Yargıtay Kararı 7. Ceza Dairesi 2019/4806 E. 2021/12356 K. 12.10.2021 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 7. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2019/4806
KARAR NO : 2021/12356
KARAR TARİHİ : 12.10.2021

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : 5607 sayılı Yasaya muhalefet, özel belgede sahtecilik
HÜKÜM : Hükümlülük, müsadere

Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;
I- Sanık … hakkında özel belgede sahtecilik suçundan kurulan hükme yönelik temyiz isteminin incelenmesinde;
Sanıklardan … hakkında özel belgede sahtecilik suçundan, diğer sanık … hakkında kaçakçılık suçundan kamu davası açıldığı ve atılı suçlardan mahkumiyet kararı verildiği, Gümrük İdaresi’nin kaçakçılık suçundan doğrudan zarar gördüğü ancak özel belgede sahtecilik suçundan zarar görmediği cihetle, Gümrük İdaresi lehine tayin olunan vekalet ücretinden sanık …’ın da müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğundan bahisle yazılı şekilde hüküm tesisi,
Yasaya aykırı, sanık … müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden ve bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK.nun 322. maddesi uyarınca,
Hükümden vekalet ücretine ilişkin bölümünden “sanıklardan müştereken ve müteselsilen” ibaresinin çıkarılarak yerine “sanık …’tan” ibaresinin eklenmesi ve sair kısımların aynen bırakılması suretiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
II- Sanık … hakkında kaçakçılık suçundan kurulan hükme yönelik temyiz isteminin incelenmesinde;
1- Suç tarihinde yürürlükte olan 6111 sayılı Kanun ile değişik 5607 sayılı Yasanın 3/5. madde ve fıkrasında adli para cezasının üst sınırının beşbin gün olduğu gözetilmeksizin sanık hakkında temel cezanın belirlenmesi sırasında üst sınırın aşılması suretiyle yazılı şekilde hüküm tesisi,
2- Hükümden sonra 15.04.2020 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 7242 sayılı Yasanın 62. maddesi ile değiştirilen 5607 sayılı Yasanın 5/2. maddesine eklenen fıkra uyarınca kovuşturma aşamasında etkin pişmanlık uygulamasının olanaklı hale geldiği anlaşılmakla, 5237 sayılı TCK’nun 7. maddesi ve 7242 sayılı Yasanın 63. maddesi ile 5607 sayılı Yasaya eklenen geçici 12. maddenin 2. fıkrası gözetilerek ilgili hükümlerin yasal koşullarının oluşup oluşmadığının saptanması ve sonucuna göre uygulama yapma görevinin de yerel mahkemeye ait bulunması zorunluluğu,
3- Hükümden sonra 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi’nin 08.10.2015 tarih ve 2014/140 E., 2015/85 K. sayılı kararı ile 5237 sayılı TCK’nun 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptal edilmesi nedeniyle bir karar verilmesinin gerekmesi,
4- Dava konusu eşyanın müsaderesi sırasında uygulama maddesi olan TCK’nun 54/4. madde ve fıkrası yerine TCK’nun 54. maddesinin gösterilmesi suretiyle CMUK’nun 232/6. maddesine muhalefet edilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık … müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 12/10/2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.