Yargıtay Kararı 7. Ceza Dairesi 2019/2606 E. 2019/31766 K. 21.05.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 7. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2019/2606
KARAR NO : 2019/31766
KARAR TARİHİ : 21.05.2019

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : 4733 sayılı Yasaya muhalefet
HÜKÜM : Beraat, müsadere

Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;
I) Gümrük İdaresi adına Hazine vekilinin temyiz istemi yönünden yapılan incelemede;
Sanığın eyleminin suç tarihi ve ele geçen eşyanın niteliği itibariyle 5752 sayılı Yasa ile değişik 4733 sayılı Yasa kapsamında kaldığı cihetle, suçtan doğrudan zarar görmeyen Gümrük İdaresi’nin kamu davasına katılmasına karar verilmiş olması hükmü temyize hak vermeyeceğinden Gümrük İdaresi adına Hazine vekilinin temyiz isteğinin 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’nun 317. maddesi uyarınca REDDİNE,
II) Katılan Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı vekilinin temyiz istemi yönünden yapılan incelemede;
1. Sanığın savunmasında; dava konusu kaçak içkilerin ele geçirildiği No:78 sayılı iş yerini kira sözleşmesiyle kendisinin kiraladığını daha sonra askere gittiğini, askere giderken kira sözleşmesinin iptali için başvuruda bulunduğunu, olay tarihinde iş yeri ile ilgisinin bulunmadığını suçlamayı kabul etmediğini beyan ettiği, dosyada mevcut iş yeri kira sözleşmesinin başlangıç tarihinin 13/06/2008 olup kiracının …, kiralayanların ise … ve … olduğu, Askerlik Şubesinden gelen cevabi yazıda; sanık …’ın 01/10/2007 tarihinde askere sevk edildiğinin, 02/01/2009 tarihinde ise terhis edildiğinin belirtildiği, iş hanı sorumlusu olan tanık …’in mahkemedeki beyanında; …’nin 13/06/2008 tarihinde 78 no’lu yeri kiraladığını, 14/01/2010 tarihinde ise iş yerinden ayrıldığını, mal sahipleri adına iş yerini kendisinin kiraya vermekte olduğunu, hissedarların kiralama işleriyle ilgilenmediklerini beyan ettiği, anılan dosyada dinlenen iş yerinin hissedarlarından …’in mahkemedeki beyanında; iş yerinde 1/2 oranında hisse sahibi olduğunu , iş yeri ile kendisinin ilgilenmediğini, iş yerini suç tarihinde kimin kullandığını bilmediğini beyan ettiği, 02/04/2019 tarihinde incelenerek bozulmasına karar verilen Dairemizin 2015/14907 Esas sırasında kayıtlı İstanbul 56. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2013/51 Esas, 2013/490 Karar sayılı dava dosyasında da sanık … ve ağabeyi … ile … hakkında aynı iş yerinde 05/01/2010 tarihinde ele geçen eşyalara ilişkin dava açıldığı ve anılan dosyada sanık …’ın savunmasında; dava konusu kaçak içkilerin ele geçirildiği No:78 sayılı iş yerinin kira sözleşmesinin ve vergi kaydının kendi adına olduğunu ancak daha sonra iş yerini diğer sanıklardan ağabeyi olan …’a bıraktığını, ağabeyinin bir diğer sanık … ile birlikte iş yerini işlettiğini, 05/01/2010 günü iş yerinde ele geçen içkilerle ilgisinin bulunmadığını, suçlamayı kabul etmediğini beyan ettiği, anılan dosyada tanık …’ın mahkemedeki beyanında; sanıkları tanımadığını, kira ücretini malikler adına … adlı şahsın kiracılardan toplamakta olduğunu beyan ettiği, olayda; …’ın dinlenmesi ve sanık … ile yüzleştirilmesi, suç tarihinde iş yerinin zilyetliğinin kimde olduğu, kira ücretlerinin kim tarafından ödendiği hususlarının kolluk marifetiyle araştırılması, sanığın kira sözleşmesi başlangıç tarihinde askerlik hizmetini yerine getirmekte olduğunun anlaşılması karşısında bu husus da sanığa açıklattırılıp neticesine göre karar verilmesi gerekirken, eksik araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
2. Dairemizce de kabul gören Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 08.04.2014 tarih ve 2013/7-591 Esas, 2014/171 Karar sayılı kararında ayrıntıları belirtildiği gibi; suçun işleniş biçimi, suçun işlenmesindeki özellikler, fiillerin işleniş yer ve zamanı, fiiller arasında geçen süre, korunan değer ve yarar, hareketin yöneldiği maddi konunun niteliği, olayların oluş ve gelişimi ile dış dünyaya yansıyan diğer tüm özellikler birlikte değerlendirilip, sanığın eylemlerini bir suç işleme kararının icrası kapsamında gerçekleştirip gerçekleştirmediği ve hakkında TCK’nun 43. maddesinin uygulanıp uygulanmayacağı hususlarının tartışılarak belirlenmesi bakımından;
Temyiz incelemesine konu bu dosyaya ilişkin suç tarihinin 30/12/2009, iddianame tarihinin ise 17/03/2010 olduğu, Dairemizce 27/03/2019 tarihinde incelenerek tevdii kararı verilen Dairemizin 2015/13378 Esas sırasında kayıtlı olan Bakırköy 1. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2010/393 Esas, 2013/1092 Karar sayılı dosyasında suç tarihinin 28/12/2009, iddianame düzenleme tarihinin ise 26/03/2010 olduğu, yine 26/03/2019 tarihinde incelenerek bozulmasına karar verilen Dairemizin 2015/14907 Esas sırasında kayıtlı olan İstanbul 56. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2013/51 Esas, 2013/490 Karar sayılı dava dosyasında suç tarihinin 05/01/2010, iddianame tarihinin ise 06/04/2010 olduğu anlaşılmakla;
Bu dosyalardaki eylemlerin benzer suç vasfına yönelik olduğu gözetilerek, suçun sübutu halinde suç tarihine ve işlenen suçun niteliğine göre adı geçen sanığın eylemlerinin TCK’nun 43. maddesi kapsamında zincirleme biçimde kaçakçılık suçunu oluşturup oluşturmadığının takdir ve değerlendirilmesi bakımından anılan dosyanın incelenmesi, gerektiğinde birleştirilmesi ve sonucuna göre sanığın hukuki durumunun değerlendirilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi,
Yasaya aykırı, katılan Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 21/05/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.