YARGITAY KARARI
DAİRE : 7. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2019/3858
KARAR NO : 2021/10047
KARAR TARİHİ : 16.09.2021
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : 5607 sayılı Kanuna muhalefet
HÜKÜM : Sanıklar hakkında hükümlülük, müsadere, tasfiye
Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;
I) Sanık …’ın temyiz talebine yönelik incelemede;
Sanığın 11.06.2015 tarihinde tefhim edilen hükmü CMUK’nun 310/1. maddesinde öngörülen 1 haftalık yasal süresinden sonra 29.06.2015 tarihinde temyiz ettiği anlaşılmakla, sanığın 5271 sayılı CMK’nun 40. maddesinde düzenlenen eski hale getirme talebine ilişkin olarak şartları bulunmadığından 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’nun 317. maddesi uyarınca temyiz talebinin REDDİNE,
II) Sanık … müdafisi ile katılan … İdaresi vekilinin temyiz taleplerine göre sanıklar … ve … hakkındaki mahkumiyet hükümlerine yönelik incelemede;
1- Hükümden sonra 15.04.2020 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 7242 sayılı Yasanın 62. maddesi ile değiştirilen 5607 sayılı Yasanın 5/2. maddesine eklenen fıkra uyarınca kovuşturma aşamasında etkin pişmanlık uygulamasının olanaklı hale geldiği anlaşılmakla, 5237 sayılı TCK’nun 7. maddesi ve 7242 sayılı Yasanın 63. maddesi ile 5607 sayılı Yasaya eklenen geçici 12. maddenin 2. fıkrası gözetilerek ilgili hükümlerin yasal koşullarının oluşup oluşmadığının saptanması ve sonucuna göre uygulama yapma görevinin de yerel mahkemeye ait bulunması zorunluluğu,
2- Sanıklar hakkında takdiri indirim uygulama maddesinin 5237 sayılı TCK’nun 62/1. madde ve fıkrası yerine TCK’nun 62. maddesinin yazılması suretiyle CMK’nun 232/6. maddesine aykırı davranılması,
3- Doğrudan verilen adli para cezasının bir gün karşılığının belirlenmesi sırasında TCK’nun 52/2. madde ve fıkrası yerine TCK’nun 50/1. maddesine atıf yapılmak suretiyle CMK’nun 232/6. maddesine muhalefet edilmesi,
4- TCK’nun 52/4. maddesi gereğince taksitlerden birisinin zamanında ödenmemesi halinde geri kalan kısmın tamamının tahsil edilebileceğine ve ödenmeyen adli para cezasının hapis cezasına çevrilebileceğine dair ihtarın yapılmaması,
5- 24.11.2015 tarihli 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi’nin 08.10.2015 tarih ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı iptal kararı ile 5237 sayılı TCK’nun 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptal edilmesi nedeniyle, anılan maddenin yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
6- Sanık …’ın tekerrüre esas alınan adli sicil kaydının 4733 sayılı Yasaya muhalefet suçundan verilen mahkumiyet hükmüne ilişkin olduğu anlaşılmış olup, hükümden sonra 15.04.2020 tarihinde Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 7242 sayılı Yasanın 61. maddesi ile değişik 5607 sayılı Yasanın 3/22 ile yine aynı Yasanın 62. maddesi ile değiştirilen 5607 sayılı Yasanın 5/2. maddesi kapsamında getirilen lehe düzenlemeler gözetilerek, öncelikle sanık hakkında tekerrüre esas alınan ilamla ilgili uyarlama yargılaması yapılıp yapılmadığı mahkemesinden araştırılarak, neticesine göre söz konusu ilamın tekerrüre esas alınıp alınmayacağının değerlendirilmesinin gerekmesi,
7- Dava konusu kaçak eşyanın, 5607 sayılı Yasanın 13/1. maddesi yollamasıyla 5237 sayılı TCK’nun 54/4. maddesi uyarınca müsaderesi ile yetinilmesi gerekirken tasfiyesine de hükmolunması,
8- Dosyada sadece Gümrük İdaresinin davaya katılmasına karar verilmesine rağmen hükümde vekalet ücretinin “katılanlara” verilmesine karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, katılan … İdaresi vekilinin ve sanık … müdafisinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 16/09/2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.