Yargıtay Kararı 7. Ceza Dairesi 2019/9300 E. 2023/1048 K. 25.01.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 7. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2019/9300
KARAR NO : 2023/1048
KARAR TARİHİ : 25.01.2023

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2014/576 E., 2015/1016 K.
SUÇ : 5607 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu’na Muhalefet
HÜKÜM : Mahkûmiyet, müsadere
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Onama

Sanık hakkında kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
Gaziantep 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 15.10.2015 tarihli, 2014/576 Esas, 2015/1016 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında kaçakçılık suçundan 5607 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu’nun (5607 sayılı Kanun) 3 üncü maddesinin beşinci fıkrası, aynı maddenin onuncu fıkrası ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 53 üncü maddesinin birinci fıkrası, 54 üncü maddesi gereği 2 yıl 6 ay hapis ve 100,00 TL adlî para cezası ile cezalandırılmasına, hak yoksunluklarına, eşya müsaderesine

karar verilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanığın temyiz sebepleri; sigaraların bandrolsüz olduğu gerekçesinin bağımsız bilirkişi raporuna dayanmadığına, kaçak sigaraları ticarî amaçla bulundurmadığına, hakkında 5237 sayılı Kanun’un 51 inci maddesi ve 5271 sayılı Kanun’un 231 inci maddesinin gerekçe gösterilmeden uygulanmadığına ve re’sen tespit edilecek sebeplerle hükmün bozulması talebine ilişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
1.Kolluk görevlilerince yapılan rutin yol kontrolü sırasında yolcu otobüsünde önleyici arama kararı ile yapılan aramada, sanığa ait poşetlerden 104 karton kaçak sigara ele geçilerek muhafaza altına alındığı anlaşılmıştır.

2.Sanığın savunmasında suç konusu sigaraları satacağını beyan etmek suretiyle üzerine atılı suçu ikrar ettiği belirlenmiştir.

3.Tütün Teknoloji mühendisi tarafından düzenlenen 05.09.2014 tarihli bilirkişi raporunda suça konu sigaraların bandrolsüz ve kaçak olduğu belirtilmiştir.

IV. GEREKÇE
1.Sanığın uhdesinde Dairemiz uygulamalarına göre ticari miktar ve mahiyette olan 104 karton kaçak sigaranın ele geçirilmiş olması, sanığın temyiz dilekçesi içeriğinin aksine aşamalarda ele geçen kaçak sigaraları satmak amacıyla bulundurduğunu beyan etmesi karşısında sanığın eyleminin sübuta erdiği belirlenmekle, hükümde bu yönüyle hukuka aykırılık bulunmamıştır.

2.Suça konu sigaraların bandrolsüz ve kaçak olduğuna yönelik kamu davasının taraflarıyla bağlantısı olmayan bağımsız bir bilirkişi tarafından düzenlenen rapora dayanılarak hüküm kurulması karşısında sanığın bağımsız bilirkişi raporuna dayandırılmayan mahkeme gerekçesinin usul ve yasaya aykırı olduğuna ilişkin temyiz sebebi yerinde olmayıp, hükümde bu yönüyle hukuka aykırılık bulunmamıştır.

3.5237 sayılı Kanun’un 51 inci maddesinin birinci fıkrasında yer verilen; “İşlediği suçtan dolayı iki yıl veya daha az süreyle hapis cezasına mahkûm edilen kişinin cezası ertelenebilir.” ve 5271 sayılı Kanun’un 231 inci maddesinin beşinci fıkrasında yer verilen; “…hükmolunan ceza, iki yıl veya daha az süreli hapis veya adlî para cezası ise; mahkemece, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilebilir.” koşulları getirilmiş olmakla, neticeten 2 yıl 6 ay hapis ve 100,00 TL adlî para cezası ile mahkûmiyetine karar verilen sanık hakkında, objektif koşullar yönünden engel hâlin bulunması nedeniyle 5237 sayılı Kanun’un 51 inci maddesinde düzenlenen hapis cezasının ertelenmesi ve 5271 sayılı Kanun’un 231 inci maddesinde düzenlenen hükmün açıklanmasının geri bırakılması kurumlarının uygulanmaması bakımından hukuka aykırılık bulunmamıştır.

4.Yargılama sürecindeki işlemlerin usûl ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu
olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suç vasfı ile yaptırımların doğru biçimde belirlendiği

anlaşıldığından, sanığın yerinde görülmeyen diğer temyiz sebepleri reddedilmiştir.

5.Sanığın 6545 sayılı Kanun ile değişik 5607 sayılı Kanun’un 3 üncü maddesinin beşinci fıkrası ve aynı maddenin onuncu fıkrası gereği mahkûmiyetine karar verilmesi sırasında bu hükümlere atıf yapan aynı Kanun’un 3 üncü maddesinin onsekizinci fıkrasının gösterilmemesi suretiyle 5271 sayılı Kanun’un 232 inci maddesinin altıncı fıkrasına muhalefet edilmesi hukuka aykırı bulunmuştur.

6.10.12.2022 tarihli Resmî Gazete’de yayımlanıp, aynı gün yürürlüğe giren 7423 sayılı Kanun’nun 8 inci maddesi ile 5607 sayılı Kanun’un 3 üncü maddesinin yirmiikinci fıkrasının “yirmiüçüncü” fıkra olarak değiştirildiği gözetilerek, hükümden sonra 15.04.2020 tarihli Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 7242 sayılı Kanun’un 61 inci maddesi ile 5607 sayılı Kanun’un 3 üncü maddesinin yirmiikinci fıkrasına eklenen “Eşyanın değerinin hafif olması halinde verilecek cezalar yarısına kadar, pek hafif olması halinde ise üçte birine kadar indirilir.” şeklindeki düzenlemenin sanık lehine hükümler içerdiği, yine aynı kanunun 62 nci maddesi ile değiştirilen 5607 sayılı Kanun’un 5 inci maddesinin ikinci fıkrasına eklenen ibare gereği kovuşturma aşamasında etkin pişmanlık uygulamasının olanaklı hale geldiği, sanığa soruşturma aşamasında ihtarat yapılmadığı, bu cihetle kovuşturma aşamasında yapılacak ihtaratın sanık lehine olarak değerlendirilmek suretiyle indirim oranının 1/2 olarak bildirilmesi gerektiği ve anılan madde gereği suça konu kaçak eşyanın gümrüklenmiş değerinin iki katı tutarındaki miktarın hüküm verilinceye kadar Devlet Hazinesine ödenmesi halinde verilecek cezada indirim uygulanacağının hüküm altına alındığı anlaşılmıştır. 5237 sayılı Kanun’un 7 nci maddesi ve 7242 sayılı Kanun’un 63 üncü maddesi ile 5607 sayılı Kanun’a eklenen geçici 12 nci maddenin ikinci fıkrası gözetilerek ilgili hükümlerin yasal koşullarının oluşup oluşmadığının mahkemesince saptanması ve sonucuna göre uygulama yapılmasında zorunluluk bulunmaktadır.

7.24.11.2015 tarihli, 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarihli ve 2014/140 Esas, 2015/85 Karar sayılı iptal kararı ile 5237 sayılı Kanun’un 53 üncü maddesinin bazı bölümlerinin iptal edilmesi nedeniyle, anılan maddenin yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunduğu anlaşılmıştır.

8.5271 sayılı Kanun’un 232 nci maddesinin altıncı fıkrasında yer verilen; “Hüküm fıkrasında, 223 üncü maddeye göre verilen kararın ne olduğunun, uygulanan kanun maddelerinin, verilen ceza miktarının, kanun yollarına başvurma ve tazminat isteme olanağının bulunup bulunmadığının, başvuru olanağı varsa süresi ve merciinin tereddüde yer vermeyecek şekilde açıkça gösterilmesi gerekir.
” şeklindeki düzenleme karşısında, suç konusu kaçak sigaraların 5607 sayılı Kanun’un 13 üncü maddesinin birinci fıkrası delaletiyle 5237 sayılı Kanun’un 54 üncü maddesinin dördüncü fıkrası gereği müsaderesine karar verilmesi gerekirken 5237 sayılı Kanun’un 54 üncü maddesi gereği müsaderesine karar verilmesi isabetli bulunmamıştır.

V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenle Gaziantep 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 15.10.2015 tarihli, 2014/576 Esas, 2015/1016 Karar sayılı kararına yönelik sanığın temyiz isteği yerinde görüldüğünden hükmün, 1412 sayılı Kanun’un 321 inci maddesi gereği, Tebliğname’ye aykırı olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA,

Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,

25.01.2023 tarihinde karar verildi.