçak sigarayı ticari amaçla naklettiği sabit olmakla sanığın sübuta ilişkin itirazları reddedilmiştir.

1.Her ne kadar mahkemece hükmün gerekçe kısmında fikri içtima kuralı gereği sanığın 6545 sayılı Kanun ile değişik 5607 sayılı Kanun’un 3 üncü maddesinin beşinci ve onuncu fıkraları uyarınca cezalandırılmasına karar verildiği benimsenmiş ise de, suç tarihinde yürürlükte bulunan 6545 sayılı Kanun ile değişik 5607 sayılı Kanun’un 3 üncü maddesinin onsekizinci fıkrası ile sanığın doğrudan cezalandırılması yoluna gidilemeyeceğinden, somut olayda fikrî içtima uygulanmasını gerektiren durum bulunmamaktadır. Hükmün gerekçesi bu kısmı ile hukuka aykırı bulunmuştur.

2.Suçun işleniş biçimi, suçun işlenmesindeki özellikler, fiillerin işleniş yer ve zamanı, fiiller arasında geçen süre, korunan değer ve yarar, hareketin yöneldiği maddi konunun niteliği, olayların oluş ve gelişimi ile dış dünyaya yansıyan diğer tüm özellikler birlikte değerlendirilip, sanığın eylemlerini bir suç işleme kararının icrası kapsamında gerçekleştirip gerçekleştirmediği ve hakkında 5237 sayılı Kanun’un 43 üncü maddesinin uygulanıp uygulanmayacağı hususlarının tartışılması gerekmektedir.

İncelemeye konu bu dosyaya ilişkin suç tarihinin 28.11.2014 olduğu, iddianame düzenleme tarihinin ise 12.05.2015 olduğu, Ulusal Yargı Ağı Bilişim Sisteminden yapılan kontrolde; Dairemizin 2019/5030 Esas sayılı ilâmı ile bozulmasına karar verilen Şanlıurfa 1.Asliye Ceza Mahkemesinin 2015/113 Esas sayılı dosyasında sanığa atılı eylem ile ilgili olarak suç tarihinin 30.01.2015, iddianame düzenleme tarihinin ise 16.02.2015 olduğu, anılan dosyalarda sanığın eylemlerinin benzer mahiyette olduğu dikkate alınarak, anılan dosyaların incelenip, gerektiğinde birleştirilerek, sanığın bu eylemleri bir suç işleme kararı icrası kapsamında işleyip işlemediği ve hakkında 5237 sayılı Kanun’un 43 üncü maddesi uyarınca zincirleme suç hükümlerinin uygulanıp uygulanamayacağı hususu tartışıldıktan sonra bir karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi hukuka aykırı bulunmuştur.

3.10.12.2022 tarihli Resmî Gazete’de yayımlanıp, aynı gün yürürlüğe giren 7423 sayılı Kanun’un 8 inci

maddesi ile 5607 sayılı Kanun’un 3 üncü maddesinin yirmiikinci fıkrasının “23 üncü” fıkra olarak değiştirildiği gözetilerek, hükümden sonra 15.04.2020 tarihli Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 7242 sayılı Kanun’un 61 inci maddesi ile 5607 sayılı Kanun’un 3 üncü maddesinin yirmiikinci fıkrasına eklenen “Eşyanın değerinin hafif olması halinde verilecek cezalar yarısına kadar, pek hafif olması halinde ise üçte birine kadar indirilir.” şeklindeki düzenlemenin sanık lehine hükümler içermesi, yine aynı Kanun’un 62 nci maddesi ile değiştirilen 5607 sayılı Kanun’un 5 inci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca kovuşturma aşamasında etkin pişmanlık uygulamasının olanaklı hale geldiği ve anılan madde uyarınca suça konu kaçak eşyanın gümrüklenmiş değerinin iki katı tutarındaki miktarın hüküm verilinceye kadar Devlet Hazinesine ödenmesi halinde verilecek cezada soruşturma aşamasında ihtarat yapılmamış ise 1/2, ihtarat yapılmış ise 1/3 oranında indirim uygulanacağının hüküm altına alındığı dikkate alınarak, 5237 sayılı Kanun’un 7 nci maddesi ve 7242 sayılı Kanun’un 63 üncü maddesi ile 5607 sayılı Kanun’a eklenen Geçici 12 nci maddenin ikinci fıkrası gereği ilgili hükümlerin yasal koşullarının oluşup oluşmadığının saptanması ve sonucuna göre uygulama yapma görevinin de yerel mahkemeye ait bulunması zorunluluğu bozmayı gerektirmiştir.

4.Sanığın tekerrüre esas alınan adlî sicil kaydının 4733 sayılı Tütün, Tütün Mamulleri ve Alkol Piyasasının Düzenlenmesine Dair Kanun’a muhalefet suçundan verilen mahkûmiyet hükmüne ilişkin olduğu anlaşılmış olup, 15.04.2020 tarihli Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 7242 sayılı Kanun ile yapılan lehe değişikliklerin kesinleşmiş dosyalara uygulanmasının olanaklı hale geldiği anlaşılmakla; tekerrüre esas alınan dosyada uyarlama yargılaması yapılıp yapılmadığı belirlendikten sonra sonucuna göre sanığın sabıkasının tekerrüre esas teşkil edip etmeyeceğinin tartışılmasında zorunluluk bulunduğunun gözetilmemesi nedenleriyle hukuka aykırı bulunmuştur.

V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle Gaziantep 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 17.09.2015 tarihli ve 2015/531 Esas, 2015/927 Karar sayılı kararına yönelik sanığın temyiz isteği yerinde görüldüğünden hükmün, 1412 sayılı Kanun’un 321 inci maddesi gereği, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA,

Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,

29.03.2023 tarihinde karar verildi.