Yargıtay Kararı 7. Ceza Dairesi 2019/3108 E. 2021/9227 K. 07.09.2021 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 7. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2019/3108
KARAR NO : 2021/9227
KARAR TARİHİ : 07.09.2021

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi

SUÇ : 5607 sayılı Kanuna muhalefet
HÜKÜM : Hükümlülük, müsadere
Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;
Sanık hakkında 2012/247 esas sayılı ve 08/08/2012 tarihli iddianameyle 5015 sayılı Yasa’ya muhalefet iddiası ile açılan kamu davasının yapılan yargılaması neticesinde, 11/06/2013 tarihinde 5015 sayılı Yasa’dan hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği, bu karara karşı EPDK vekilinin yapmış olduğu itiraz üzerine Erciş Ağır Ceza Mahkemesinin 15/08/2013 tarih ve 2013/812 sayılı kararı ile kamu zararı giderilmediğinden bahisle hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının kaldırıldığı ve mahkemesince duruşma açılarak yeniden yapılan yargılama sonucunda da temyize konu 30/04/2015 tarihli hükmün kurulduğu anlaşılmakla,
Sanığın atılı eylemin kül halinde 5607 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu’nun 3/1-2. cümlesi kapsamında kaldığı gözetilerek, bu suçtan doğrudan doğruya zarar görenin ise Gümrük İdaresi olduğu, Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu’nun davaya katılma hakkının olmadığı ve mahkemece katılmasına karar verilmesinin de yasa yollarını kullanma hakkını vermeyeceği, bu anlamda hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin 11/06/2013 tarihli hükme yönelik Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu’nun değil, Gümrük İdaresi’nin itiraz hakkının bulunduğu, itiraz hakkı bulunmayan EPDK vekilinin itirazı üzerine itiraz merciinin yazılı şekilde karar vermesinin mümkün olmadığı gözetilmeden, itiraz üzerine verilen, karara dayanılarak yazılı şekilde hüküm tesisi,
Kabule göre;
1. Hükümden sonra 15.04.2020 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 7242 sayılı Yasa’nın 61. maddesi ile 5607 sayılı Yasa’nın 3/22. maddesine eklenen “Eşyanın değerinin hafif olması halinde verilecek cezalar yarısına kadar, pek hafif olması halinde ise üçte birine kadar indirilir.” şeklindeki düzenlemenin sanık lehine hükümler içermesi, yine aynı Yasa’nın 62. maddesi ile değiştirilen 5607 sayılı Yasanın 5/2. maddesine eklenen fıkra uyarınca kovuşturma aşamasında etkin pişmanlık uygulamasının
olanaklı hale geldiği anlaşılmakla, 5237 sayılı TCK’nun 7. maddesi ve 7242 sayılı Yasa’nın 63. maddesi ile 5607 sayılı Yasa’ya eklenen Geçici 12. maddenin 2. fıkrası gözetilerek ilgili hükümlerin yasal koşullarının oluşup oluşmadığının saptanması ve sonucuna göre uygulama yapma görevinin de yerel mahkemeye ait bulunması zorunluluğu,
2. 24.11.2015 tarihli 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi’nin 08.10.2015 tarih ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı iptal kararı ile 5237 sayılı TCK’nun 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptal edilmesi nedeniyle, anılan maddenin yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 07.09.2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.