Yargıtay Kararı 7. Ceza Dairesi 2019/10596 E. 2021/12150 K. 11.10.2021 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 7. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2019/10596
KARAR NO : 2021/12150
KARAR TARİHİ : 11.10.2021

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi

SUÇ : 5607 sayılı Kanuna muhalefet
HÜKÜM : Hükümlülük, erteleme, müsadere
Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;
5271 sayılı CMK’nun 260/1. maddesi gereğince katılan sıfatını alabilecek surette suçtan zarar görmüş bulunan Tarım ve Orman Bakanlığı’nın hükmü temyize hakkı bulunduğu gözetilerek suçtan zarar gören Tarım ve Orman Bakanlığı vekili ile sanık müdafiinin temyizlerine göre yapılan incelemede;
Suç tarihi ve ele geçen eşyanın niteliğine göre, suçtan doğrudan zarar gören TAPDK’nun 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Yasası’nın 234/1-b/1. maddesi uyarınca davadan haberdar edilip duruşma günü bildirilmeden, yokluğunda yargılamaya devamla hüküm kurulması,
Kabule göre ise;
1-Suç tarihi ve ele geçen eşyanın niteliğine göre sanığın eyleminin 4733 sayılı Yasanın 8/4. maddesi kapsamında kaldığı, ancak suç tarihinden sonra 11/04/2013 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 6455 sayılı Yasa ile 4733 sayılı Yasanın 8/4. maddesinin yürürlükten kaldırılarak atılı suça ilişkin düzenlemenin 5607 sayılı Yasanın 3/18. maddesi kapsamı içine alındığı ve halen yürürlükte bulunan 6545 sayılı Yasa ile değişik 3/18. maddesi ile de aynı düzenlemenin korunduğu cihetle,
Hükümden sonra 15.04.2020 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 7242 sayılı Yasanın 61. maddesi ile 5607 sayılı Yasanın 3/22. maddesine eklenen “Eşyanın değerinin hafif olması halinde verilecek cezalar yarısına kadar, pek hafif olması halinde ise üçte birine kadar indirilir.” şeklindeki düzenlemenin sanık lehine hükümler içermesi, yine 7242 sayılı Yasanın 62.maddesi ile değiştirilen 5607 sayılı Yasanın 5/2. maddesine eklenen fıkra uyarınca kovuşturma aşamasında etkin pişmanlık uygulamasının olanaklı hale geldiği anlaşılmakla,
Suç tarihinde yürürlükte olan 4733 sayılı Yasanın 8/4. maddesi ile 6545 ve 7242 sayılı Yasalar ile değiştirilen 5607 sayılı Yasanın 3/18. maddesinin yollamasıyla 3/5, 3/10, 3/22, 5/2 maddeleri somut olaya uygulanarak belirlenen sonuç cezalar karşılaştırılmak suretiyle sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri ile 5237 sayılı TCK’nun 7. maddesi ve 7242 sayılı Yasanın 63. maddesi ile 5607 sayılı Yasaya eklenen geçici 12. maddenin 2. fıkrası gözetilerek sonucuna göre uygulama yapma görevinin de yerel mahkemeye ait bulunması zorunluluğu,
2- Suç tarihi ve ele geçen eşyanın niteliğine göre sanığın eyleminin 4733 sayılı Yasanın 8/4. maddesi kapsamında kaldığı gözetilmeden, yazılı şekilde 5607 sayılı Yasanın 3/5. maddesi uyarınca hüküm kurulması
3-Hükmün açıklanmasının geri bırakılması hükümlerine engel hali bulunmayan ve hakkında suç işlemeyeceği hususunda kanaat oluştuğundan cezası ertelenen sanığa soruşturma aşamasında düzenlenen KEMT varakasında belirlenen 2.781,11 TL kamu zararı olarak bildirilmiş ise de; yargılama sırasında alınan bilirkişi raporunun sanığın lehine olduğu anlaşılmakla; sanığa dava konusu eşyaların bilirkişi tarafından belirlenen CİF değeri üzerinden Gümrük İdaresi’nce hesaplanan “eşyanın ithalinde öngörülen gümrük vergileri ve diğer eş etkili vergiler ile mali yükler toplam tutarı” olan miktarın kamu zararı olduğunun bildirilmesi ve sonucuna göre, gerektiğinde Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 231/9. fıkrası da gözetilerek bir karar verilmesi gerekirken, kamu zararının giderilmediği gerekçesi ile sanık hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmesi,
4- Suçtan doğrudan zarar görmeyen ve katılma hakkı bulunmayan Gümrük İdaresi’nin davaya katılan olarak kabul edilip lehine vekalet ücretine hükmolunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafii ile suçtan zarar gören Tarım ve Orman Bakanlığı vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 11.10.2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.