Yargıtay Kararı 7. Ceza Dairesi 2019/6759 E. 2023/4429 K. 09.05.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 7. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2019/6759
KARAR NO : 2023/4429
KARAR TARİHİ : 09.05.2023

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : 5607 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu’na muhalefet
HÜKÜM : Mahkûmiyet, eşya müsaderesi
TEMYİZ EDENLER : Sanık …, sanık …, o yer Cumhuriyet savcısı,
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Düzelterek Onama

Sanık hakkında kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenlerin hükmü temyize hak ve yetkilerinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteklerinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteklerinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1.Nazilli Cumhuriyet Başsavcılığının 08.07.2014 tarihli ve 2014/2465 Esas sayılı iddianamesi ile sanıklar Halil İbrahim Delikbaş, Halil Yüksel, Adnan Herdem, …, Rıfat Herdem, … ve … hakkında kaçakçılık suçundan 5607 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu’nun (5607 sayılı Kanun) 3 üncü maddesinin onsekizinci fıkrası ile 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 53 üncü ve 54 üncü maddeleri uyarınca cezalandırılmaları istemi ile kamu davası açıldığı, Nazilli 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 2014/402 Esası sırasına kaydedilen dosyanın 27.03.2015 tarihli celsesinde sanıklar … ve … hakkındaki davanın diğer sanıklar için açılan davalar

ile hukukî ve fiili bağlantı bulunmadığı anlaşıldığından tefrikine karar verilerek aynı mahkemenin 2015/262 Esasına kayıt edildiği belirlenmiştir.

2.Nazilli 1. Asliye Ceza Mahkemesinin, 04.09.2015 tarihli ve 2015/262 Esas, 2015/708 Karar sayılı kararı ile sanıklar hakkında kaçakçılık suçundan 5607 sayılı Kanun’un 3 üncü maddesinin onsekizinci fıkrasının son cümlesi delaletiyle aynı maddenin onuncu fıkrası yollamasıyla 5607 sayılı Kanun’un 3 üncü maddesinin beşinci ve onuncu fıkraları, 5237 sayılı Kanun’un 62 nci , 52 nci , 53 üncü ve 54 üncü maddeleri uyarınca 2 yıl 6 … hapis cezası ve 100,00 TL adlî para cezası ile cezalandırılmasına, hak yoksunluklarına, kaçak eşyanın müsaderesine karar verilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
1.Sanık …’ın temyiz isteği; işyerinin …’e ait olup, patronu olan…’e devrettiğine ve…’in yanında işçi olarak çalıştığına ve beraatine karar verilmesi için hükmün bozulması talebine ilişkindir.

2.Sanık …’in temyiz isteği; sigaraların yakalandığı işyerinin kendisine ait olup, Aydın Herdem’e devrettiğine, ruhsatının kendi adına kayıtlı olması nedeniyle dava açılarak mahkûmiyetine karar verilmesine ve beraatine karar verilmesi için hükmün bozulması talebine ilişkindir.

3.O yer Cumhuriyet savcısının temyiz isteği; sanıkların 5607 sayılı Kanun’un 3 üncü maddesinin onsekinici fıkrası uyarınca cezalandırılmasına karar verilmemesine, iddianamede yedi şüpheli bulunmasına rağmen sanıklara ait dosyanın tefrik edilerek 5607 sayılı Kanun’un 4 üncü maddesinin ikinci fıkrasının değerlendirilmemesi suretiyle eksik cezaya hükmedilmesi nedenleriyle hükümlerin bozulması talebine ilişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
1.03.07.2014 tarihinde sanık … adına ruhsatlı Durak Tekel Bayii isimli işyerinde usulüne uygun alınan arama kararı uyarınca yapılan aramada işyerinde çalışan sanık …’ın bulunduğu tespit edilerek 278 paket kaçak ve bandrolsüz sigara ele geçirilmiştir.

2.Sanık …’ın soruşturma aşamasında müdafisiz ifadesinde; suça konu kaçak sigaraların sanık …’a ait olduğunu ve kendisinin de sanık …’ın bilgisi dahilinde kaçak sigaraların satışını yaptığını söylediği ancak; mahkemece alınan savunmasında Büfenin ruhsatı …’in üzerine olmakla birlikte büfeyi fiilen işleten kişinin… olduğunu, her gün sabah geldiğinde çekmecede yeni kaçak sigaralar bulunduğunu, Büfe sahibinin bu sigaralardan bilgisinin olup olmadığını bilmediğini, soruşturma aşamasındaki ifadesini kabul etmediğini beyan etmiştir.

3.Sanık …’in ele geçirilen 278 paket kaçak sigaralardan haberinin olmadığını, Durak Büfe isimli iş yerini amcasının oğlu olan… ile birlikte bundan 3 yıl önce ortak olarak açtıklarını, ancak 3 … sonra…’e devrettiğini, ruhsatının halen kendi adına gözüktüğünü, ancak fiilen çalıştıran kişin… olduğunu beyan ederek suçlamayı inkar etmiştir.

4.Sanık … hakkında hazırlık aşamasında Nazilli Sulh Ceza Mahkemelerinin dinleme kararı uyarınca yapılan dinlemelerde iddianamede ismi geçen sanıklar ile görüşmesinin bulunmadığı gözetilerek dinlemelerin imhasına karar verildiği anlaşılmaktadır.

5.Sanıklar …’in ve Tayip Aydın’ın savunmalarında belirttikleri…’in işyerinin sahibi olduğunu belirttikleri, bu hususta adı geçen kişinin beyanının alınmadığı gibi suç tarihinde işyerini kimin işlettiğine dair araştırma yapılmamıştır.

6.Dosyada Tütün Eksperi bilirkişinin raporu uyarınca sigaraların kaçak ve bandrolsüz olduğu tespit edilmiştir.

7.Dosyada kaçak eşyaya mahsus tespit varakası bulunmaktadır,

IV. GEREKÇE
1.Hukukî Süreç (1) numaralı bentte açıklandığı üzere sanıklar …’in ve … hakkında iddianamede 3. Olay olarak anlatılan 03.07.2014 tarihli eylem nedeni ile kamu davası açıldığı, sanık … hakkında hazırlık aşamasında Nazilli Sulh Ceza Mahkemelerinin dinleme kararları uyarınca yapılan dinlemelerde iddianamede ismi geçen diğer sanıklar ile görüşmesinin bulunmadığı gözetilerek dinleme kayıtlarının imhasına karar verildiği, diğer sanık … hakkında dinleme kararı ve kayıtları bulunmadığı anlaşılmakla; o yer Cumhuriyet savcısının sanıklar hakkında 5607 sayılı Kanun’un 4 üncü maddesinin ikinci fıkrasının uygulanmasına ayrıca suç tarihi gözetilerek sanıklar hakkında suç tarihinde yürürlükte bulunan 5607 sayılı Kanun’un 3 üncü maddesinin beşinci ve onuncu fıkraları gereğince mahkûmiyetlerine karar verildiği gözetilerek 5607 sayılı Kanun’un 3 üncü maddenin onsekizinci fıkrası gereğince cezalandırılmasına yönelik temyiz sebepleri isabetli bulunmamıştır.

Kabule göre de;
2.Dava konusu eşyanın gümrüklenmiş değerinin iki katının ödenmesi hâlinde; soruşturma evresinde etkin pişmanlık konusunda ihtarat yapılmamış ise verilecek cezada 1/2 oranında, yapılmış ise 1/3 oranında indirim yapılacağı belirtilerek 7242 sayılı Kanun’un 62 nci maddesi ile değiştirilen 5607 sayılı Kanun’un 5 inci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca etkin pişmanlık ihtaratında bulunulması gerektiği de göz önünde bulundurulmak suretiyle;
10.12.2022 tarihli Resmî Gazete’de yayımlanıp, aynı gün yürürlüğe giren 7423 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi ile 5607 sayılı Kanun’un 3 üncü maddesinin yirmiikinci fıkrasının “yirmiüçüncü” fıkra olarak değiştirildiği gözetilerek, hükümden sonra 15.04.2020 tarihli Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 7242 sayılı Kanun’un 61 inci maddesi ile 5607 sayılı Kanun’un 3 üncü maddesinin yirmiüçüncü fıkrasına eklenen “Eşyanın değerinin hafif olması hâlinde verilecek cezalar yarısına kadar, pek hafif olması hâlinde ise üçte birine kadar indirilir.” şeklindeki düzenlemenin sanıklar lehine hükümler içerdiği, yine aynı Kanun’un 62 nci maddesi ile değiştirilen 5607 sayılı Kanun’un 5 inci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca kovuşturma aşamasında etkin pişmanlık uygulamasının olanaklı hale geldiği anlaşılmıştır. 5237 sayılı Kanun’un 7 nci maddesi ve 7242 sayılı Kanun’un 63 üncü maddesi ile 5607 sayılı Kanun’a eklenen geçici 12 nci maddenin ikinci fıkrası gereği ilgili hükümlerin yasal koşullarının oluşup oluşmadığının mahkemesince saptanması zorunluluğu bozmayı gerektirmiş,

3.Yargılama masrafların mahkum olan sanıklardan eşit olarak tahsiline karar verilmesi gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde hangi sanıktan olduğu da belirtilmeden sanıktan tahsiline karar verilmesi hukuka aykırı bulunmuştur.

V. KARAR
Gerekçe bölümünün (2 nci ve 3 üncü) bentlerinde açıklanan nedenlerle Nazilli 1. Asliye Ceza Mahkemesinin, 04.09.2015 tarihli ve 2015/262 Esas, 2015/708 Karar sayılı kararına yönelik sanıklar ve o yer Cumhuriyet savcısının temyiz isteği yerinde görüldüğünden hükmün, 1412 sayılı Kanun’un 321 inci maddesi gereği, Tebliğname’ye aykırı olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA,

Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,

09.05.2023 tarihinde karar verildi.