Yargıtay Kararı 7. Ceza Dairesi 2018/5184 E. 2018/12036 K. 14.11.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 7. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2018/5184
KARAR NO : 2018/12036
KARAR TARİHİ : 14.11.2018

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : 4733 sayılı Yasaya muhalefet
HÜKÜM : Hükümlülük

Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;
Sanığın tekerrüre esas adli sicil kaydı olduğu halde hakkında TCK’nun 58.maddesinin uygulanmaması aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
I) Sanık müdafiinin sanığın 17/12/2011 tarihi ile 22/12/2011 tarihinde işlediği suçlara yönelik temyiz itirazlarına ilişkin yapılan incelemede;
24.11.2015 tarihli 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi’nin 08.10.2015 tarih ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı iptal kararı ile 5237 sayılı TCK’nun 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptal edilmesi nedeniyle anılan maddenin yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
5237 sayılı TCK’nun 53. maddesinin 3. fıkrası uyarınca, aynı maddenin 1. fıkrasının (c) bendinde yazılı sanığın kendi altsoyu üzerindeki velayet hakları ile vesayet veya kayyımlığa ait bir hizmette bulunmaktan koşullu salıverilmesine, altsoyu dışında kalanlarla ilgili bu hak ve yetkilerden ise cezanın infazı tamamlanıncaya kadar yoksun bırakılmasına karar verilmesi gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm tesisi,
Yasaya aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görüldüğünden ve bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden 5320 sayılı Kanunun 8.maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’nun 322. maddesi uyarınca, hükümden TCK’nun 53.maddesinin uygulanmasına ilişkin bölümün çıkartılarak yerine “24/11/2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Anayasa Mahkemesi’nin 08/10/2015 tarih, 2014/140 esas ve 2015/85 sayılı kararındaki iptal edilen hususlar gözetilerek, sanık hakkında 5237 sayılı TCK’nun 53/1-2-3. madde ve fıkralarının tatbikine,” ifadesinin eklenmesi suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
II) Sanık müdafiinin sanığın 30/11/2011 tarihi ile 31/01/2012 tarihinde işlediği suçlara yönelik temyiz itirazlarına ilişkin yapılan incelemede;
Her ne kadar sanığın 30/11/2011 tarihinde işlediği suç yönünden Dairemizin 2014/1984 Esas, 2015/10386 Karar ve 24/02/2015 tarihli ilamı ile sanığın 31/01/2012 tarihinde işlediği suç yönünden Dairemizin 2014/19742 Esas, 2015/10387 Karar ve 24/02/2015 tarihli kararlarında TCK’nun 43. maddesi gereği Dairemizin 2014/17874 Esas ile 2014/19124 Esas sayılı dosyaları ile birlikte değerlendirilip, gerektiğinde birleştirilmeleri hususunda bozma kararı verilmiş ise de, bahse konu dosyaların iddianame tarihlerinin zincirleme suçu kestiği anlaşılmakla dosyaların ayrı ayrı değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi,
Kabule göre ise;
24.11.2015 tarihli 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi’nin 08.10.2015 tarih ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı iptal kararı ile 5237 sayılı TCK’nun 53. maddesinin bölümlerinin iptal edilmesi nedeniyle anılan maddenin yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
5237 sayılı TCK’nun 53. maddesinin 3. fıkrası uyarınca, aynı maddenin 1. fıkrasının (c) bendinde yazılı sanığın kendi altsoyu üzerindeki velayet hakları ile vesayet veya kayyımlığa ait bir hizmette bulunmaktan koşullu salıverilmesine, altsoyu dışında kalanlarla ilgili bu hak ve yetkilerden ise cezanın infazı tamamlanıncaya kadar yoksun bırakılmasına karar verilmesi gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm tesisi,
Yasaya aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 14.11.2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.