Yargıtay Kararı 7. Ceza Dairesi 2019/9213 E. 2023/818 K. 26.01.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 7. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2019/9213
KARAR NO : 2023/818
KARAR TARİHİ : 26.01.2023

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2014/1336 E., 2015/324 K.
SUÇ : 5607 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu’na Muhalefet
HÜKÜM : Mahkûmiyet, kaçak eşyanın müsaderesi
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Onama

Sanık hakkında kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1.Adana 19. Asliye Ceza Mahkemesinin, 03.03.2015 tarihli ve 2014/1336 Esas, 2015/324 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında 5607 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu’na (5607 sayılı Kanun) muhalefet suçundan aynı Kanun’un 3 üncü maddesinin beşinci ve onuncu fıkrası ile 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 62 nci maddesinin ikinci fıkrası ve aynı Kanun’un 52 nci maddesinin
ikinci fıkrası uyarınca 2 yıl 6 ay hapis ve 6.500,00 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına, 53 üncü maddesinin birinci fıkrası gereği hak yoksunluklarına, 54 üncü maddesinin dördüncü fıkrası gereği

kaçak eşyanın müsaderesine karar verilmiştir.

2.Dava dosyası, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca tanzim olunan, 07.12.2019 tarihli ve 2015/365251 sayılı onama görüşlü Tebliğname ile Daireye tevdi edilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanığın temyiz sebepleri;
1.Beraat kararı verilmesi gerektiği,

2.5607 sayılı Kanun’un 3 üncü maddesinin beşinci fıkrası gereğince hüküm kurulması gerektiği,

3.Lehe hükümlerin uygulanmadığı,

4.Re’sen tespit edilecek sebeplerle hükmün bozulması talebine
İlişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
1.31.08.2014 tarihinde, sanığın yolcu olarak bulunduğu otobüste önleme araması kararı uyarınca yapılan aramada sanığa ait 3130 paket kaçak sigara ele geçirildiği anlaşılmıştır.

2.Sanık savunmasında; suça konu sigaraları arkadaşlarının isteği ile aldığını, arkadaşlarına götürürken yakalandığını beyan etmiştir.

3.Suça konu sigaraların bandrolsüz ve kaçak olduğuna dair bilirkişi raporu dava dosyasında mevcuttur.

4.Hüküm fıkrasında sanığın cezasında 5607 sayılı Kanun’un 3 üncü maddesinin onuncu fıkrası uyarınca artırım yapılırken adli para cezasının 390 gün yerine 325 gün olarak yazılması, devamında takdiri indirim uygulanması sonucu hükmedilen cezanın doğru olması nedeniyle maddi yazım hatası kabul edilmiştir.

IV. GEREKÇE
1.Olay ve Olgular başlığı altında ayrıntılarına yer verilen sanık savunması, bilirkişi raporu içeriğine ve tüm dosya kapsamına göre sanığın eyleminin sabit olduğu belirlenmekle, sanık hakkında mahkûmiyet hükmü kurulmasında ve uygulamada bir isabetsizlik görülmemiştir.

2.Dava konusu eşyanın gümrüklenmiş değerinin 2 katının ödenmesi halinde; soruşturma evresinde etkin pişmanlık konusunda ihtarat yapılmamış ise verilecek cezada 1/2 oranında, yapılmış ise 1/3 oranında indirim yapılacağı belirtilerek 7242 sayılı Kanun’un 62 inci maddesi ile değiştirilen 5607 sayılı Kanun’un 5 inci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca etkin pişmanlık ihtaratında bulunulması gerektiği de göz önünde bulundurulmak suretiyle;
10.12.2022 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanıp, aynı gün yürürlüğe giren 7423 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi ile 5607 sayılı Kanun’un 3 üncü maddesinin yirmiikinci fıkrası “yirmiüçüncü” fıkrası olarak değiştirildiği gözetilerek; hükümden sonra 15.04.2020 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe
giren 7242 sayılı Kanun’un 61 inci maddesi ile 5607 sayılı Kanun’un 3 üncü maddesinin yirmi ikinci
fıkrasına eklenen “Eşyanın değerinin hafif olması halinde verilecek cezalar yarısına kadar, pek hafif

olması halinde ise üçte birine kadar indirilir.” şeklindeki düzenlemenin sanık lehine hükümler içermesi yine aynı Kanun’un 62 nci maddesi ile değiştirilen 5607 sayılı Kanun’un 5 inci maddesinin ikinci fıkrasına eklenen fıkra uyarınca kovuşturma aşamasında etkin pişmanlık uygulamasının olanaklı hale geldiği ve anılan madde uyarınca suça konu kaçak eşyanın gümrüklenmiş değerinin iki katı tutarındaki miktarın hüküm verilinceye kadar Devlet Hazinesine ödenmesi halinde verilecek cezada indirim uygulanacağının hüküm altına alındığı gözetilerek, 5237 sayılı Kanun’un 7 nci maddesi ve 7242 sayılı Kanun’un 63 üncü maddesi ile 5607 sayılı Kanun’a eklenen geçici 12 nci maddenin ikinci fıkrası gözetilerek ilgili hükümlerin yasal koşullarının oluşup oluşmadığının saptanması ve sonucuna göre uygulama yapma görevinin de yerel mahkemeye ait bulunması zorunluluğu yönüyle kurulan hükümde isabetsizlik görülmüştür.

3.Savunmasında lehe hükümler uygulanmasını talep eden sanık hakkında adli para cezasının taksitlendirilmesinin karar yerinde tartışılmaması isabetli bulunmamıştır.

V. KARAR
Gerekçe bölümünde (2,3) numaralı bentlerde açıklanan nedenlerle Adana 19. Asliye Ceza Mahkemesinin, 03.03.2015 tarihli ve 2014/1336 Esas, 2015/324 Karar sayılı kararına yönelik sanığın temyiz isteği yerinde görüldüğünden hükmün, 1412 sayılı Kanun’un 321 inci maddesi gereği, Tebliğname’ye aykırı olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA,

Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,

26.01.2023 tarihinde karar verildi.