YARGITAY KARARI
DAİRE : 7. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2019/9254
KARAR NO : 2023/788
KARAR TARİHİ : 25.01.2023
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2015/7 E., 2015/643 K.
SUÇTAN ZARAR GÖREN : Gümrük İdaresi
MALEN SORUMLU : …
SUÇ : 5607 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu’na muhalefet
HÜKÜM : Mahkûmiyet, kaçak eşyanın müsaderesi, nakil aracının iadesi
TEMYİZ EDENLER : Sanık, Gümrük İdaresi vekili
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Düzeltilerek Onama
Sanık hakkında kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, sanık ve katılan sıfatını alabilecek surette suçtan zarar gören ve katılma isteğinde bulunan Gümrük İdaresi’nin hükmü temyize hak ve yetkilerinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteklerinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteklerinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:
I. HUKUKÎ SÜREÇ
Adana 19. Asliye Ceza Mahkemesinin 14.04.2015 tarihli 2015/7 Esas, 2015/643 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında kaçakçılık suçundan 6545 sayılı Kanun ile değişik 5607 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu’nun (5607 sayılı Kanun) 3 üncü maddesinin onbirinci fıkrasının son cümlesi yollaması ile aynı maddenin beşinci ve onuncu fıkraları ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 53 üncü maddesinin birinci fıkrası ile aynı Kanun’un 54 üncü maddesinin dördüncü fıkrası uyarınca 2 yıl 6 ay hapis ve 1.740,00 TL adlî para cezası ile cezalandırılmasına, hak yoksunluklarına, eşya müsaderesine, nakil aracının iadesine karar verilmiştir.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
A. Sanığın Temyiz Sebepleri
Suç kastının bulunmadığına ve ticari amaçla hareket etmediğine ilişkindir.
B. Gümrük İdaresi Vekilinin Temyiz Sebepleri
Sanık hakkında kurulan hükümde, 5237 sayılı Kanun’un 62 nci maddesinin birinci fıkrası uyarınca takdirî indirim nedeninin uygulanmaması gerektiğine, temel cezanın alt sınırdan uzaklaşılmak suretiyle belirlenmesi gerektiğinin gözetilmemesine, vesaire, ilişkindir
III. OLAY VE OLGULAR
1.Kolluk görevlilerince Ceyhan-Adana istikameti otoyol üzerinde bulunan İncirlik park alanında yapılan yol kontrolünde; sanığın sevk ve idaresindeki, kardeşi malen sorumlu … adına kayıtlı 33 YK… plaka sayılı panelvan kamyonette, Adana 2. Sulh Ceza Hakimliğinin 03.07.2014 tarihli, 2014/14449 Değişik İş sayılı önleyici arama kararı ile yapılan aramada araç içerisinde 14 adet bidonda toplam 800 litre markeri geçersiz kaçak motorin ele geçilerek muhafaza altına alındığı anlaşılmıştır.
2. Kaçak eşyaya mahsus tespit varakası dava dosyasında bulunmaktadır.
3.İnönü Üniversitesi Petrol Analiz Laboratuvarı Müdürlüğünce düzenlenen 11.08.2014 tarihli rapor dava dosyasında bulunmaktadır
4.Sanığın aşamalarda kaçak motorini satmak amacıyla değil de kendi kamyonunda kullanmak amacıyla bulundurduğunu ifade ederek, üzerine atılı suçu tevil yoluyla ikrar ettiği belirlenmiştir.
5.Malen sorumlunun beyanı dava dosyasında bulunmaktadır
6.Araç ruhsat sureti dosyaya eklenmiştir.
IV. GEREKÇE
Katılan sıfatını alabilecek surette suçtan zarar gören ve katılma isteğinde bulunan Gümrük İdaresi’nin 5271 sayılı Kanun’un 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyize hakkı bulunduğu anlaşılmıştır.
A. Nakilde Kullanılan 33 YK… Plaka Sayılı Aracın İadesi Yönünden
5237 sayılı Kanun’un 54 üncü maddesinin birinci fıkrasındaki ”İyiniyetli üçüncü kişilere ait olmamak koşuluyla, kasıtlı bir suçun işlenmesinde kullanılan veya suçun işlenmesine tahsis edilen ya da suçtan
meydana gelen eşyanın müsaderesine hükmolunur. Suçun işlenmesinde kullanılmak üzere hazırlanan eşya, kamu güvenliği, kamu sağlığı veya genel ahlak açısından tehlikeli olması durumunda müsadere edilir.” ve aynı maddenin üçüncü fıkrasındaki: ”Suçta kullanılan eşyanın müsadere edilmesinin işlenen suça nazaran daha ağır sonuçlar doğuracağı ve bu nedenle hakkaniyete aykırı olacağı anlaşıldığında müsaderesine hükmedilmeyebilir.” şeklindeki düzenlemeler gereği nakil aracının müsaderesi için iyiniyetli üçüncü kişilere ait olmaması ve müsaderesinin işlenen suça nazaran daha ağır sonuçlar doğurmaması gerektiği, sanığın aşamalarda aracı Hatay iline gitmek için kardeşi malen sorumludan emaneten aldığını, malen sorumlunun kaçak motorinden haberi olmadığını beyan ettiği, malen sorumlunun da sanığın savunmasını doğrular mahiyette beyanda bulunduğu cihetle; aracının kaçakçılık suçunda kullanılması amacıyla sanığa teslim edildiğine ilişkin dosya kapsamında delil bulunmadığı gibi, dosya kapsamına göre kaçak eşyanın değerine nazaran nakilde kullanılan aracın müsaderesinin hakkaniyete de aykırı olacağı anlaşıldığından, nakil aracının iadesine karar verilmesinde herhangi bir hukuka aykırılık bulunmamıştır.
B. Sanık Hakkında Kurulan Mahkûmiyet Hükmü Yönünden
1.Sanığın uhdesinde Dairemiz uygulamalarına göre ticari miktar ve mahiyette olan 800 litre kaçak motorin ele geçirilmiş olmasına göre sanığın eyleminin sübuta erdiği belirlenmekle, hükümde bu yönüyle hukuka aykırılık bulunmamıştır.
2.Mahkemece sanık hakkında temel ceza ”fiilin özelliklerine, sanığın kastının yoğunluğuna, ele geçen gümrük kaçağı eşyanın miktarına, meydana gelen kamu vergi zararına, kamu vergi zararının karşılanmış olup olmadığına nazaran takdiren hapis cezası yönünden asgari hadden, adli para cezası yönünden asgari hadden ayrılarak” 1 yıl hapis ve 70 gün adlî para cezası olarak belirlenmiş olup, ele geçen kaçak eşyanın miktar ve değeri, eylemin gerçekleştirilme biçimi ve mahkemenin gerekçesine göre temel cezanın alt sınırdan uzaklaşılmak suretiyle belirlenmesi gerektiğinin gözetilmediğine ilişkin temyiz sebebi yerinde olmayıp hükümde bu yönüyle hukuka aykırılık bulunmamıştır.
3.Mahkemece ”sanığın sosyal ilişkileri, fiilden sonraki davranışları, yargılama sürecindeki davranışları, cezanın failin geleceği üzerindeki olası etkileri ve savunma içeriği” lehine takdiri indirim nedeni sayılarak, sanığa verilen cezadan 5237 sayılı Kanun’un 62 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca takdiri indirim yapılmış olup, sanığın aşamalarda tevilli ikrara yönelik savunmalarda bulunması, adli sicil kaydının ve duruşma tutanaklarına yansıyan olumsuz bir davranışının bulunmaması nazara alınarak hükümde bu yönüyle hukuka aykırılık bulunmamıştır.
4.Yargılama sürecindeki işlemlerin usûl ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suç vasfı ile yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından, yerinde görülmeyen diğer temyiz sebepleri de reddedilmiştir.
5.Gümrük İdaresi vekilinin katılma talebi hususunda bir karar verilmemesi ve katılma talebi hususunda karar verilmediği halde karar başlığında Gümrük İdaresinin katılan olarak gösterilmesi hukuka aykırı bulunmuştur.
6. Dava konusu eşyanın gümrüklenmiş değerinin 2 katının ödenmesi halinde; soruşturma evresinde etkin pişmanlık konusunda ihtarat yapılmamış ise verilecek cezada 1/2 oranında, yapılmış ise 1/3 oranında indirim yapılacağı belirtilerek 7242 sayılı Kanun’un 62 inci maddesi ile değiştirilen 5607 sayılı Kanun’un 5 inci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca etkin pişmanlık ihtaratında bulunulması gerektiği de göz önünde bulundurulmak suretiyle;
10.12.2022 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanıp, aynı gün yürürlüğe giren 7423 sayılı Kanun’nun 8 inci maddesi ile 5607 sayılı Kanun’un 3 üncü maddesinin yirmiikinci fıkrasının “yirmiüçüncü” fıkrası olarak değiştirildiği gözetilerek, hükümden sonra 15.04.2020 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 7242 sayılı Kanun’un 61 inci maddesi ile 5607 sayılı Kanun’un 3 üncü maddesinin yirmiikinci fıkrasına eklenen “Eşyanın değerinin hafif olması halinde verilecek cezalar yarısına kadar, pek hafif olması halinde ise üçte birine kadar indirilir.” şeklindeki düzenlemenin sanık lehine hükümler içerdiği, yine aynı Kanun’un 62 nci maddesi ile değiştirilen 5607 sayılı Kanun’un 5 inci maddesinin ikinci fıkrasına eklenen fıkra uyarınca kovuşturma aşamasında etkin pişmanlık uygulamasının olanaklı hale geldiği anlaşılmıştır. 5237 sayılı Kanun’un 7 nci maddesi ve 7242 sayılı Kanun’un 63 üncü maddesi ile 5607 sayılı Kanun’a eklenen geçici 12 nci maddenin ikinci fıkrası gözetilerek ilgili hükümlerin yasal koşullarının oluşup oluşmadığının mahkemesince saptanması ve sonucuna göre uygulama yapılmasında zorunluluk bulunmaktadır.
7.Sanık hakkında takdiri indirim uygulanırken uygulama maddesi olarak 5237 sayılı Kanun’un 62 nci maddesinin birinci fıkrası yerine 5237 sayılı Kanun’un 62 nci maddesinin ikinci fıkrasının gösterilmesi suretiyle 5271 sayılı Kanun’un 232 nci maddesinin altıncı fıkrasına muhalefet edilmesi,
8.Gün adli para cezasının paraya çevrilmesi sırasında uygulama maddesinin 5237 sayılı Kanun’un 52 nci maddesinin ikinci fıkrası yerine 5237 sayılı Kanun’un 52 nci maddesi olarak yazılması suretiyle 5271 sayılı Kanun’un 232 nci maddesinin altıncı fıkrasına muhalefet edilmesi hukuka aykırı bulunmuştur.
9.5237 sayılı Kanun’un 53 üncü maddesinde öngörülen hak yoksunlukları uygulanırken, 15.04.2020 tarihli ve 31100 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren 7242 sayılı Kanunun 10 uncu maddesi ile anılan maddede yapılan değişiklik ve Anayasa Mahkemesinin 5237 sayılı Kanun’un 53 üncü maddesindeki hak yoksunluklarına ilişkin 24.11.2015 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan 08.10.2015 tarihli ve 2014/140 Esas, 2015/85 Karar sayılı iptal kararı nedeniyle, anılan maddenin yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunmaktadır.
V. KARAR
A. Nakilde Kullanılan 33 YK… Plaka Sayılı Aracın İadesi Yönünden
Gerekçe bölümünde (A) bendinde açıklanan nedenle Adana 19. Asliye Ceza Mahkemesinin 14.04.2015 tarihli 2015/7 Esas, 2015/643 Karar sayılı kararında nakil aracının iadesi yönünden herhangi bir hukuka aykırılık görülmediğinden Gümrük İdaresi vekilinin nakil aracının müsaderesine yönelik temyiz sebebinin reddiyle hükmün nakil aracının iadesine ilişkin bölümünün, Tebliğname’ye aykırı olarak, oy birliğiyle ONANMASINA,
B. Sanık Hakkında Kurulan Mahkûmiyet Hükmü Yönünden
Gerekçe bölümünde (B) bendinde açıklanan nedenlerle Adana 19. Asliye Ceza Mahkemesinin 14.04.2015 tarihli 2015/7 Esas, 2015/643 Karar sayılı kararına yönelik sanık ve Gümrük İdaresi vekilinin temyiz istekleri yerinde görüldüğünden hükmün, 1412 sayılı Kanun’un 321 inci maddesi gereği, Tebliğname’ye aykırı olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA,
Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
25.01.2023 tarihinde karar verildi.