Yargıtay Kararı 7. Ceza Dairesi 2019/10040 E. 2022/19036 K. 22.12.2022 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 7. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2019/10040
KARAR NO : 2022/19036
KARAR TARİHİ : 22.12.2022

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : 5607 sayılı Yasaya muhalefet
HÜKÜM : Hükümlülük, erteleme, eşyanın müsaderesi, nakil aracının iadesi

Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;
I- Katılan … İdaresi vekilinin suçta kullanılan nakil araçlarına yönelik temyiz talebinin incelenmesinde;
Suçta kullanılan nakil vasıtalarının iadesine ilişkin katılan vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle İADE KARARLARININ ONANMASINA,
II- Sanık … hakkında kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz talebinin incelenmesinde;
Sanığın yolcu olarak bulunduğu araçta yapılan aramada suça konu kaçak eşyaların ele geçtiği, sanığın aşamalarda değişmeyen savunmalarında araca yolda bindiğini kaçak eşyalarla ilgisinin bulunmadığını beyan ettiği, aracın şoförü olan diğer sanık …’ın da sanığın beyanlarını doğruladığı anlaşılmakla; sanık …’in diğer sanıkların eylemine iştirak ettiğine dair her türlü şüpheden uzak kesin ve inandırıcı delil elde edilemediği gözetilerek beraatine karar verilmesi gerekirken suçunu kısmen ikrar ettiğinden bahisle mahkumiyetine karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA,
III- Sanıklar …, Muhammed Münir, … hakkında kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik temyiz taleplerinin incelenmesinde;
1)10.12.2022 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanıp, aynı gün yürürlüğe giren 7423 sayılı Yasanın 8. maddesi ile 5607 sayılı Yasanın 3. maddesinin 22. fıkrasının “23 üncü” fıkrası olarak değiştirildiği gözetilerek, hükümden sonra 15.04.2020 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 7242 sayılı Yasanın 61. maddesi ile 5607 sayılı Yasanın 3/23. maddesine eklenen “Eşyanın değerinin hafif olması halinde verilecek cezalar yarısına kadar, pek hafif olması halinde ise üçte birine kadar indirilir.” şeklindeki düzenlemenin sanıklar

lehine hükümler içermesi, yine aynı Yasanın 62.maddesi ile değiştirilen 5607 sayılı Yasanın 5/2. maddesine eklenen fıkra uyarınca kovuşturma aşamasında etkin pişmanlık uygulamasının olanaklı hale geldiği ve anılan madde uyarınca suça konu kaçak eşyanın gümrüklenmiş değerinin iki katı tutarındaki miktarın hüküm verilinceye kadar Devlet Hazinesine ödenmesi halinde verilecek cezada soruşturma aşamasında ihtarat yapılmadığı anlaşıldığından 1/2 oranında indirim uygulanacağı gözetilerek, 5237 sayılı TCK’nun 7. maddesi ve 7242 sayılı Yasanın 63. maddesi ile 5607 sayılı Yasaya eklenen geçici 12. maddenin 2. fıkrası kapsamında ilgili hükümlerin yasal koşullarının oluşup oluşmadığının saptanması ve sonucuna göre uygulama yapma görevinin de yerel mahkemeye ait bulunması zorunluluğu,
2)24.11.2015 tarihli 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi’nin 08.10.2015 tarihli ve 2014/140 Esas, 2015/85 Karar sayılı iptal kararı ile 5237 sayılı TCK’nun 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptal edilmesi nedeniyle, anılan maddenin yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Kabule göre;
1) Sanıklar arasında dosya kapsamı gözetildiğinde iştirak iradesi saptanamadığı halde haklarında 5607 sayılı Kanunun 4/2. maddesinin tatbiki,
2) Suça konu kaçak eşyanın 5607 sayılı Yasanın 13/1. maddesi yollamasıyla 5237 sayılı TCK’nun 54/4. maddesi uyarınca müsaderesine karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
Yasaya aykırı, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 22/12/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.