Yargıtay Kararı 7. Ceza Dairesi 2019/6868 E. 2021/11616 K. 04.10.2021 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 7. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2019/6868
KARAR NO : 2021/11616
KARAR TARİHİ : 04.10.2021

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi

SUÇ : 5607 sayılı Yasaya muhalefet
HÜKÜM : Hükümlülük, müsadere, aracın müsaderesine yer olmadığına
Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;
I- Katılan … İdaresi vekilinin temyiz isteminin suçta kullanılan nakil aracının iadesine ilişkin hükümle sınırlı olduğu gözetilerek, anılan hükme hasren yapılan incelemede;
Suçta kullanılan nakil vasıtasının üçüncü kişiye ait oluşu dikkate alınarak 5607 sayılı Yasanın 13/1 ve 5237 sayılı TCK’nun 54. maddelerine göre aracın iadesine ilişkin yerel mahkeme kararı usul ve yasaya uygun bulunduğundan, katılan … İdaresi vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle iade kararının ONANMASINA,
II- Sanıklar … ve …’ın temyiz istemlerine yönelik yapılan incelemede ise;
1. Hükümden sonra 15.04.2020 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 7242 sayılı Yasanın 61. maddesi ile 5607 sayılı Yasanın 3/22. maddesine eklenen “Eşyanın değerinin hafif olması halinde verilecek cezalar yarısına kadar, pek hafif olması halinde ise üçte birine kadar indirilir.” şeklindeki düzenlemenin sanık lehine hükümler içermesi, yine aynı Yasanın 62.maddesi ile değiştirilen 5607 sayılı Yasanın 5/2. maddesine eklenen fıkra uyarınca kovuşturma aşamasında etkin pişmanlık uygulamasının olanaklı hale geldiği anlaşılmakla, 5237 sayılı TCK’nun 7. maddesi ve 7242 sayılı Yasanın 63. maddesi ile 5607 sayılı Yasaya eklenen geçici 12. maddenin 2. fıkrası gözetilerek ilgili hükümlerin yasal koşullarının oluşup oluşmadığının saptanması ve sonucuna göre uygulama yapma görevinin de yerel mahkemeye ait bulunması zorunluluğu,
2. Sanıklar hakkında hükmedilen cezada 5607 sayılı Yasanın 3/10. maddesi uyarınca cezada yarı oranında arttırım yapıldıktan ve 3/10-son maddesine göre ceza belirlendikten sonra aynı Yasanın 4/2. maddesinin uygulanması gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi,
3. Sanıklar hakkında takdiri indirim uygulama maddesinin, 5237 sayılı TCK’nun 62/1. maddesi yerine TCK’nun 62/2. maddesinin yazılması suretiyle CMK’nun 232/6. maddesine aykırı davranılması,
4. 24.11.2015 tarihli 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarih ve 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı iptal kararı ile 5237 sayılı TCK’nun 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptal edilmesi nedeniyle anılan maddenin değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
5. Sanık …’ın adli sicil kaydında yer alan daha ağır ceza içeren ve tekerrüre esas alınması gereken Adana 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 11/03/2013 tarihinde kesinleşen 2008/1118 Esas, 2009/717 Karar sayılı 6 ay hapis ve 100 TL adli para cezasına ilişkin ilam yerine, daha hafif cezayı içeren ilamın tekerrüre esas alınması,
6. Sanık …’ın tekerrüre esas alınan adli sicil kaydının 5607 sayılı Yasaya muhalefet suçundan verilen mahkumiyet hükmüne ilişkin olduğu anlaşılmış olup, hükümden sonra 15.04.2020 tarihinde Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 7242 sayılı Yasanın 61. maddesi ile değişik 5607 sayılı Yasanın 3/22 ile yine aynı Yasanın 62. maddesi ile değiştirilen 5607 sayılı Yasanın 5/2. maddesi kapsamında getirilen lehe düzenlemeler gözetilerek, öncelikle sanık hakkında tekerrüre esas alınan ilamla ilgili uyarlama yargılaması yapılıp yapılmadığı mahkemesinden araştırılarak, neticesine göre söz konusu ilamın tekerrüre esas alınıp alınmayacağının değerlendirilmesinin gerekmesi,
7. Sanık … hakkında hem adli para cezası hem de hapis cezası verildiği ve adli para cezaları için TCK’nun 58. maddeye göre tekerrür hükümleri uygulanamayacağı halde tekerrür hükümleri uygulanmasına karar verilirken hiç bir ayrım yapmaksızın adı geçen sanığın cezasının TCK’nun 58/6. maddesi gereğince mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanıklar … ve …’ın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1.maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 04.10.2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.