YARGITAY KARARI
DAİRE : 7. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2019/3017
KARAR NO : 2021/8929
KARAR TARİHİ : 30.06.2021
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : 5607 sayılı Kanuna muhalefet
HÜKÜM : Hükümlülük, müsadere, tasfiye
Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;
Olay tutanağına ve dosya kapsamına göre; kargo aracılığıyla … Tekin adına kaçak sigara geleceği bilgisi üzerine kargo şubesi civarında beklemeye başlayan kolluk görevlileri tarafından 2 adet koliyi teslim alan sanığa kolilerde ne olduğu sorulduğunda sanığın kaçak sigara olduğunu beyan ederek kendi rızasıyla açıp göstermesi üzerine kolilerde 344 karton kaçak sigaranın ele geçirilmesi şeklinde gerçekleşen olayda;
Sanık ve kaçak eşya konusunda arama yapılmasına dayanak teşkil eden mahkemece verilmiş usulüne uygun bir arama kararı olmadığı gibi, gecikmesinde sakınca olduğu gerekçesiyle Cumhuriyet Savcısı tarafından da verilmiş bir yazılı arama izni de bulunmaması karşısında, hukuka aykırı arama sonucu ele geçen eşyanın yasak delil niteliğinde olduğu, ele geçirilen eşyaların kaçak olmasının durumu değiştirmeyeceği, sanığın suça konu eşyaları ticari amaçla bulundurduğuna dair herhangi bir ikrarının da bulunmadığı nazara alındığında, Anayasa’nın 38/2, 5271 sayılı CMK’nun 206/2-a, 217/2, 230/1. madde ve fıkralarına göre hukuka aykırı surette elde edilen delillere dayanılarak mahkumiyet hükmü kurulamayacağı gözetilerek sanığın beraati yerine yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi,
Kabule göre de;
1-Hükümden sonra 15.04.2020 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 7242 sayılı Yasanın 61. maddesi ile 5607 sayılı Yasanın 3/22. maddesine eklenen “Eşyanın değerinin hafif olması halinde verilecek cezalar yarısına kadar, pek hafif olması halinde ise üçte birine kadar indirilir.” şeklindeki düzenlemenin sanık lehine hükümler içermesi, yine aynı Yasanın 62. maddesi ile değiştirilen 5607 sayılı Yasanın 5/2. maddesine eklenen fıkra uyarınca kovuşturma aşamasında etkin pişmanlık uygulamasının olanaklı hale geldiği anlaşılmakla, 5237 sayılı TCK’nun 7. maddesi ve 7242 sayılı Yasanın 63. maddesi ile 5607 sayılı Yasaya eklenen Geçici 12. maddenin 2. fıkrası gözetilerek ilgili hükümlerin yasal koşullarının oluşup oluşmadığının saptanması ve sonucuna göre uygulama yapma görevinin de yerel mahkemeye ait bulunması zorunluluğu,
2-Sanık hakkında takdiri indirim uygulanırken uygulama maddesi olarak TCK’nun 62/1. maddesi yerine 62/2. maddesinin gösterilmesi suretiyle CMK’nun 232/6. maddesine muhalefet edilmesi,
3-Dava konusu kaçak eşyanın 5607 sayılı Yasanın 13/1. maddesi yollamasıyla 5237 sayılı TCK’nun 54/4. maddesi uyarınca müsaderesine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi ve müsadere ile yetinilmesi gerekirken tasfiyesine de karar verilmesi,
Yasaya aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 30.06.2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.