Yargıtay Kararı 7. Ceza Dairesi 2018/2506 E. 2018/12709 K. 26.11.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 7. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2018/2506
KARAR NO : 2018/12709
KARAR TARİHİ : 26.11.2018

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : 5607 sayılı Kanuna muhalefet
HÜKÜM : Hükümlülük, erteleme, müsadere

Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;
1. Dairemizin 06.11.2014 tarihli ve 2013/17191 Esas – 2014/19089 Karar sayılı ilamı ile; “Sanıkların baştan beri değişmeyen savunmalarında, …. köyünden olan ….’ın işçileri olarak ağaç kesme işinden dönerken jandarma görevlileri tarafından durdurulduklarını, ne üzerlerinde ne de durduruldukları yerde kaçak sigara bulunmadığını beyan etmeleri karşısında, …. ve tutanak düzenleyicileri dinlenilerek, olayla ilgili bilgi ve görgüleri sorulup anılan hususlar belirlendikten sonra sonucuna göre sanıkların hukuki durumunun değerlendirilmesi gerektiğine” işaret edilmesine rağmen, Mahkemece önceki kararında direnme kararı verilmediği halde, …. ve tutanak düzenleyicilerinin olayla ilgili bilgi ve görgüleri sorulmadan, sanıkların beyanlarının alınması ile yetinilmek suretiyle bahsi geçen Yargıtay ilamında belirtilen eksiklikler giderilmeden yazılı şekilde karar verilmesi,
Kabul ve uygulamaya göre;
2. CMK’nun 231. maddesinde düzenlenen hükmün açıklanmasının geri bırakılması müessesesine engel hali bulunmayan sanıkların, Gümrük İdaresi tarafından kamu zararı olduğu bildirilen 400,00 TL’yi ödeyerek buna ilişkin makbuzu dosyaya ibraz etmeleri karşısında, sanıkların zararı ödeme iradeleri olduğu gözetilerek, dava konusu eşyanın ithalinde öngörülen gümrük vergileri ve diğer eş etkili vergiler ile mali yükler toplam tutarı olan miktarın kamu zararı olduğunun sanıklara bildirilmesi ve sonucuna göre, gerektiğinde Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 231/9. madde ve fıkrası da gözetilerek bir karar verilmesi gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm tesisi,
3. 24.11.2015 tarihli 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi’nin 08.10.2015 tarihi ve 2014/140 Esas, 2015/85 Karar sayılı iptal kararı ile 5237 sayılı TCK’nun 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptal edilmesi nedeniyle, anılan maddenin yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
TCK’nun 53. maddesinin 3. fıkrası uyarınca, mahkum olduğu kısa süreli olmayan hapis cezası ertelenen sanık hakkında anılan maddenin l. fıkrasının (c) bendinde yazılı hak yoksunluğunun, sanığın sadece kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet veya kayyımlık yetkileri açısından uygulanmasına yer olmadığına, alt soyu dışında kalanlarla ilgili bu hak ve yetkilerden ise cezanın infazı tamamlanıncaya kadar yoksun bırakılmasına karar verilmesi gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm tesisi,
4. 5237 sayılı TCK’nun 51/7. maddesi gereğince hapis cezası ertelenen sanığın denetim süresi içinde kasıtlı bir suç işlemesi halinde; ertelenen cezanın kısmen veya tamamen infaz kurumunda çektirilmesine karar verileceği, TCK’nun 51/8. maddesi gereğince denetim süresinin iyi halli olarak geçirilmesi halinde ise cezanın infaz edilmiş sayılacağının ihtaratının yapılmaması,
Yasaya aykırı, sanıklar …, …, … ve katılan … İdaresi vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi uyarınca yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, bozmanın hükmü temyiz etmeyen sanık …’a sirayetine, 26.11.2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.