YARGITAY KARARI
DAİRE : 7. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2018/16296
KARAR NO : 2018/12958
KARAR TARİHİ : 28.11.2018

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : 4733 sayılı Yasaya muhalefet
HÜKÜM : Hükümlülük, müsadere, tasfiye

Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;
Dairemizin 23.03.2016 tarih ve 2014/22566 Esas, 2016/4183 Karar sayılı kararı ile düzeltilerek onama kararı verilmiş ise de, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 2018/70147 sayılı itirazıyla, Dairemizin anılan ilamına karşı itirazda bulunulması nedeniyle yapılan incelemede,
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın itirazı yerinde görüldüğünden, 6352 sayılı Yasa ile değişik CMK.nun 308/3.maddesi gözetilerek itirazın kabulüne,
Dairemizin 23.03.2016 tarih ve 2014/22566 Esas, 2016/4183 sayılı kararının kaldırılması ile yeniden yapılan incelemede;
Dairemizce de kabul gören Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 08.04.2014 tarih ve 2013/7-591 Esas, 2014/171 Karar sayılı kararında ayrıntıları belirtildiği gibi; suçun işleniş biçimi, suçun işlenmesindeki özellikler, fiillerin işleniş yer ve zamanı, fiiller arasında geçen süre, korunan değer ve yarar, hareketin yöneldiği maddi konunun niteliği, olayların oluş ve gelişimi ile dış dünyaya yansıyan diğer tüm özellikler birlikte değerlendirilip, sanığın eylemlerini bir suç işleme kararının icrası kapsamında gerçekleştirip gerçekleştirmediği ve hakkında TCK’nun 43. maddesinin uygulanıp uygulanmayacağı hususlarının tartışılarak belirlenmesi bakımından;
Temyiz incelemesine konu bu dosyaya ilişkin suç tarihinin 02/11/2012, iddianame düzenleme tarihinin ise 15/11/2012 olduğu,
Dairemizce daha önceden incelenerek onanmasına karar verilen Dairemizin 2014/61 Esas numarasında kayıtlı Kayseri 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 2012/924 E. – 2013/123 K. sayılı dosyasında sanığa atılı eylem ile ilgili olarak suç tarihinin 06.10.2012, iddianame düzenleme tarihinin ise 07.11.2012 olduğu, suç tarihine ve işlenen suçun niteliğine göre adı geçen sanığın eylemlerinin TCK’nun 43. madde kapsamında zincirleme biçimde kaçakçılık suçunu oluşturup oluşturmadığının takdir ve değerlendirilmesi bakımından dosyaların incelenmesi ve sonucuna göre kesinleşmiş cezanın kurulacak hükümle verilen cezadan mahsubununda düşünülerek sanığın hukuki durumunun değerlendirilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi,
Yasaya aykırı, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1.maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca sair yönleri incelenmeksizin BOZULMASINA, 28/11/2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.