YARGITAY KARARI
DAİRE : 7. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2019/3798
KARAR NO : 2021/10180
KARAR TARİHİ : 15.09.2021
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : 5607 sayılı Yasaya aykırılık
HÜKÜM : Hükümlülük, müsadere, iade
Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;
1-Hükümlerden sonra 15.04.2020 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 7242 sayılı Yasanın 61. maddesi ile 5607 sayılı Yasanın 3/22. maddesine eklenen “Eşyanın değerinin hafif olması halinde verilecek cezalar yarısına kadar, pek hafif olması halinde ise üçte birine kadar indirilir.” şeklindeki düzenlemenin sanıklar lehine hükümler içermesi, yine aynı Yasanın 62.maddesi ile değiştirilen 5607 sayılı Yasanın 5/2. maddesine eklenen fıkra uyarınca kovuşturma aşamasında etkin pişmanlık uygulamasının olanaklı hale geldiği anlaşılmakla, 5237 sayılı TCK’nun 7. maddesi ve 7242 sayılı Yasanın 63. maddesi ile 5607 sayılı Yasaya eklenen geçici 12. maddenin 2. fıkrası gözetilerek ilgili hükümlerin yasal koşullarının oluşup oluşmadığının saptanması ve sonucuna göre uygulama yapma görevinin de yerel mahkemeye ait bulunması zorunluluğu,
2-Dairemizce de kabul gören Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 08.04.2014 tarihli, 2013/7-591 Esas, 2014/171 Karar ve 16.05.2017 tarih, 2015/398 Esas ve 2017/272 Karar sayılı kararlarında ayrıntıları belirtildiği gibi; suçun işleniş biçimi, suçun işlenmesindeki özellikler, fiillerin işleniş yer ve zamanı, fiiller arasında geçen süre, korunan değer ve yarar, hareketin yöneldiği maddi konunun niteliği, olayların oluş ve gelişimi ile dış dünyaya yansıyan diğer tüm özellikler birlikte değerlendirilip, sanığın eylemlerini bir suç işleme kararının icrası kapsamında gerçekleştirip gerçekleştirmediği ve hakkında TCK’nun 43. maddesinin uygulanıp uygulanmayacağı hususlarının tartışılarak belirlenmesi bakımından;
Temyiz incelenmesine konu bu dosyaya ilişkin suç tarihinin 27.07.2014, iddianame düzenleme tarihinin ise 11.03.2015 olduğu,
Sanık …’un;
Yapılan UYAP sorgulamasında halen derdest olduğu anlaşılan Dörtyol 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 2021/1104 Esas sırasında kayıtlı dosyada suç tarihinin 24.02.2014, iddianame düzenleme tarihinin ise 21.03.2019 olduğu,
Bu dosyalardaki eylemin benzer suç vasfına yönelik olduğu gözetilerek suç tarihine ve işlenen suçun niteliğine göre adı geçen sanığın eylemlerinin TCK’nun 43. maddesi kapsamında zincirleme biçimde kaçakçılık suçunu oluşturup oluşturmadığının takdir ve değerlendirilmesi bakımından dosyanın incelenmesi, gerektiğinde birleştirilmesi ve sonucuna göre sanığın hukuki durumunun değerlendirilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi,
3-Sanık … hakkında 6545 sayılı Kanun ile değişik 5607 sayılı Kanunun 3/11. madde ve fıkrası uyarınca cezalandırılması istemi ile dava açıldığı halde, 5271 sayılı CMK’nun 226. maddesi uyarınca ek savunma hakkı tanınmadan 6545 sayılı Kanun ile değişik 5607 sayılı Kanunun 3/11. maddesi yollaması ile 3/5. maddesi uyarınca mahkumiyetine karar verilmesi,
4-Sanıklar hakkında takdiri indirim uygulama maddesinin 5237 sayılı TCK.nun 62/1. madde ve fıkrası yerine TCK’nun 62/2. maddesi olarak gösterilmesi,
5-Hükmedilen adli para cezasının taksitlendirilmesinde infazı kısıtlayacak şekilde ” C. Başsavcılığınca yapılacak ödeme emrinin tebliğinden itibaren, aylık taksitler halinde ödenmesine” karar verilmesi,
6-TCK’nun 53. maddesinin uygulanması açısından 24.11.2015 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarih ve 2014/140 Esas – 2015/85 Karar sayılı kararı gözönünde bulundurularak hüküm oluşturulmasının gerektiğinin gözetilmemesi,
7-Dava konusu … plakalı dorse üzerindeki zulalı kısım sökülerek malen sorumluya iadesine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması,
8- Katılan … İdaresi lehine hükmedilen vekalet ücretinin sanıklardan eşit olarak tahsiline hükmedilmesi gerekirken ayrı ayrı alınmasına karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanıklar ve katılan … İdaresi vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin 5320 sayılı Yasanın 8/1.maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’nun 321.maddesi uyarınca BOZULMASINA, 15.09.2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.