YARGITAY KARARI
DAİRE : 7. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2019/10127
KARAR NO : 2023/2247
KARAR TARİHİ : 13.03.2023
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2015/322 E, 2015/624 K.
SUÇ : 5607 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu’na muhalefet
HÜKÜM : Mahkûmiyet, kaçak eşyanın müsaderesi
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Bozma
Sanık hakkında kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:
I. HUKUKÎ SÜREÇ
Antalya 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 07.09.2015 tarihli ve 2015/322 Esas, 2015/624 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında kaçakçılık suçundan 5607 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu’nun (5607 sayılı Kanun) 3 üncü maddesinin onsekizinci fıkrası yollaması ile aynı maddenin beşinci ve onuncu fıkraları ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 62 nci, 52 nci, 53 üncü maddesinin birinci fıkrası gereği 2 yıl 6 ay hapis ve 100,00 TL adlî para cezası ile cezalandırılmasına, hak yoksunluklarına, suça konu eşyanın 5607 sayılı Kanun’un 13 üncü maddesi yollaması ile 5237 sayılı Kanun’un 54 üncü maddesi gereği müsaderesine karar verilmiştir.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanığın temyiz sebepleri;
Eksik inceleme ile usul ve kanuna aykırı şekilde mahkûmiyet kararı verilmesi sebebiyle hükmü temyiz ettiğine ilişkindir.
III. OLAY VE OLGULAR
1.25.11.2014 tarihinde mesai saati içinde saat 13.00 sıralarında, Cumhuriyet savcısının arama kararına dayalı sanığa ait işyerinde yapılan aramada çekmece ve raflarda toplam 224 paket kaçak sigara ele geçirilmiştir.
2.Sanık aşamalarda, işyerinde ele geçirilen kaçak sigaraları sattığını beyan ederek, üzerine atılı suçlamayı ikrar etmiştir.
3.Suça konu sigaraların bandrolsüz ve gümrük kaçağı olduğuna dair bilirkişi raporu dava dosyasında mevcuttur.
4.Kaçak eşyaya mahsus tespit varakası dava dosyasında bulunmaktadır.
IV. GEREKÇE
1.Yargılama sürecindeki işlemlerin usûl ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı anlaşıldığından, sanığın yerinde görülmeyen diğer temyiz sebepleri reddedilmiştir.
2.Sanık hakkında 5607 sayılı Kanun’un 3 üncü maddesinin onsekizinci fıkrası uyarınca cezalandırılması istemi ile dava açıldığı anlaşılmakla 5271 sayılı Kanun’un 226 ncı maddesi uyarınca ek savunma hakkı tanınmadan, 28.06.2014 tarihli Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanun’un 89 uncu maddesiyle değişik 5607 sayılı Kanun’un 3 üncü maddesinin onsekizinci fıkrası yollamasıyla anılan Kanun’un 3 üncü maddesinin beşinci ve onuncu fıkraları gereği uygulama yapılması,
3.Suça konu sigaraların kaçak olarak yurda sokulduğu anlaşıldığından, suç tarihinde yürürlükte bulunan ve 28.06.2014 tarihli Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanun’un 89 uncu maddesiyle değişik 5607 sayılı Kanun’un 3 üncü maddesinin onsekizinci fıkrasının son cümlesi delaletiyle anılan Kanun’un 3 üncü maddesinin beşinci fıkrası uyarınca temel ceza belirlendikten sonra, aynı Kanun’un 3 üncü maddesinin onuncu fıkrası gereği uygulama yapılması, yine 3 üncü maddesinin yirmiüçüncü fıkrasının da uygulama şartlarının oluşup oluşmadığının değerlendirilmesi gerektiği gözetilmeden hüküm tesisi,
4.10.12.2022 tarihli Resmî Gazete’de yayımlanıp, aynı gün yürürlüğe giren 7423 sayılı Kanun’nun 8 inci maddesi ile 5607 sayılı Kanun’un 3 üncü maddesinin yirmiikinci fıkrasının “yirmiüçüncü” fıkra olarak değiştirildiği gözetilerek, hükümden sonra 15.04.2020 tarihli Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 7242 sayılı Kanun’un 61 inci maddesi ile 5607 sayılı Kanun’un 3 üncü maddesinin yirmiikinci fıkrasına eklenen “Eşyanın değerinin hafif olması halinde verilecek cezalar yarısına kadar, pek hafif
olması halinde ise üçte birine kadar indirilir” şeklindeki düzenlemenin sanık lehine hükümler içerdiği, yine aynı Kanun’un 62 nci maddesi ile değiştirilen 5607 sayılı Kanun’un 5 inci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca kovuşturma aşamasında etkin pişmanlık uygulamasının olanaklı hale geldiği anlaşılmıştır. 5237 sayılı Kanun’un 7 nci maddesi ve 7242 sayılı Kanun’un 63 üncü maddesi ile 5607 sayılı Kanun’a eklenen geçici 12 nci maddenin ikinci fıkrası gereği ilgili hükümlerin yasal koşullarının oluşup oluşmadığının mahkemesince saptanması ve sonucuna göre uygulama yapılmasında zorunluluk bulunması,
5.Dairemizce de kabul gören Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 08.04.2014 tarihli ve 2013/7-591 Esas, 2014/171 Karar sayılı ve 16.05.2017 tarihli ve 2015/398 Esas, 2017/272 Karar sayılı kararlarında ayrıntıları belirtildiği gibi; suçun işleniş biçimi, suçun işlenmesindeki özellikler, fiillerin işleniş yer ve zamanı, fiiller arasında geçen süre, korunan değer ve yarar, hareketin yöneldiği maddi konunun niteliği, olayların oluş ve gelişimi ile dış dünyaya yansıyan diğer tüm özellikler birlikte değerlendirilip, sanığın eylemlerini bir suç işleme kararının icrası kapsamında gerçekleştirip gerçekleştirmediği ve hakkında 5237 sayılı Kanun’un 43 üncü maddesinin uygulanıp uygulanmayacağı hususlarının tartışılarak belirlenmesi bakımından;
Temyiz incelenmesine konu bu dosyaya ilişkin suç tarihinin 25.11.2014, iddianame düzenleme tarihinin 31.03.2015 olduğu,
UYAP kayıtlarının incelenmesi sonunda, hâlen derdest olan Antalya 1. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2020/50 Esas sayılı dosyasında suç tarihinin 06.02.2015, iddianame tarihinin ise 20.03.2015 olduğu,
Bu dosyadaki eylemin benzer suç vasfına yönelik olduğu gözetilerek suç tarihine ve işlenen suçun niteliğine göre adı geçen sanığın eylemlerinin 5237 sayılı Kanun’un 43 üncü maddesi kapsamında zincirleme biçimde kaçakçılık suçunu oluşturup oluşturmadığının takdir ve değerlendirilmesi bakımından dosyaların incelenmesi, gerektiğinde birleştirilmesi ve sonucuna göre sanığın hukukî durumunun değerlendirilmesi ve sonucuna göre uygulama yapılması zorunluluğu,
6.5237 sayılı Kanun’un 53 üncü maddesinde öngörülen hak yoksunlukları uygulanırken, 15.04.2020 tarihli ve 31100 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren 7242 sayılı Kanunun 10 uncu maddesi ile anılan maddede yapılan değişiklik ve Anayasa Mahkemesinin 5237 sayılı Kanun’un 53 üncü maddesindeki hak yoksunluklarına ilişkin 24.11.2015 tarihli Resmî Gazete’de yayımlanan 08.10.2015 tarihli ve 2014/140 Esas, 2015/85 Karar sayılı iptal kararı nedeniyle, anılan maddenin yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
7. 5271 sayılı Kanun’un 232 nci maddesinin altıncı fıkrasında yer verilen; “Hüküm fıkrasında, 223 üncü maddeye göre verilen kararın ne olduğunun, uygulanan kanun maddelerinin, verilen ceza miktarının, kanun yollarına başvurma ve tazminat isteme olanağının bulunup bulunmadığının, başvuru olanağı varsa süresi ve merciinin tereddüde yer vermeyecek şekilde açıkça gösterilmesi gerekir.
” şeklindeki düzenleme karşısında, dava konusu kaçak sigaraların 5607 sayılı Kanun’un 13 üncü maddesinin birinci fıkrası delaletiyle 5237 sayılı Kanun’un 54 üncü maddesinin dördüncü fıkrası gereğince müsaderesine karar verilmesi gerekirken uygulama maddelerinin ilgili fıkraları gösterilmeden müsaderesine karar verilmesi, hukuka aykırı bulunmuştur.
V. KARAR
Gerekçe bölümünde (2, 3, 4, 5, 6 ve 7) numaralı bentlerde açıklanan nedenlerle Antalya 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 07.09.2015 tarihli ve 2015/322 Esas, 2015/624 Karar sayılı kararına yönelik sanık …’ın temyiz isteği yerinde görüldüğünden hükmün, 1412 sayılı Kanun’un 321 inci maddesi gereği, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA,
Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
13.03.2023 tarihinde karar verildi.