YARGITAY KARARI
DAİRE : 7. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2018/7195
KARAR NO : 2018/14753
KARAR TARİHİ : 12.12.2018
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : 5015 sayılı Kanuna muhalefet
HÜKÜM : Hükümlülük, aracın müsaderesine yer olmadığına
Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;
I) Gümrük İdaresi vekilinin temyizi üzerine yapılan incelemede;
Suç tarihi ve ele geçen eşyanın niteliğine göre suçtan doğrudan zarar görmeyen, davaya katılma ve hükmü temyize yetkisi bulunmayan Gümrük İdaresi’nin vaki temyiz inceleme isteğinin 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi uyarınca yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’nun 317. maddesi gereğince REDDİNE,
II) Sanığın temyizi üzerine yapılan incelemede ise;
Yokluğunda verilen hüküm, o tarihte cezaevinde bulunan sanığa 20.06.2016 tarihinde tebliğ edilmiş ise de; tebliğ evrakında 5271 sayılı CMUK.nun 35/3. maddesi gereğince kararın kendisine okunup anlatıldığına dair ibarenin açıkça yazılı şekilde bulunmadığı ve yapılan tebligat usulüne uygun olmadığından öğrenme üzerine 12.07.2016 tarihinde yapmış olduğu temyiz talebi süresinde kabul edilerek yapılan incelemede;
CMK.nun 231/11. madde ve fıkrasında, denetim süresi içinde kasten yeni bir suç işlemesi veya denetimli serbestlik tedbirine ilişkin yükümlülüklere aykırı davranılması halinde, mahkemenin hükmü açıklayacağı belirtilmiştir. Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 07.03.2017 tarih ve 2015/8-268 Esas – 2017/124 Karar sayılı; 17.01.2017 tarih ve 2015/15-536 Esas-2017/14 Karar sayılı; 01.03.2016 tarihli ve 2015/3-599 Esas- 2016/99 sayılı kararlarında ayrıntıları açıklandığı üzere; hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmesi durumunda dava zamanaşımı, hükmün açıklanmasınının geri bırakılması kararının kesinleştiği tarihte durmaya başlayacaktır. Kararın kesinleşmesi yoklukta verilenlerin yöntemince tebliğinden, huzurda verilenlerin de usulünce tefhiminden itibaren yasada öngörülen sürede kanun yoluna başvurulmaması ya da başvurulup reddedilmesi durumunda mümkün olacaktır. Bu açıklamalar ışığında, açıklanması geri bırakılan hükmün açıklanması için öncelikle hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının kesinleşmesi gerekmektedir. Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı kesinleşmemiş ise, denetim süresi başlamayacak ve sanığın denetim süresi içinde suç işlediğinden de bahsedilemeyecektir.
Sanık hakkında 06.08.2008 tarihinde işlediği 5015 sayılı Kanuna muhalefet suçundan açılan kamu davasının Silopi 1. Asliye Ceza Mahkemesi’nde yapılan yargılaması sonucunda, 15.09.2008 tarih ve 2008/100 Esas-339 sayılı kararıyla verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair kararın suçtan zarar gören …’na tebliğ edilmeksizin 03.01.2009 tarihinde kesinleştirildiği, akabinde sanığın denetim süresi içinde yeni bir suç işlediğine ilişkin ihbarda bulunulması üzerine Silopi 1.Asliye Ceza Mahkemesince sanık hakkında 12.03.2013 tarih 2012/80E.2013/181 K.sayılı kararı ile açıklanması geri bırakılan hükmün açıklanmasına ilişkin kararın temyizen incelenmesi sonucu Dairemizin 22.12.2015 tarihli 2014/25491E.-2015/23808K. sayılı ilamıyla suçtan zarar gören ve davaya katılma hakkı bulunan Enerji Piyasası Düzenleme Kurumunun yargılamadan haberdar edilmeden yokluğunda karar verilmesi nedeniyle sair yönleri incelenmeksizin bozulmasına karar verildiği, bozma sonrası yapılan yargılama sonucunda temyiz incelemesine konu 31.05.2016 tarihli hükmün kurulduğu,
Sanığın üzerine atılı suçun tarihi ve ele geçen eşyanın niteliği nazara alındığında, sanığın eyleminin 5015 sayılı Kanuna muhalefet suçunu oluşturduğu, bu suçtan zarar gören ve davaya katılma hakkı bulunan kurum olan Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu’nun Silopi 1. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 12/09/2008 tarih 2008/100 Esas ve 2008/339 sayılı kararı ile sanık hakkında verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair karara yönelik itiraz hakkının bulunduğu, ancak söz konusu kararın anılan kuruma tebliğ edilmemiş olması karşısında; Sanık hakkında verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının kesinleşmediği, kararın kesinleşmemesi nedeniyle denetim süresinin başlamadığı ve denetim süresi içinde kasıtlı bir suç işlendiğinden bahisle hükmün açıklanma koşullarının da bulunmadığı, dava zamanaşımının durmasının ve kesilmesinin de söz konusu olmadığı, dava zamanaşımını kesen en son işlemin ise, sanığın savunmasının alındığı 13.05.2008 tarih olduğu anlaşılmakla yapılan incelemede;
Zamanaşımını kesen son işlem olan sanığın savunmasının alındığı 13.05.2008 tarihinden sonra zamanaşımını kesen başkaca bir işlem yapılmadığından temyiz inceleme gününde 5237 sayılı TCK’nun 66/1-e maddesinde öngörülen asli zamanaşımı süresi tamamlanmış olmakla hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 5271 sayılı CMK.nun 223/8. maddeleri uyarınca sanık hakkındaki kamu davasının zamanaşımı nedeniyle DÜŞÜRÜLMESİNE, 27 B 9653/ 34 UR 9230 plakalı nakil aracının sahibine iadesine, trafik kaydına konulan şerhin kaldırılmasına, 12.12.2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.