Yargıtay Kararı 7. Ceza Dairesi 2018/14614 E. 2021/6353 K. 18.05.2021 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 7. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2018/14614
KARAR NO : 2021/6353
KARAR TARİHİ : 18.05.2021

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : 4733 sayılı Yasaya aykırılık
HÜKÜM : Hükümlülük, erteleme, müsadere

Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;
1)Sanığın 19.03.2014 tarihinde talimatla alınan savunmasında suça konu kargoyu kendisinin teslim almadığını, alıcı kısmında yazan Hediye … isimli kişiyi de tanımadığını beyan etmesi karşısında, dosya içerisinde bulunan kargo teslim formunda bulunan ve … ismine atfen atılmış imzanın sanık …’a ait olup olmadığının belirlenmesi, … Kargo Kumkapı şubesinde kargo teslim işlemini yapan kargo görevlisinin tespit edilerek dinlenilmesi, söz konusu kargo paketlerini kimin teslim aldığı sorulup, varsa kargonun teslim alındığı 02.03.2011 tarihine ilişkin kamera kayıtları da getirtilip anılan kargoyu teslim alanın sanık olup olmadığının teşhis ettirilmesi, yaş küçüklüğü nedeniyle evrakı tefrik edilen gönderici kısmında ismi yazan … Tutuk ve alıcı kısmında ismi yazan Hediye … hakkında soruşturma akıbetlerinin araştırılması, kamu davası açılmış ise birleştirme hususu da düşünülerek sonucuna göre sanığın hukuki durumunun değerlendirilmesi gerekirken yazılı şekilde eksik inceleme ile sanık hakkında mahkumiyete hükmedilmesi,
2)CMK’nun 231. maddesinde düzenlenen hükmün açıklanmasının geri bırakılması müessesesine engel hali bulunmayan sanığın, talimat ile alınan savunmasında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmesini talep ettiği nazara alınarak, “eşyanın ithalinde öngörülen gümrük vergileri ve diğer eş etkili vergiler ile mali yükler toplam tutarı olan miktarın (2.204,12 TL) kamu zararı olduğunun sanığa bildirilmesi gerekirken gümrüklenmiş değerin (2.714,12 TL) kamu zararı olduğu bildirilerek sanığın yanıltılması ve ödenmemesi üzerine kamu zararının giderilmediğinden bahisle hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmesi,
3)Suç tarihi ve ele geçen eşyanın niteliğine göre sanığın eyleminin 4733 sayılı Yasanın 8/4. maddesi kapsamında kaldığı, ancak suç tarihinden sonra 11/04/2013 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 6455 sayılı Yasa ile 4733 sayılı Yasanın 8/4. maddesinin yürürlükten kaldırılarak atılı suça ilişkin düzenlemenin 5607 sayılı Yasanın 3/18. maddesi kapsamı içine alındığı ve halen yürürlükte bulunan 6545 sayılı Yasa ile değişik 3/18. maddesi ile de aynı düzenlemenin korunduğu cihetle,
Hükümden sonra 15.04.2020 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 7242 sayılı Yasanın 61. maddesi ile 5607 sayılı Yasanın 3/22. maddesine eklenen “Eşyanın değerinin hafif olması halinde verilecek cezalar yarısına kadar, pek hafif olması halinde ise üçte birine kadar indirilir.” şeklindeki düzenlemenin sanık lehine hükümler içermesi, yine 7242 sayılı Yasanın 62.maddesi ile değiştirilen 5607 sayılı Yasanın 5/2. maddesine eklenen fıkra uyarınca kovuşturma aşamasında etkin pişmanlık uygulamasının olanaklı hale geldiği anlaşılmakla,
Suç tarihinde yürürlükte olan 4733 sayılı Yasa ile 6545 ve 7242 sayılı Yasalar ile değiştirilen 5607 sayılı Yasanın 3/18. maddesinin yollamasıyla 3/5, 3/10, 3/22, 5/2. madde ve fıkraları somut olaya uygulanarak belirlenen sonuç cezalar karşılaştırılmak suretiyle sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri ile 5237 sayılı TCK’nun 7. maddesi ve 7242 sayılı Yasanın 63. maddesi ile 5607 sayılı Yasaya eklenen geçici 12. maddenin 2. fıkrası gözetilerek sonucuna göre uygulama yapma görevinin de yerel mahkemeye ait bulunması zorunluluğu,
4)24.11.2015 tarihli 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi’nin 08.10.2015 tarihli ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı iptal kararı ile 5237 sayılı TCK’nun 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptal edilmesi nedeniyle, anılan maddenin yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
5)Kaçak puroların 5607 sayılı Yasanın 13/1. maddesi yollamasıyla 5237 sayılı TCK’nun 54/4. maddesi uyarınca müsaderesine karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1.maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’nun 321.maddesi uyarınca BOZULMASINA, 18/05/2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.