YARGITAY KARARI
DAİRE : 7. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2019/2030
KARAR NO : 2021/8826
KARAR TARİHİ : 29.06.2021
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : 4733 ve 5607 sayılı Kanunlara muhalefet
HÜKÜM : Sanıklar … ve … hakkında; 4733 sayılı Yasaya muhalefetten hükümlülük, müsadere, 5607 sayılı Yasaya muhalefetten ceza verilmesine yer olmadığına, sanıklar … ve … hakkında; 4733 sayılı Yasaya muhalefetten hükümlülük, müsadere, diğer sanıklar hakkında; 4733 sayılı Yasaya muhalefetten beraat
Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;
I) Gümrük İdaresi adına Hazine vekilinin temyiz istemine göre yapılan incelemede;
Suç tarihi ve ele geçirilen eşyanın niteliğine göre suçtan doğrudan zarar görmeyen Gümrük İdaresi’nin davaya katılmasına karar verilmesi hukuken geçersiz olup, hükmü temyize hak vermeyeceğinden, Gümrük İdaresi adına Hazine vekilinin temyiz inceleme isteğinin 5320 sayılı Yasanın 8/1.maddesi gereğince yürürlükte bulunan CMUK’nun 317.maddesi uyarınca REDDİNE,
II) Katılan TAPDK vekilinin temyiz istemine göre beraat hükümlerine yönelik yapılan incelemede;
Yapılan duruşmaya, toplanan ve karar yerinde açıklanan delillere, gösterilen gerekçeye ve takdire göre katılan TAPDK vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA,
III) Katılan TAPDK vekilinin temyiz istemine göre Ceza Verilmesine Yer Olmadığına hükümlerine yönelik yapılan incelemede;
Suç tarihi ve suça konu eşyanın niteliğine göre, sanığa atılı eylemin sadece 4733 sayılı Yasanın 8/4 maddesinde öngörülen suçu oluşturacağı gözetilmeden, 4733 sayılı Yasaya muhalefet suçundan cezalandırılmasına, 5607 sayılı Yasaya aykırılık yönünden ise ceza verilmesine yer olmadığına karar verilmek suretiyle eylemin bölünmesi,
Bozmayı gerektirmiş, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca sair yönleri incelenmeksizin BOZULMASINA,
IV) Sanıklar …, … müdafii, sanık …’nin temyiz istemine göre yapılan incelemede;
22/11/2011 günü sanık …’nin işlettiği … Gıda isimli toptancı iş yerinde yapılan bandrol denetiminde 825 şişe yanıltıcı bandrollü alkollü içki ele geçirildiği, bu iş yerinin daha sonra ekonomik sebeplerle sanıklar … ve babası …’a devredildiği, 19/01/2012 günü yapılan bandrol denetiminde bu kez sanık … … ve babası … tarafından birlikte işletilen … Gıda isimli iş yerinde yanıltıcı bandrollü 3883 şişe alkollü içkinin bulunduğu, sanıklar …, … ve …’nun ele geçirilen içkileri üretici … şirketinden faturalı ve bandrollü olarak aldıklarını savunmaları, … şirketinin yetkilisi sanık … tarafından bu beyanın doğrulandığı, sanıklara satılan içkilere yapıştırılan bandrolünün işçilerin hatası nedeniyle karıştığını savunması karşısında, sanıklar …, … … ve …’nin sanık …’İn eylemine iştirak ettiklerine ve bandrollerin yanıltıcı olduğunu bilerek bulunduruklarına dair sanıkların savunmasının aksini gösteren mahkumiyetlerine yeterli, her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı delil bulunmadığı gözetilmeden beraatleri yerine yazılı gerekçeyle mahkumiyetlerine karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanıklar …, … … müdafii, sanık …’nin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca sair yönleri incelenmeksizin BOZULMASINA,
V) Sanık …’in temyiz istemine göre yapılan incelemede;
Suç tarihi ve ele geçen eşyanın niteliğine göre sanıkların eyleminin 4733 sayılı Yasanın 8/4. maddesi kapsamında kaldığı, ancak suç tarihinden sonra 11/04/2013 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 6455 sayılı Yasa ile 4733 sayılı Yasanın 8/4. maddesinin yürürlükten kaldırılarak atılı suça ilişkin düzenlemenin 5607 Sayılı Yasanın 3/18. maddesi kapsamı içine alındığı ve halen yürürlükte bulunan 6545 sayılı Yasa ile değişik 3/18. maddesi ile de aynı düzenlemenin korunduğu cihetle,
Hükümden sonra 15.04.2020 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 7242 sayılı Yasanın 62.maddesi ile değiştirilen 5607 sayılı Yasanın 5/2. maddesine eklenen fıkra uyarınca kovuşturma aşamasında etkin pişmanlık uygulamasının olanaklı hale geldiği anlaşılmakla,
Suç tarihinde yürürlükte olan 4733 sayılı Yasa ile 6545 ve 7242 sayılı Yasalar ile değiştirilen 5607 sayılı Yasanın 3/18. maddesinin yollamasıyla 3/5, 3/10, 3/22, 5/2. maddeleri somut olaya uygulanarak belirlenen sonuç cezalar karşılaştırılmak suretiyle sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri ile 5237 sayılı TCK’nun 7. maddesi ve 7242 sayılı Yasanın 63. maddesi ile 5607 sayılı Yasaya eklenen geçici 12. maddenin 2. fıkrası gözetilerek sonucuna göre uygulama yapma görevinin de yerel mahkemeye ait bulunması zorunluluğu,
Bozmayı gerektirmiş, sanık …’in temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1.maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’nun 321.maddesi uyarınca BOZULMASINA, 29/06/2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.