YARGITAY KARARI
DAİRE : 7. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2019/10692
KARAR NO : 2023/4129
KARAR TARİHİ : 03.05.2023
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2015/421 E., 2015/1396 K.
SUÇ : 5607 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu’na muhalefet
HÜKÜM : Mahkûmiyet, kaçak eşyanın müsaderesi
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Onama
Sanık hakkında kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 … maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 … maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:
I. HUKUKÎ SÜREÇ
İzmir 1. Asliye Ceza Mahkemesinin, 09.11.2015 tarihli ve 2015/421 Esas, 2015/1396 Karar sayılı kararı
ile sanık hakkında kaçakçılık suçundan 5607 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu’nun (5607 sayılı Kanun) 3 üncü maddesinin onikinci fıkrası ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 52, 53, 58 ve 54 üncü maddeleri gereği 2 yıl hapis cezası ve 100,00 TL adlî para cezası ile cezalandırılmasına, hak yoksunluklarına, mükerrirliğe, kaçak eşyanın müsaderesine karar verilmiştir.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanığın temyiz istemi, samimi ikrarı gözetilerek tayin edilen yüksek cezanın bozulması gerektiğine ilişkindir.
III. OLAY VE OLGULAR
1.Sanık tarafından kiralanan baraka şeklindeki işyerinde yapılan aramada 2.400 litre bitkisel yağ, solvent karışımlı akaryakıt benzeri ürün ele geçirildiği anlaşılmıştır.
2.Sanık savunmasında suçlamayı kabul etmemiştir.
3.23.01.2015 tarihli EGE-PAL raporunun dosya arasına alındığı anlaşılmıştır.
IV. GEREKÇE
Tüm dosya kapsamının incelenmesinde sanığın kiraladığı isimsiz işerinde yapılan arama sonucu 2400 litre bitkisel yağ, solvent karışımlı akaryakıt benzeri ürün ele geçirilmesi şeklinde gerçekleşen olayda; sanığa ait işyeri ve kaçak eşya konusunda mahkemece verilmiş bir arama kararı olmadığı gibi gecikmesinde sakınca olduğu gerekçesiyle Cumhuriyet savcısı tarafından da verilmiş bir yazılı arama kararının da bulunmadığı, olay tutanağı içeriğine göre suç üstü halinin de bulunmadığı, buna göre yapılan aramanın usul ve yasaya aykırı olduğu ve ele geçen delillerin de hukuka aykırı delil niteliğinde olup, Anayasamızın 38 … maddesinin altıncı fıkrası “Kanuna aykırı olarak elde edilmiş bulgular delil olarak kabul edilemez.” hükmü ve yine 5271 sayılı Kanun’un 206 ıncı maddesinin ikinci fıkrasının (a) bendi, 217 nci maddesinin ikinci fıkrası, 230 uncu maddesinin birinci fıkrasında da hukuka uygun surette elde edilen delillerin kullanılabileceğini, kanuna aykırı elde edilenlerin ise hükme esas alınamayacağı şeklinde açık düzenlemeleri karşısında, savunmasında suçlamayı kabullenmemiş olan sanık hakkında hukuka aykırı şekilde elde edilen ve kaçak olduğu anlaşılan eşyanın hükme esas alınamayacağı gözetilerek beraat kararı verilmesi gerektiği gözetilmeden mahkûmiyetine karar verilmesi hukuka aykırı bulunmuştur.
V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle İzmir 1. Asliye Ceza Mahkemesinin, 09.11.2015 tarihli ve 2015/421 Esas, 2015/1396 Karar sayılı kararına yönelik sanığın temyiz isteği yerinde görüldüğünden hükmün, 1412 sayılı Kanun’un 321 … maddesi gereği, Tebliğname’ye aykırı olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA,
Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
03.05.2023 tarihinde karar verildi.