YARGITAY KARARI
DAİRE : 7. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2018/8487
KARAR NO : 2018/14067
KARAR TARİHİ : 13.12.2018
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : 5015 sayılı Yasaya muhalefet
HÜKÜM : Hükümlülük, müsadere
Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;
Dairemizce de kabul gören Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 08.04.2014 tarih ve 2013/7-591 Esas, 2014/171 Karar sayılı kararında ayrıntıları belirtildiği gibi; suçun işleniş biçimi, suçun işlenmesindeki özellikler, fiillerin işleniş yer ve zamanı, fiiller arasında geçen süre, korunan değer ve yarar, hareketin yöneldiği maddi konunun niteliği, olayların oluş ve gelişimi ile dış dünyaya yansıyan diğer tüm özellikler birlikte değerlendirilip, sanığın eylemlerinin bir suç işleme kararının icrası kapsamında gerçekleştirip gerçekleştirmediği ve hakkında TCK’nun 43. maddesinin uygulanıp uygulanmayacağı hususlarının tartışılarak belirlenmesi bakımından;
Sanığa atılı 5015 sayılı Yasaya muhalefet eylemi nedeniyle birleşen Aralık Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2008/267 Esas sayılı dosyasında suç tarihlerinin 21/03/2007 ve 19/07/2007, iddianame düzenleme tarihinin ise 29/10/2008 olduğu, sanık hakkında Dairemizin 13/03/2013 tarih 2011/12653 E- 2012/5542 K. sayılı ilamıyla düzeltilerek onanmasına karar verilmek suretiyle kesinleşen Kelkit Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2008/12 E-2009/42 K. sayılı dosyasında benzer eylemiyle ilgili suç tarihinin 15/08/2007, iddianame düzenleme tarihinin ise 07/02/2008 olduğu gözetilerek,
Anılan dosyalarda sanığın eylemlerinin benzer mahiyette olduğu dikkate alınarak, sanığın eylemlerinin TCK’nun 43. maddesi kapsamında zincirleme suç oluşturup oluşturmadığının değerlendirilmesi, kesinleşen dosya yönüyle de anılan dosyadaki evrakların celp edilmesi, eylemlerin TCK’nun 43. maddesi kapsamında değerlendirilmesi halinde kesinleşen cezasının mahsubuna karar verilmesi ve sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerekirken aralarında hukuki kesinti bulunmayan 21/03/2007 ve 19/07/2007 suç tarihli eylemler nedeniyle ayrı ayrı ceza tayini,
Kabule göre ise;
1- Ele geçirilen kaçak eşyanın miktarına göre, temel cezada TCK’nun 61. maddesi uyarınca teşdit uygulanarak alt sınırdan uzaklaşılması suretiyle hüküm kurulması gerekirken, hükümde alt sınırdan ceza tayin edildiği belirtildikten sonra hürriyeti bağlayıcı
cezanın alt sınırdan adli para cezasının ise başka bir gerekçe göstermeksizin alt sınırdan uzaklaşılarak tayin edilmesi suretiyle çelişkiye neden olunması,
2- Suça konu akaryakıt ve nakil aracının 5015 sayılı Yasanın ek 5/1. maddesi uyarınca müsaderesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi,
3- Sanık hakkında kasıtlı suçtan hapis cezası ile mahkumiyetin kanuni sonucu olarak TCK’nun 53/1. maddesindeki hak yoksunluklarına karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
Yasaya aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 13/12/2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.