Yargıtay Kararı 7. Ceza Dairesi 2018/8079 E. 2020/19477 K. 23.12.2020 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 7. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2018/8079
KARAR NO : 2020/19477
KARAR TARİHİ : 23.12.2020

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : 4733 sayılı Kanuna muhalefet
HÜKÜM : Hükümlülük, müsadere, sanık … hakkında erteleme

Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;
1) Suça sürüklenen çocuk … müdafinin temyiz talebine yönelik yapılan incelemede;
Suça sürüklenen çocuk … müdafiinin dosya içerisinde bulunan temyiz dilekçesinde hakim havale tarihinin 04/12/2015 olduğu, UYAP’tan yapılan kontrolde ise temyiz dilekçesinin beyan edildiği zaman 26/11/2015 olarak görüldüğünden temyiz tarihinin 26/11/2015 olduğu kabul edilerek yapılan incelemede;
Suç tarihi itibarıyla 12-15 yaş grubunda bulunan suça sürüklenen çocuk hakkında 5237 sayılı TCK.nun 66/1-e, 2 ve 67. maddelerinde öngörülen asli zamanaşımının 4 yıl olduğu, suç tarihi itibarıyla zamanaşımını kesen son işlem olan suça sürüklenen çocuk hakkında mahkumiyet hükmünün kurulduğu 10.09.2015 tarihinden itibaren temyiz inceleme gününde asli dava zamanaşımı tamamlanmış olduğu anlaşılmakla, suça sürüklenen çocuk müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. madddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK.nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, anılan maddeler ve 5271 sayılı CMK’nun 223/8. maddesi uyarınca suça sürüklenen çocuk hakkındaki kamu davasının zamanaşımı nedeniyle DÜŞÜRÜLMESİNE,
2) Sanık …’in temyiz talebine yönelik yapılan incelemede ise;
Suç tarihi ve ele geçen eşyanın niteliğine göre sanığın eyleminin 4733 sayılı Yasanın 8/4. maddesi kapsamında kaldığı, ancak suç tarihinden sonra 11/04/2013 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 6455 sayılı Yasa ile 4733 sayılı Yasanın 8/4. maddesinin yürürlükten kaldırılarak atılı suça ilişkin düzenlemenin 5607 sayılı Yasanın 3/18. maddesi kapsamı içine alındığı ve halen yürürlükte bulunan 6545 sayılı Yasa ile değişik 3/18. maddesi ile de aynı düzenlemenin korunduğu cihetle,
Hükümden sonra 15.04.2020 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 7242 sayılı Yasanın 61. maddesi ile 5607 sayılı Yasanın 3/22. maddesine eklenen “Eşyanın değerinin hafif olması halinde verilecek cezalar yarısına kadar, pek hafif olması halinde ise üçte birine kadar indirilir.” şeklindeki düzenlemenin sanık lehine hükümler içermesi, yine 7242 sayılı Yasanın 62.maddesi ile değiştirilen 5607 sayılı Yasanın 5/2. maddesine eklenen fıkra uyarınca kovuşturma aşamasında etkin pişmanlık uygulamasının olanaklı hale geldiği anlaşılmakla,
Suç tarihinde yürürlükte olan 4733 sayılı Yasa ile 6545 ve 7242 sayılı Yasalar ile değiştirilen 5607 sayılı Yasanın 3/18. maddesinin yollamasıyla 3/5, 3/10, 3/22, 5/2. maddeleri somut olaya uygulanarak belirlenen sonuç cezalar karşılaştırılmak suretiyle sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri ile 5237 sayılı TCK’nun 7. maddesi ve 7242 sayılı Yasanın 63. maddesi ile 5607 sayılı Yasaya eklenen geçici 12. maddenin 2. fıkrası gözetilerek sonucuna göre uygulama yapma görevinin de yerel mahkemeye ait bulunması zorunluluğu,
Bozmayı gerektirmiş, sanık …’in temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca sair yönleri incelenmeksizin BOZULMASINA, 23/12/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.