Yargıtay Kararı 7. Ceza Dairesi 2018/10371 E. 2019/31881 K. 19.03.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 7. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2018/10371
KARAR NO : 2019/31881
KARAR TARİHİ : 19.03.2019

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : 4733 sayılı Kanuna muhalefet
HÜKÜM : Hükümlülük, müsadere

Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;
Dairemizce de kabul gören Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 08.04.2014 tarihli ve 2013/7-591 Esas, 2014/171 Karar sayılı kararında; suçun işleniş biçimi, suçun işlenmesindeki özellikler, fiillerin işleniş yer ve zamanı, fiiller arasında geçen süre, korunan değer ve yarar, hareketin yöneldiği maddi konunun niteliği, olayların oluş ve gelişimi ile dış dünyaya yansıyan diğer tüm özellikler birlikte değerlendirilip, sanığın eylemlerini bir suç işleme kararının icrası kapsamında gerçekleştirip gerçekleştirmediği ve hakkında TCK’nun 43. maddesinin uygulanıp uygulanmayacağı hususlarının tartışılarak belirlenmesi gerektiğinin belirtildiği dikkate alınarak;
İncelemeye konu Güroymak Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2017/117 esas sayılı bu dosyaya ilişkin suç tarihinin 07.06.2011, iddianame düzenleme tarihinin ise 07.07.2011; Muş 1. Asliye Mahkemesi’nin 2011/357 esas sayılı dosyasında sanığa atılı eylem ile ilgili olarak suç tarihinin 16.06.2011, iddianame düzenleme tarihinin ise 29.06.2011 olduğu; Dairemizin 30.05.2017 tarihli ve 2017/11003 esas, 2017/4408 karar sayılı ilamıyla her iki dosyadaki “sanığın eylemleri nedeniyle sanık hakkında TCK’nun 43. maddesinin uygulanıp uygulanamayacağının mahkemesince değerlendirilmesi gerektiği” gerekçesiyle bozulmasına karar verildiği, yerel mahkemesince bozmaya uyularak, dosya Yargıtayda bulunduğundan birleştirilmeyerek “Sanık her ne kadar atılı suçu birbirine yakın tarihlerde işlemiş ise de sanık her iki olayda da farklı miktarla ve markada sigara ile yakalanmış sanığın kullandığı araçlar farklı olup sanık ilk işlediği fiilden sonra yakalanmasına ve ifadesinin alınmasına rağmen tekrar aynı suçu işlemek amacıyla yeniden harekete geçmiş olup artık bu eylemi yeni bir kaçakçılık suçu oluşturduğu” gerekçesiyle 5237 sayılı TCK’nun 43. maddesinin uygulanmasına yer olmadığına ve 07.06.2011 tarihli eylem nedeniyle 4733 sayılı Yasanın 8/4. maddesinden sanığın cezalandırılmasına karar verilmesi, direnme niteliğinde olmayıp eylemli uyma niteliğinde olduğu kabul edilerek temyiz incelemesi yapılmış;
Bozma üzerine yerel mahkemece, TCK’nun 43. maddesinin uygulanmasına yer olmadığına karar verilerek, dosyalar birleştirilmeden sanık hakkında yeniden aynı cezaya hükmedilmiş ise de, yukarıda belirtilen ve Dairemizce de benimsenen Yargıtay Ceza Genel Kurulu kararı uyarınca, tek suç işleme kararı kapsamında kısa aralıklarla iki kez 4733 sayılı Yasanın 8/4. maddesinde düzenlenen suçu işlemesi, hukuki kesintinin soruşturma aşamasında tutanak tutulmasıyla değil iddianame düzenlenmesiyle gerçekleşecek olması, işlemiş olduğu suçtan dolayı henüz hakkında iddianame düzenlenmeden, aynı suç işleme kararıyla hukuki kesinti gerçekleşmeden yeniden suç işleyen sanık hakkında zincirleme suç hükümlerinin uygulanması yerine, dosya birleştirilmeyerek yazılı şekilde hüküm kurularak ceza tayini;
Yasaya aykırı, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 19/03/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.