Yargıtay Kararı 7. Ceza Dairesi 2018/5064 E. 2018/14848 K. 26.12.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 7. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2018/5064
KARAR NO : 2018/14848
KARAR TARİHİ : 26.12.2018

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : 4733 sayılı Kanuna muhalefet
HÜKÜM : Sanık … hakkında beraat, diğer sanıklar hakkında hükümlülük, sanıklar …, …, … için erteleme, müsadere

Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;
I) Gümrük İdaresi vekilinin sanık … hakkında verilen beraat hükmüne yönelik temyizi üzerine yapılan incelemede;
Açılan kamu davasının niteliğine göre, suç tarihinde suçtan doğrudan zarar görmeyen Gümrük İdaresi’nin davaya katılmasına karar verilmesi hukuken geçersiz olup, hükmü temyize hak vermeyeceğinden, Gümrük İdaresi vekilinin vaki temyiz inceleme isteğinin 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’nun 317. maddesi gereğince REDDİNE,
II) Sanık …’ın temyizi üzerine yapılan incelemede;
Sanığın gıyabında verilen kararın 16/11/2015 tarihinde usulüne uygun olarak tebliğ edildiği anlaşılmakla, yasal süresinden sonra 24/11/2015 tarihinde hükmü temyiz etmiş bulunan sanığın temyiz talebinin 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK.nun 317. maddesi uyarınca REDDİNE,
III) Sanıklar …, …, …, … ve …’ın temyizi üzerine yapılan incelemede;
Anayasa Mahkemesi’nin, TCK’nun 53. maddesindeki hak yoksunluklarına ilişkin 24.11.2015 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan 08.10.2015 tarihli ve 2014/140 esas, 2015/85 karar sayılı iptal kararının infaz aşamasında gözetilebileceği değerlendirilerek yapılan incelemede;
Yapılan duruşmaya, toplanan ve karar yerinde açıklanan delillere, gösterilen gerekçeye ve takdire göre sanıklar …, …, …, … ve …’ın yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA,
IV) Sanık …’nin temyizi üzerine yapılan incelemede;
1. Suç tarihi itibarıyla sanıkta kaçak makaron ele geçmesi ve Mahkemenin kabulünün de bu yönde olması karşısında, sanık hakkında 5607 sayılı Yasanın 3/5. maddesi uyarınca ceza tayini gerekirken uygulama yeri bulunmayan 4733 sayılı Yasa uyarınca yazılı şekilde karar verilmesi,
2. Dava konusu kaçak makaronların TCK’nun 54/4. maddesi yerine 54. maddesinden müsadere kararı verilmesi, müsadere hükmüne atıf yapan 5607 sayılı Yasanın 13/1. maddesinin gösterilmemesi ve dava konusu eşyanın müsaderesi ile yetinilmesi gerekirken tasfiyesine de karar verilmesi,
Yasaya aykırı olup, sanık …’nin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK.nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA,
V) Sanık …’nın temyizi üzerine yapılan incelemede;
Dairemizce de kabul gören Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 08.04.2014 tarihli ve 2013/7-591 Esas, 2014/171 Karar sayılı kararında ayrıntıları belirtildiği gibi; suçun işleniş biçimi, suçun işlenmesindeki özellikler, fiillerin işleniş yer ve zamanı, fiiller arasında geçen süre, korunan değer ve yarar, hareketin yöneldiği maddi konunun niteliği, olayların oluş ve gelişimi ile dış dünyaya yansıyan diğer tüm özellikler birlikte değerlendirilip, sanığın eylemlerini bir suç işleme kararının icrası kapsamında gerçekleştirip gerçekleştirmediği ve hakkında TCK’nun 43. maddesinin uygulanıp uygulanmayacağı hususlarının tartışılarak belirlenmesi bakımından;
Temyiz incelenmesine konu bu dosyaya ilişkin suç tarihlerinin 12.01.2013 ve 07.02.2013, iddianame düzenleme tarihinin ise 07.06.2013 olduğu,
Daha önce 19.06.2018 tarihinde düzeltilerek onanmasına karar verilen Dairemizin 2015/8706 Esas-2018/6978 Karar sayılı Adana 18. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2013/109 E- 2013/435 K. sayılı dosyasında suç tarihinin 18.12.2012, iddianame düzenleme tarihinin ise 27.12.2012 olduğu,
Bu dosyalardaki eylemlerin benzer suç vasfına yönelik olduğu gözetilerek, suç tarihlerine ve işlenen suçun niteliğine göre sanığın eylemlerinin TCK’nun 43.madde kapsamında zincirleme biçimde kaçakçılık suçunu oluşturup oluşturmadığının takdir ve değerlendirilmesi bakımından dosyanın celp edilerek incelenmesi, eylemlerin TCK’nun 43. maddesi kapsamında değerlendirilmesi halinde kesinleşen cezanın mahsubuna karar verilmesinin düşünülmesi ve sonucuna göre sanığın hukuki durumunun değerlendirilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi,
Yasaya aykırı, sanık …’nın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca sair yönleri incelenmeksizin BOZULMASINA,
VI) Sanık …’ın temyizi üzerine yapılan incelemede;
Dairemizce de kabul gören Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 08.04.2014 tarihli ve 2013/7-591 Esas, 2014/171 Karar sayılı kararında ayrıntıları belirtildiği gibi; suçun işleniş biçimi, suçun işlenmesindeki özellikler, fiillerin işleniş yer ve zamanı, fiiller arasında geçen süre, korunan değer ve yarar, hareketin yöneldiği maddi konunun niteliği, olayların oluş ve gelişimi ile dış dünyaya yansıyan diğer tüm özellikler birlikte değerlendirilip, sanığın eylemlerini bir suç işleme kararının icrası kapsamında gerçekleştirip gerçekleştirmediği ve hakkında TCK’nun 43. maddesinin uygulanıp uygulanmayacağı hususlarının tartışılarak belirlenmesi bakımından;
Temyiz incelenmesine konu bu dosyaya ilişkin suç tarihlerinin 08.11.2012, 11.11.2012, 19.11.2012 ve 31.01.2013, iddianame düzenleme tarihinin ise 07.06.2013 olduğu,
Aynı gün incelenen Dairemizin 2016/2390 Esas sırasında kayıtlı olan Karacasu Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2013/65 Esas, 2014/51 Karar sayılı dosyada suç tarihinin 17.02.2013, iddianame düzenleme tarihinin ise 26.06.2013 olduğu,
Bu dosyalardaki eylemlerin benzer suç vasfına yönelik olduğu gözetilerek suç tarihine ve işlenen suçun niteliğine göre adı geçen sanığın eylemlerinin TCK’nun 43. maddesi kapsamında zincirleme biçimde kaçakçılık suçunu oluşturup oluşturmadığının takdir ve değerlendirilmesi bakımından dosyaların incelenmesi, gerektiğinde birleştirilmesi ve sonucuna göre sanığın hukuki durumunun değerlendirilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi,
Yasaya aykırı, sanık …’ın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca sair yönleri incelenmeksizin BOZULMASINA,
VIII) Sanık …’nın temyizi üzerine yapılan incelemede;
Dairemizce de kabul gören Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 08.04.2014 tarihli ve 2013/7-591 Esas, 2014/171 Karar sayılı kararında ayrıntıları belirtildiği gibi; suçun işleniş biçimi, suçun işlenmesindeki özellikler, fiillerin işleniş yer ve zamanı, fiiller arasında geçen süre, korunan değer ve yarar, hareketin yöneldiği maddi konunun niteliği, olayların oluş ve gelişimi ile dış dünyaya yansıyan diğer tüm özellikler birlikte değerlendirilip, sanığın eylemlerini bir suç işleme kararının icrası kapsamında gerçekleştirip gerçekleştirmediği ve hakkında TCK’nun 43. maddesinin uygulanıp uygulanmayacağı hususlarının tartışılarak belirlenmesi bakımından;
Temyiz incelenmesine konu bu dosyaya ilişkin suç tarihlerinin 09.11.2012, 24.11.2012 ve 18.12.2012, iddianame düzenleme tarihinin ise 07.06.2013 olduğu,
Aynı gün incelenen Dairemizin 2015/11127 Esas sırasında kayıtlı olan Adana 18.Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2013/217 Esas, 2014/48 Karar sayılı dosyada suç tarihinin 18.01.2013, iddianame düzenleme tarihinin ise 19.02.2013 olduğu,
Bu dosyalardaki eylemlerin benzer suç vasfına yönelik olduğu gözetilerek suç tarihine ve işlenen suçun niteliğine göre adı geçen sanığın eylemlerinin TCK’nun 43. maddesi kapsamında zincirleme biçimde kaçakçılık suçunu oluşturup oluşturmadığının takdir ve değerlendirilmesi bakımından dosyaların incelenmesi, gerektiğinde birleştirilmesi ve sonucuna göre sanığın hukuki durumunun değerlendirilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi,
Yasaya aykırı, sanık …’nın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca sair yönleri incelenmeksizin BOZULMASINA,
VIII) Sanık …’in temyizi üzerine yapılan incelemede;
Dairemizce de kabul gören Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 08.04.2014 tarihli ve 2013/7-591 Esas, 2014/171 Karar sayılı kararında ayrıntıları belirtildiği gibi; suçun işleniş biçimi, suçun işlenmesindeki özellikler, fiillerin işleniş yer ve zamanı, fiiller arasında geçen süre, korunan değer ve yarar, hareketin yöneldiği maddi konunun niteliği, olayların oluş ve gelişimi ile dış dünyaya yansıyan diğer tüm özellikler birlikte değerlendirilip, sanığın eylemlerini bir suç işleme kararının icrası kapsamında gerçekleştirip gerçekleştirmediği ve hakkında TCK’nun 43. maddesinin uygulanıp uygulanmayacağı hususlarının tartışılarak belirlenmesi bakımından;
Temyiz incelenmesine konu bu dosyadaki eylemlerinden birisine ilişkin suç tarihinin 09.11.2012, iddianame düzenleme tarihinin ise 07.06.2013 olduğu,
Aynı gün incelenen Dairemizin 2015/10111 Esas sırasında kayıtlı olan Konya 1. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2012/1405 Esas, 2014/886 Karar sayılı dosyada suç tarihinin 05.11.2012, iddianame düzenleme tarihinin ise 14.11.2012 olduğu,
Bu dosyalardaki eylemlerin benzer suç vasfına yönelik olduğu gözetilerek suç tarihine ve işlenen suçun niteliğine göre adı geçen sanığın eylemlerinin TCK’nun 43. maddesi kapsamında zincirleme biçimde kaçakçılık suçunu oluşturup oluşturmadığının takdir ve değerlendirilmesi bakımından dosyaların incelenmesi, gerektiğinde birleştirilmesi ve sonucuna göre sanığın hukuki durumunun değerlendirilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi,
Temyiz incelenmesine konu bu dosyadaki eylemlerinden ikisine ilişkin suç tarihlerinin 24.11.2012 ve 18.12.2012, iddianame düzenleme tarihinin ise 07.06.2013 olduğu,
Temyiz edilmeksizin kesinleşen Isparta 1.Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2018/415 E- 2018/840 K. sayılı dosyasında suç tarihinin 18.12.2012, iddianame düzenleme tarihinin ise 27.12.2012 olduğu,
Anılan dosyalarda sanığın eylemlerinin aynı nitelikte olduğu gözetilerek sanık hakkında kesinleşen hükümde suç tarihi ve ele geçen kaçak eşya miktarı aynı olduğundan söz konusu dosyaların celbi ile incelenmesi, mükerrer olup olmadığının araştırılması sonucuna göre ayrı suç olduklarının tespiti durumunda; suç tarihine ve işlenen suçun niteliğine göre sanığın eylemlerinin TCK.nun 43. maddesi kapsamında zincirleme biçimde kaçakçılık suçunu oluşturup oluşturmadığının takdir ve değerlendirilmesi ile temyiz edilmeksizin kesinleşen karar yönünden mahsubunun düşünülmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi,
Yasaya aykırı, sanık …’in temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca sair yönleri incelenmeksizin BOZULMASINA, 26.12.2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.