Yargıtay Kararı 7. Ceza Dairesi 2019/8545 E. 2023/1223 K. 13.02.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 7. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2019/8545
KARAR NO : 2023/1223
KARAR TARİHİ : 13.02.2023

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2015/1098 E., 2015/1100 K.
SUÇ : 5607 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu’na muhalefet
HÜKÜMLER : 1.Sanık … hakkında Beraat,
2.Sanık … hakkında mahkumiyet, müsadere
TEMYİZ EDENLER : Sanık … müdafii, katılan Gümrük İdaresi vekili
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Onama – Düzeltilerek Onama

Sanıklar hakkında kurulan hükümlerin; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenlerin hükmü temyize hak ve yetkilerinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteklerinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteklerinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
Adana 19. Asliye Ceza Mahkemesinin, 22.09.2015 tarihli ve 2015/1098 Esas, 2015/1100 Karar sayılı kararı ile;
1.Sanık … hakkında (kaçakçılık) suçundan 5271 sayılı Kanun’un 223 üncü maddesinin ikinci fıkrasının (c) bendi uyarınca beraat kararı verilmiştir.

2.Sanık … hakkında (kaçakçılık) suçundan 6545 sayılı Kanun ile değişik 5607 sayılı

Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu’nun (5607 sayılı Kanun) 3 üncü maddesinin beşinci ve onuncu fıkraları, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 53 üncü maddesinin birinci fıkrası, 54 üncü maddesinin dördüncü fıkrası uyarınca 2 yıl 6 ay hapis ve 15.000,00 TL adlî para cezası ile cezalandırılmasına, hak yoksunluklarına, eşya müsaderesine karar verilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
1.Katılan Gümrük İdaresi vekilinin temyiz istemi sanık … hakkında mahkumiyet kararı verilmesi ve dilekçe yazım ücreti yerine maktu vekalet ücreti takdir edilmesi gerektiğine ilişkindir.

2.Sanık … müdafinin temyiz istemi, tanık beyanları alınmadan eksik inceleme ile hüküm kurulduğuna ilişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
1.Olay tarihinde güvenlik güçlerince Rasim olarak bilinen şahsın Yeşilyurt Mahallesi … sokak no:13 Seyhan /Adana sayılı ikametinde, Doğu illerinden getirdiği ve piyasaya süreceği, yüklü miktarda gümrük kaçağı sigara bulunduğu yönünde alınan istihbari bilgiler doğrultusunda söz konusu adreste Adana 4. Sulh Ceza Hakimliğinin 2015/3303 Değişik İş sayılı arama kararına istinaden yapılan aramada, dört katlı ikametin 2 nci katında 8.340 paket gümrük kaçağı sigaraya el konulduğu anlaşılmıştır.

2.Sanık … savunmalarında, sigaraların ele geçirildiği daireyi Suriyeli şahıslara kiraya verdiğini, sigaralarla ilgisi bulunmadığını beyan ederek suçlamayı inkar etmiştir.

3.Sanık … savunmalarında söz konusu dairenin babası olan diğer sanık … tarafından Suriyeli şahsılara kiralandığını, ikamet adresinin farklı bir adres olduğunu beyan ederek suçlamayı inkar etmiştir.

4.20.07.2015 tarihli muhbir görüşme tutanağının dosya arasına alındığı anlaşılmıştır.

5.21.07.2015 tarihli saat 11:00 sıralarında düzenlenen tutanak içeriğinde arama yapılan binada ve çevresinde Suriyeli şahsıların ikamet ettiklerine dair bilgi ve bulguya ulaşılamadığı tespit edilmiştir.

IV. GEREKÇE
A. Sanık … Hakkında Verilen Beraat Kararı Yönünden
Sanık hakkında kurulan hükme yönelik temyiz sebeplerinin incelenmesinde; sanığın savunması, farklı adreste ikamet ettiğinin anlaşılması, olay tutanağı içeriği ve tüm dosya kapsamından, sanığın savunmasının aksine atılı suçu işlediği yönünde mahkumiyetine yeterli her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı delil bulunmaması nedeniyle beraat kararı verilmesinde hukuka aykırılık görülmemiştir.

B. Sanık … Hakkında Kurulan Mahkumiyet Hükmü Yönünden
1.Yargılama sürecindeki işlemlerin usûl ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suç vasfı ile yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından, katılan Gümrük İdaresi vekili ile sanık müdafiinin yerinde görülmeyen diğer

temyiz sebepleri reddedilmiştir.

Ancak;
2.10.12.2022 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanıp, aynı gün yürürlüğe giren 7423 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi ile 5607 sayılı Kanun’un 3 üncü maddesinin yirmiikinci fıkrası “yirmiüçüncü” fıkrası olarak değiştirildiği gözetilerek; hükümden sonra 15.04.2020 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 7242 sayılı Kanun’un 61 inci maddesi ile 5607 sayılı Kanun’un 3 üncü maddesinin yirmiikinci fıkrasına eklenen “Eşyanın değerinin hafif olması halinde verilecek cezalar yarısına kadar, pek hafif olması halinde ise üçte birine kadar indirilir.” şeklindeki düzenlemenin sanık lehine hükümler içermesi yine aynı Kanun’un 62 nci maddesi ile değiştirilen 5607 sayılı Kanun’un 5 inci maddesinin ikinci fıkrasında yapılan değişiklik uyarınca kovuşturma aşamasında etkin pişmanlık uygulamasının olanaklı hale geldiği ve anılan madde gereği suça konu kaçak eşyanın gümrüklenmiş değerinin iki katı tutarındaki miktarın hüküm verilinceye kadar Devlet Hazinesine ödenmesi halinde verilecek cezada indirim uygulanacağının hüküm altına alındığı ve soruşturma aşamasında etkin pişmanlık ihtarında bulunulmamış ise indirim oranının 1/2 olacağı gözetilerek, 5237 sayılı Kanun’un 7 nci maddesi ve 7242 sayılı Kanun’un 63 üncü maddesi ile 5607 sayılı Kanun’a eklenen geçici 12 nci maddenin ikinci fıkrası gözetilerek ilgili hükümlerin yasal koşullarının oluşup oluşmadığının saptanması ve sonucuna göre uygulama yapma görevinin de yerel mahkemeye ait bulunması zorunluluğu yönüyle kurulan hükümde,

3.24.11.2015 tarihli 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarihli ve 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı iptal karan ile 5237 sayılı Kanun’un 53 üncü maddesinin bazı bölümlerinin iptal edilmesi nedeniyle, anılan maddenin yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,

4.Katılan Gümrük İdaresi lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan maktu vekalet ücreti yerine dilekçe yazım ücretine hükmedilmesi nedenleriyle hukuka aykırı bulunmuştur.

V. KARAR
A. Sanık … Hakkında Verilen Beraat Kararı Yönünden
Gerekçe bölümünde (A) bendinde açıklanan nedenle Adana 19. Asliye Ceza Mahkemesinin, 22.09.2015 tarihli ve 2015/1098 Esas, 2015/1100 Karar sayılı kararında katılan tarafından öne sürülen temyiz sebepleri ve dikkate alınan sair hususlar yönünden herhangi bir hukuka aykırılık görülmediğinden hükmün Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle ONANMASINA,

B. Sanık … Hakkında Kurulan Mahkumiyet Hükmü Yönünden
Gerekçe bölümünde (B-2,3,4) paragraflarında açıklanan nedenlerle Adana 19. Asliye Ceza Mahkemesinin, 22.09.2015 tarihli ve 2015/1098 Esas, 2015/1100 Karar sayılı kararına yönelik sanık … müdafii ile katılan Gümrük İdaresi vekilinin temyiz isteği yerinde görüldüğünden hükmün, 1412 sayılı Kanun’un 321 inci maddesi gereği, Tebliğname’ye aykırı olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA,

Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,

13.02.2023 tarihinde karar verildi.