Yargıtay Kararı 7. Ceza Dairesi 2018/16312 E. 2018/14759 K. 20.12.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 7. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2018/16312
KARAR NO : 2018/14759
KARAR TARİHİ : 20.12.2018

Dolandırıcılık suçundan şüpheliler Finansbank Nişantaşı şubesi çalışanı, Anadolubank Levent şubesi çalışanı ve … haklarında yapılan soruşturma evresi sonucunda İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 08/08/2016 tarihli ve 2015/22175 soruşturma sayılı ek kovuşturmaya yer olmadığına dair karara karşı yapılan itirazın reddine ilişkin İSTANBUL 13. Sulh Ceza Hakimliğinin 13/01/2017 tarihli ve 2017/213 değişik iş sayılı kararı aleyhine Yüksek Adalet Bakanlığından verilen 13/06/2017 tarihli kanun yararına bozma istemini içeren dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 03/07/2017 tarih ve KYB. 2017-39179 sayılı ihbarnamesi ile daireye verilmekle okundu.
Mezkür ihbarnamede;
Dosya kapsamına göre,
1-Şüphelilerden …’nin üzerine atılı bulunan eylemi annesi olan murisi …’ye yönelik gerçekleştirmesi ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 167/1-b maddesi uyarınca şahsi cezasızlık hali bulunduğundan bahisle kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilmiş ise de,
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 29/09/2016 tarihli ve 2015/22175 soruşturma, 2016/33869 Esas, 2016/3618 sayılı iddianamesi ile şüpheli … hakkında özel belgede sahtecilik, diğer şüpheliler … ve … haklarında ise özel belgede sahtecilik ve nitelikli dolandırıcılık suçlarından kamu davası açıldığı ve söz konusu iddianamenin İstanbul 20. Ağır Ceza Mahkemesi’nce kabul edilmesi neticesinde anılan mahkemenin 2016/296 esas sayılı dosyası üzerinden yargılamalarının halen devam ettiği, dolandırıcılık suçunun oluşabilmesi için failin hileli davranışlarla bir kimseyi adatıp onun veya başkasının zararına olarak kendisine veya başkasına bir yarar sağlaması gerektiğinden, eylemin aynı zamanda şüpheli …’nin kardeşi ve muris …’nin diğer mirasçısı olan müşteki … zararına da işlendiğinin kabulü gerekeceğinden, toplanan delillerin şüpheli … hakkında nitelikli dolandırıcılık suçundan kamu davası açılmasını gerektirir nitelikte bulunduğu ve bu delillerin mahkemesince değerlendirilmesi gerektiği gözetilmeksizin, itirazın kabulü yerine, yazılı şekilde reddine karar verilmesinde,
2-Şüpheliler Finansbank Nişantaşı şubesi çalışanı ve Anadolubank Levent şubesi çalışanının üzerlerine atılı bulunan eylemler yönünden kamu davası açılması için yeterli şüphe oluşturacak delil elde edilmediğinden bahisle kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilmiş ise de,
5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 160. maddesinde yer alan “Cumhuriyet savcısı, ihbar veya başka bir suretle bir suçun işlendiği izlenimini veren bir hâli öğrenir öğrenmez kamu davasını açmaya yer olup olmadığına karar vermek üzere hemen işin gerçeğini araştırmaya başlar. Cumhuriyet Savcısı, maddî gerçeğin araştırılması ve adil bir yargılamanın yapılabilmesi için, emrindeki adlî kolluk görevlileri marifetiyle, şüphelinin lehine ve aleyhine olan delilleri toplayarak muhafaza altına almakla ve şüphelinin haklarını korumakla yükümlüdür.” şeklindeki düzenleme karşısında, Cumhuriyet Savcısının soruşturma yapmak zorunda olduğu,
Dosya kapsamına göre, dolandırıcılık eylemlerine konu ödemelerin hangi banka personeli tarafından yapıldığı, şüphelilerin kimler olduğu, ödeme yapılan meblağların tutarları da göz önüne alınarak ödeme talimatında yer alan imza benzerliğinin veya telefonla-faxla teyid alınmasının işlem güvenliği açısından yeterli olup olmadığı, rutin bankacılık uygulamasında ödeme yapılan meblağın miktarına bağlı olarak başkaca bir güvenlik tedbirinin öngörülüp öngörülmediği, bu kapsamda yapılan ödeme işlemlerine ilişkin tespit edilecek ilgili banka personel/personellerinin sorumlu olup olmadığı değerlendirilmeksizin, ilgili ödemelere ilişkin evraklar getirtilerek gerektiğinde söz konusu belgeler üzerinde bankacılık ve finans işlemlerinde uzman bir bilirkişi heyetinden rapor alınmadan eksik soruşturmaya dayalı kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildiği, ortada 5271 sayılı Kanuna uygun bir soruşturmanın bulunmadığı bir durumda, anılan Kanun’un 160. maddesi ve diğer maddeleri uyarınca soruşturma yapılmasını sağlamak maksadıyla itirazın kabul edilmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde reddine karar verilmesinde, isabet görülmemiş ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu kanun yararına bozmaya atfen ihbar olunmuş bulunmakla Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;
Şüpheli …’nin ve Finansbank Nişantaşı Şubesi ile Anadolubank Levent Şubesi çalışanları üzerine atılı bulunan eylemlerin, eylem tarihinde yürürlükte bulunan 5411 sayılı Yasa’ya muhalafet suçunu oluşturabileceği değerlendirilmekle;
Bahse konu eylemlere konu ödemelerin hangi banka personeli tarafından yapıldığı, şüphelilerin kimler olduğu, ödeme yapılan meblağların tutarları da göz önüne alınarak ödeme talimatında yer alan imza benzerliğinin, telefonla ya da faksla teyid alınmasının işlem güvenliği açısından yeterli olup olmadığı, rutin bankacılık uygulamasında ödeme yapılan meblağın miktarına bağlı olarak başkaca bir güvenlik tedbirinin öngörülüp öngörülmediği, bu kapsamda yapılan ödeme işlemlerine ilişkin tespit edilecek ilgili banka personel ya da personellerinin sorumlu olup olmadığı değerlendirilmeksizin, ilgili ödemelere ilişkin evraklar getirtilerek gerektiğinde söz konusu belgeler üzerinde bankacılık ve finans işlemlerinde uzman bir bilirkişi heyetinden rapor alınmadan eksik inceleme ile, şüpheliler … ve Finansbank Nişantaşı Şubesi ile Anadolubank Levent Şubesi çalışanları hakkında İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nca 08/08/2016 tarihli ve 2015/22175 soruşturma sayılı ek kovuşturmaya yer olmadığına dair karara karşı yapılan itirazın, İstanbul 13. Sulh Ceza Hakimliği’nin 13/01/2017 tarihli ve 2017/213 Değişik İş sayılı kararı ile kabulü gerekirken yazılı şekilde reddine karar verilmesi nedeniyle,
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın kanun yararına bozma istemine dayanan ihbarname içeriği yerinde görüldüğünden İSTANBUL 13. Sulh Ceza Hakimliği’nin 13/01/2017 tarih ve 2017/213 Değişik İş sayılı kararının CMK’nun 309/3. maddesi uyarınca BOZULMASINA, müteakip işlemlerin mahallinde yerine getirilmesine, 20/12/2018 tarihinde oy birliği ile karar verildi.