Yargıtay Kararı 7. Ceza Dairesi 2019/1372 E. 2021/8251 K. 21.06.2021 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 7. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2019/1372
KARAR NO : 2021/8251
KARAR TARİHİ : 21.06.2021

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi

SUÇ : 5607 sayılı Kanuna muhalefet
HÜKÜM : Hükümlülük, erteleme, müsadere
Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;
Dosya içinde bulunan 28.06.2014 tarihli tutanakta; sanığın sürücüsü bulunduğu kamyonda önleyici arama kararı ile yapılan aramada, yakıt deposundaki toplam 950 litre kaçak motorin ele geçirilmesi şeklinde gerçekleşen olayda; sanığın kovuşturma aşamasındaki savunmasında, aracın İbrahim Acar’a ait olduğunu, yanında şoför olarak çalıştığını, yakıt deposunda akaryakıt bulunduğunu, aracı bu haliyle teslim aldığını, suça konu motorini kendisinin aracın deposuna yüklemediğini söyleyerek, atılı suçlamayı kabul etmemesi karşısında; maddi gerçeğin belirlenmesi açısından … ve malen sorumlu şirket yetkilisi başka birisi olması halinde tanık sıfatıyla dinlenip, sanığın dava konusu kaçak eşya ve nakil aracı ile tüm bağlantısı somut dayanaklarıyla temyiz denetimine imkan tanıyacak şekilde ortaya konulduktan sonra sanığın hukuksal durumunun belirlenmesi gerekli iken, bu hususa uyulmaksızın eksik soruşturma sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması,
Kabule göre de;
1. Dava konusu akaryakıtın kaçak olarak yurda sokulduğu anlaşıldığından, suç tarihinde yürürlükte bulunan 6545 sayılı Yasanın 89. maddesiyle değişik 5607 sayılı Yasanın 3/11-son madde ve fıkrasında belirtilen “… Ancak, marker içermeyen veya seviyesi geçersiz olan akaryakıtın kaçak olarak yurda sokulduğunun anlaşılması hâlinde, onuncu fıkra hükmüne istinaden cezaya hükmolunur.” amir hükmü dikkate alınarak sanık hakkında 5607 sayılı Yasanın 3/11-son cümle delaletiyle anılan Yasanın 3/5 ve 3/10. madde ve fıkraları gereğince uygulama yapılması gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm tesisi,
2. Hükümden sonra 15.04.2020 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 7242 sayılı Yasanın 61. maddesi ile 5607 sayılı Yasanın 3/22. maddesine eklenen “Eşyanın değerinin hafif olması halinde verilecek cezalar yarısına kadar, pek hafif olması halinde ise üçte birine kadar indirilir.” şeklindeki düzenlemenin sanık lehine hükümler içermesi, yine aynı Yasanın 62. maddesi ile değiştirilen 5607 sayılı Yasanın 5/2. maddesine
eklenen fıkra uyarınca kovuşturma aşamasında etkin pişmanlık uygulamasının olanaklı hale geldiği anlaşılmakla, 5237 sayılı TCK’nun 7. maddesi ve 7242 sayılı Yasanın 63. maddesi ile 5607 sayılı Yasaya eklenen geçici 12. maddenin 2. fıkrası gözetilerek ilgili hükümlerin yasal koşullarının oluşup oluşmadığının saptanması ve sonucuna göre uygulama yapma görevinin de yerel mahkemeye ait bulunması zorunluluğu,
3. TCK’nun 53. maddesinin uygulanması açısından 24.11.2015 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarih ve 2014/140 E. – 2015/85 K. sayılı kararı gözönünde bulundurularak hüküm oluşturulmasının gerektiğinin gözetilmemesi,
4. Dava konusu kaçak eşyanın 5607 sayılı Yasanın 13/1. maddesi yollamasıyla 5237 sayılı TCK’nun 54/4. maddesi uyarınca müsaderesine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi,
Yasaya aykırı, katılan … İdaresi vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi uyarınca yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 21.06.2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.