Yargıtay Kararı 7. Ceza Dairesi 2019/7402 E. 2023/2810 K. 27.03.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 7. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2019/7402
KARAR NO : 2023/2810
KARAR TARİHİ : 27.03.2023

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2014/714 E., 2015/530 K.
MALEN SORUMLU : …
SUÇ : 5607 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu’na muhalefet
HÜKÜMLER : Sanık … hakkında beraat, sanık … hakkında mahkûmiyet, kaçak eşyanın müsaderesi, nakil aracının müsaderesine yer olmadığına
TEMYİZ EDENLER : Katılan … İdaresi vekili, sanıklar müdafii
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Kısmî onama, kısmî düzeltilerek onama

Sanıklar hakkında kurulan hükümlerin; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir oldukları, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenlerin hükümleri temyize hak ve yetkilerinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteklerinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteklerinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
Malatya 1. Asliye Ceza Mahkemesinin, 10.09.2015 tarihli ve 2014/714 Esas, 2015/530 Karar Sayılı Kararı ile;
1.Sanık … hakkında 5607 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu’na (5607 sayılı Kanun) muhalefet suçundan, 5271 sayılı Kanun’un 223 üncü maddesinin ikinci fıkrasının (e) bendi uyarınca
beraat kararı,

2.Sanık … hakkında 5607 sayılı Kanun’un 3 üncü maddesinin beşinci ve onuncu fıkraları, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 62 nci maddesinin birinci fıkrası, aynı Kanun’un 52 nci maddesi, 53 üncü maddesinin birinci fıkrası ve 5607 sayılı Kanun’un 13 üncü maddesi yollamasıyla 5237 sayılı Kanun’un 54 üncü maddesi uyarınca 2 yıl 6 ay hapis ve 5 gün karşılığı 100,00 TL adlî para cezası ile cezalandırılmasına, hak yoksunluklarına, kaçak eşyanın müsaderesine ve nakil aracının müsaderesine yer olmadığına karar verilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
1.Katılan … İdaresi vekilinin temyiz isteği, sanık … hakkında verilen beraat kararının isabetsiz olduğuna, nakil aracının müsadere edilmesi gerektiğine ve re’sen göz önüne alınacak nedenlerle hükmün bozulmasına ilişkindir.

2.Sanıklar müdafiinin temyiz isteği, sanık … hakkında beraat kararı verildiği halde lehine avukatlık ücreti takdir edilmediğine, sanık … hakkında verilen cezanın da haksız ve yersiz olduğuna, cezanın kaldırılması gerektiğine ve re’sen göz önüne alınacak nedenlerle kararın bozulmasına ilişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
1.Olay tutanağı ve dosya kapsamına göre, kolluk görevlileri tarafından oluşturulan uygulama noktasında saat 14.30 sıralarında sanık …’nun sevk ve idaresindeki, sanık …’nun da yolcu olarak bulunduğu … plakalı aracın durdurulduğu, önleme araması kararına istinaden yapılan aramada, aracın yolcu koltuklarının üstünde ve bagajında toplam 620 karton kaçak sigara ele geçirildiği anlaşılmıştır.

2.Sanık … aşamalarda; sigaraları kendisinin alarak araca yerleştirdiğini, niyetinin Malatya’ya getirip satmak olduğunu, eşi olan diğer sanık …’nun sigaralardan haberinin bulunmadığını, malen sorumlu …’nun da araçta sigara taşıyacağından haberinin olmadığını, sanık … aşamalarda; eşi olan sanık …’nun kendisinden habersiz olarak sigara alıp araca yerleştirdiğini, aracın arkasındaki sigaralardan haberinin bulunmadığını, üzerine atılı suçlamayı kabul etmediğini beyan etmiştir.

3.Malen sorumlu talimat mahkemesinde alınan beyanında, aracı sanık …’nun düğüne gideceğim diyerek aldığını, kaçakçılık olayından haberinin bulunmadığını ve sigaralarla ilgisinin olmadığını ifade etmiştir.

IV. GEREKÇE
A. Suçta Kullanılan Nakil Aracının Müsaderesine Yer Olmadığına İlişkin Karar Yönünden
Suçta kullanılan nakil aracının gizli bölmesinin bulunmadığı ve 5237 sayılı Kanun’un 54 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca müsadere kararı verilebilmesi için nakil aracının iyiniyetli üçüncü kişilere ait olmaması gerektiğine göre, malen sorumlu tarafından nakil aracının kaçakçılık suçunda kullanılması amacıyla sanığa teslim edildiğine ilişkin dosya kapsamında delil elde edilemediği cihetle, 5607 sayılı Kanun’un 13 üncü maddesinin birinci fıkrası ve 5237 sayılı Kanun’un 54 üncü maddesinin
birinci fıkrasında sayılan koşulların oluşmadığı anlaşılmakla, nakil aracının müsaderesine yer olmadığına karar verilmesinde herhangi bir hukuka aykırılık bulunmamıştır.

B. Sanık … Hakkında Kurulan Beraat Hükmü Yönünden
1.Yapılan duruşmaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, Mahkemenin yargılama sonuçlarına uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dava dosyası içeriğine göre, sanık … müdafii ve katılan … İdaresi vekilinin yerinde görülmeyen diğer temyiz sebeplerinin reddine karar verilmesi gerektiği anlaşılmıştır.

2.Sanık hakkında kurulan hükümde, Yargıtay tarafından düzeltilmesi mümkün görülen, beraat eden ve kendisini vekil ile temsil ettiren sanık … lehine maktu vekâlet ücretine hükmedilmesi gerektiğinin gözetilmemesi dışında, bir hukuka aykırılık görülmemiştir.

C. Sanık … Hakkında Kurulan Mahkûmiyet Hükmü Yönünden
Yargılama sürecindeki işlemlerin usul ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı anlaşıldığından, sanık hakkında mahkûmiyet hükmü kurulmasında isabetsizlik görülmemiştir. Ancak;

1.Sanık hakkında 6545 sayılı Kanun’un 89 uncu maddesiyle değişik 5607 sayılı Kanun’un 3 üncü maddesinin onsekizinci fıkrasının son cümlesi delaletiyle anılan Kanun’un 3 üncü maddesinin beşinci ve onuncu fıkraları uyarınca hüküm kurulması gerekirken, ilgili delalet maddesi gösterilmeden yazılı şekilde hüküm tesisi,

2.10.12.2022 tarihli Resmî Gazete’de yayımlanıp, aynı gün yürürlüğe giren 7423 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi ile 5607 sayılı Kanun’un 3 üncü maddesinin yirmiikinci fıkrasının yirmiüçüncü fıkra olarak değiştirildiği gözetilerek, hükümden sonra 15.04.2020 tarihli Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 7242 sayılı Kanun’un 61 inci maddesi ile 5607 sayılı Kanun’un 3 üncü maddesinin yirmiikinci fıkrasına eklenen “Eşyanın değerinin hafif olması halinde verilecek cezalar yarısına kadar, pek hafif olması halinde ise üçte birine kadar indirilir.” şeklindeki düzenlemenin sanık lehine hükümler içermesi, yine aynı Kanun’un 62 nci maddesi ile değiştirilen 5607 sayılı Kanun’un 5 inci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca kovuşturma aşamasında etkin pişmanlık uygulamasının olanaklı hale geldiği ve anılan madde uyarınca suça konu kaçak eşyanın gümrüklenmiş değerinin iki katı tutarındaki miktarın hüküm verilinceye kadar Devlet Hazinesine ödenmesi halinde verilecek cezada indirim uygulanacağının hüküm altına alındığı dikkate alınarak, 5237 sayılı Kanun’un 7 nci maddesi ve 7242 sayılı Kanun’un 63 üncü maddesi ile 5607 sayılı Kanun’a eklenen Geçici 12 nci maddenin ikinci fıkrası gereği ilgili hükümlerin yasal koşullarının oluşup oluşmadığının saptanması ve sonucuna göre uygulama yapma görevinin de yerel mahkemeye ait bulunması zorunluluğu,

3.Gün adlî para cezasının paraya çevrilmesi sırasında 5237 sayılı Kanun’un 52 nci maddesinin ikinci fıkrası yerine, aynı Kanun’un 52 nci maddesinin yazılması suretiyle 5271 sayılı Kanun’un 232 nci maddesinin altıncı fıkrasına muhalefet edilmesi,

4.24.11.2015 tarihli ve 29542 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarihli ve 2014/140 Esas, 2015/85 Karar sayılı kararı ile 5237 sayılı Kanun’un 53 üncü maddesinin bazı bölümlerinin iptal edilmesi nedeniyle anılan maddenin yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,

5.Suça konu kaçak sigaraların 5607 sayılı Kanun’un 13 üncü maddesinin birinci fıkrası delaleti ile 5237 sayılı Kanun’un 54 üncü maddesinin dördüncü fıkrası gereğince müsaderesine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi, hukuka aykırı bulunmuştur.

V. KARAR
A. Suçta Kullanılan Nakil Aracının Müsaderesine Yer Olmadığına İlişkin Karar Yönünden
Gerekçe bölümünde (A) bendinde açıklanan nedenlerle Malatya 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 10.09.2015 tarihli ve 2014/714 Esas, 2015/530 Karar sayılı kararında nakil aracının müsaderesine yer olmadığına ilişkin karar yönünden herhangi bir hukuka aykırılık görülmediğinden hükmün nakil aracının müsaderesine yer olmadığına ilişkin bölümünün, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle ONANMASINA,

B. Sanık … Hakkında Kurulan Beraat Hükmü Yönünden
Gerekçe bölümünde (B) bendinde açıklanan nedenlerle Malatya 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 10.09.2015 tarihli ve 2014/714 Esas, 2015/530 Karar sayılı kararında sanık … hakkında kurulan beraat hükmüne yönelik sanık … müdafii ve katılan … İdaresi vekilinin temyiz istekleri yerinde görüldüğünden hükmün, 1412 sayılı Kanun’un 321 inci maddesi gereği BOZULMASINA, bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden aynı Kanun’un 322 nci maddesi gereği sanık … hakkında kurulan hüküm fıkrasına; “Beraat eden ve kendisini vekille temsil ettiren sanık lehine, karar tarihi itibarıyla yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 1.500,00 TL maktu vekâlet ücretinin Hazineden alınarak sanığa verilmesine,” ibaresinin eklenmesi suretiyle hükmün, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

C. Sanık … Hakkında Kurulan Mahkûmiyet Hükmü Yönünden
Gerekçe bölümünde (C) bendinde açıklanan nedenlerle Malatya 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 10.09.2015 tarihli ve 2014/714 Esas, 2015/530 Karar sayılı kararında sanık … hakkında kurulan mahkûmiyet hükmüne yönelik katılan … İdaresi vekili ve sanık … müdafiinin temyiz istekleri yerinde görüldüğünden hükmün, 1412 sayılı Kanun’un 321 inci maddesi gereği, Tebliğname’ye aykırı olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA,

Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,

27.03.2023 tarihinde karar verildi.