Yargıtay Kararı 7. Ceza Dairesi 2018/6995 E. 2018/12789 K. 22.11.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 7. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2018/6995
KARAR NO : 2018/12789
KARAR TARİHİ : 22.11.2018

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : 4733 sayılı Yasaya muhalefet
HÜKÜM : Hükümlülük, erteleme, müsadere

Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;
Müşteki Gümrük İdaresi davaya katılmamış ise de 5271 sayılı CMK’nun 260. maddesi gereğince, katılan sıfatını alabilecek surette suçtan zarar görmüş bulunanlar için yasa yollarının açık olduğu gözetilip şikayetçi kurumun suçtan zarar görme olasılığına göre sanık hakkında kurulan hükmü temyize hakkı bulunduğu belirlenerek yapılan incelemede;
1. Suçtan doğrudan zarar gören ve davaya katılma hakkı bulunan Gümrük İdaresi, yargılamadan haberdar edilmeden ve davaya katılma imkanı tanınmadan gıyapta karar verilmesi,
2. Sanığa ait işyerinde yapılan aramada ele geçen 28 şişe kaçak içki, 23 paket kaçak sigara ve 50 kutu yabancı menşeili kaçak makaron için aşamalarda, sanığın bir başka şahsın emanet olarak bırakması nedeniyle işyerinde bulundurduğunu savunması şeklinde gerçekleşen olayda, aramanın dayanağı olan Edirne 1. Sulh Ceza Mahkemesi’nin 13/12/2012 tarihli ve 2012/1514 Değişik İş sayılı arama kararı dosya içine getirilip incelenmeden, arama kararının önleme arama kararı olması halinde işyerinde önleme arama kararına dayanılarak yapılan arama işleminin ve elde edilen delillerin hukuka aykırı olacağı değerlendirilmeden eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi,
Kabule göre de;
1. Suç tarihi itibarıyla sanıktan ele geçirilen kaçak sigaralar ve içkiler yönünden 4733 sayılı Yasanın 8/4. maddesi, yabancı menşeili kaçak makaronlar yönünden de 5607 sayılı Yasanın 3/5. maddesi uyarınca ayrı ayrı hüküm kurulması gerekirken sanığın eylemleri tek kabul edilerek suça konu tüm eşyalar için tek hüküm kurulması,
2. Hükmün 4. fıkrasında sanığın kasıtlı suçlardan mahkumiyetinin bulunduğunun gerekçe olarak gösterilmesine karşın, 5. fıkrada kasıtlı bir suçtan mahkumiyetine ilişkin bir karar bulunmadığı şeklinde gerekçeye dayanılarak hükümde çelişki yaratılması,
3. Adli para cezasının bir gün karşılığının hesaplanması sırasında uygulama maddesinin TCK’nun 52/2. maddesi yerine TCK’nun 52. maddesi olarak gösterilmesi suretiyle CMK’nun 232/6. maddesine aykırı davranılması,
4. Ertelenen uzun süreli hapis cezasına mahkum edilen sanık hakkında, hapis cezasına mahkumiyetin yasal sonucu olarak 5237 sayılı TCK’nun 53. maddesinin uygulanmaması,
5. Dava konusu kaçak eşyaların müsaderesine karar verilirken uygulama maddesinin TCK’nun 54/4 maddesi yerine TCK’nun 54/1. maddesi olarak gösterilmesi ve delalet kanunun ve ilgili maddesinin gösterilmemesi suretiyle CMK’nun 232/6. maddesine muhalefet edilmesi,
Yasaya aykırı, sanığın ve müşteki Gümrük İdaresi vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 22/11/2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.