Yargıtay Kararı 7. Ceza Dairesi 2018/18962 E. 2018/14808 K. 26.12.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 7. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2018/18962
KARAR NO : 2018/14808
KARAR TARİHİ : 26.12.2018

5607 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu’na muhalefet ve dolandırıcılık suçlarından şüpheliler … ve … haklarında yapılan soruşturma evresi sonucunda Gemlik Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 15/12/2017 tarihli ve 2016/820 soruşturma, 2017/4795 sayılı kovuşturmaya yer olmadığına dair karara karşı yapılan itirazın reddine ilişkin BURSA 4. Sulh Ceza Hâkimliğinin 08/03/2018 tarihli ve 2018/1391 değişik iş sayılı kararı aleyhine Yüksek Adalet Bakanlığından verilen 30.11.2018 tarihli kanun yararına bozma istemini içeren dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 30.11.2018 tarihli ve KYB. 2018-96431 sayılı ihbarnamesi ile daireye verilmekle okundu.
Mezkür ihbarnamede;
5271 sayılı Kanunun 160. maddesi uyarınca, Cumhuriyet Savcısının, ihbar veya başka bir suretle bir suçun işlendiği izlenimini veren bir hâli öğrenir öğrenmez kamu davasını açmaya yer olup olmadığına karar vermek üzere hemen işin gerçeğini araştırmaya başlaması gerektiği, aynı Kanun’un 170/2. maddesi gereğince yapacağı değerlendirme sonucunda, toplanan delillerin suçun işlendiği hususunda yeterli şüphe oluşturduğu kanısına ulaştığında iddianame düzenleyerek kamu davası açacağı, aksi halde ise anılan Kanunun 172. maddesi gereği kovuşturma yapılmasına yer olmadığına dair karar vereceği, buna karşın Cumhuriyet Savcısının 5271 sayılı Kanunun kendisine yüklediği soruşturma görevini yerine getirmediği, ortada yasaya uygun bir soruşturmanın bulunmadığı durumda, anılan Kanunun 173/3. maddesindeki koşullar oluşmadığından, itirazı inceleyen merciin Cumhuriyet Savcısının soruşturma yapmasını sağlamak maksadıyla itirazın kabulüne karar verebileceği yönündeki açıklamalar nazara alındığında,
Dosya kapsamına göre, müşteki …’ın şikayet dilekçesinde özetle, şüphelilerin ülke genelinde farklı şirketler aracılığıyla akaryakıt istasyonları işlettiğini, bu istasyonlardan kaçak akaryakıt ticareti yapıldığını, bu eylemi de şüphelilerinin söz konusu şirketleri başkası adına yaparak gerçekleştirdiğini, bu bağlamda kendisine de … Akaryakıt LPG Gıda İnş. Nakl. İlet. San. ve Tic. Ltd.ne ait hisselerin 10/12/2012 tarihinde … … ve … … isimli şahıslar tarafından devredildiğini, ancak söz konusu devir işleminden sonra akaryakıt ticaretinin kaçakçılık üzerine kurulu olduğunu anlayınca adı geçen şirketteki hisselerini 31/01/2013 tarihinde … isimli kişiye devrettiğini, bahse konu şirketteki hisseleri devretmesine rağmen 15/02/2016 tarihinde kendisine Gemlik Vergi Dairesinden 2.729.534,04 Türk lirası vergi borcunun tebliğ edildiğini, kendisini bu şekilde mağdur eden şüpheliler hakkında şikâyetçi olduğunu belirtmesi üzerine şüpheliler hakkında atılı suçlardan yürütülen soruşturma neticesinde, Gemlik Cumhuriyet Başsavcılığınca yeterli delil elde edilemediği ve ilgili mahkemelere müşteki tarafından dava açılabileceği gerekçesiyle kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilmiş ise de;
Soruşturma kapsamında ifadeleri alınan tanıklar … ve …’nin şüphelilerin akaryakıt kaçakçılığı yaptığını beyan etmeleri ve bahse konu kovuşturmaya yer olmadığına dair karar içeriğinde şüpheliler hakkında başkaca Cumhuriyet Başsavcılıkları tarafından da petrol kaçakçılığı suçundan ayrı soruşturmalar yürütüldüğünün ifade edilmesi karşısında, şüpheliler hakkındaki ilgili soruşturma dosyaları ile eğer verilmiş ise mahkeme kararlarının birer suretinin ve bahse konu firmanın ticari defter ve kayıtları ile banka hesap hareketlerinin dosyaya temin edilerek bilirkişi incelemesi yaptırılması suretiyle, toplanacak deliller ve yapılacak inceleme sonucuna göre şüphelilerin hukukî durumunun tayin ve takdir edilmesi gerektiği gözetilmeden, itirazın bu yönden kabul edilmesi yerine yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmemiş ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu kanun yararına bozmaya atfen ihbar olunmuş bulunmakla Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;
Gemlik Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 2016/820 soruşturma ve 2017/4795 karar sayılı 15.12.2007 tarihli Kovuşturmaya Yer Olmadığına dair karar içeriğine ve Bursa 4. Sulh Ceza Hakimliğinin itirazın reddine dair 08.03.2013 tarih, 2018/1391 Değişik sayılı kararının gerekçesine göre Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın Kanun Yararına Bozma isteminin REDDİNE, 26.12.2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.