Yargıtay Kararı 7. Ceza Dairesi 2017/7554 E. 2020/19864 K. 28.12.2020 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 7. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2017/7554
KARAR NO : 2020/19864
KARAR TARİHİ : 28.12.2020

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi

Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;
Gümrük İdaresi davaya katılabilecek surette suçtan zarar gördüğünden, CMK’nun 260. maddesi uyarınca hükmü temyize hakkı bulunduğu gözetilerek yapılan incelemede;
I)Gümrük İdaresi vekilinin sanıklar …, … ve … hakkında kurulan beraat hükmüne yönelik temyiz talebinin incelenmesinde;
Yapılan duruşmaya, toplanan ve karar yerinde açıklanan delillere, gösterilen gerekçeye ve takdire göre Gümrük İdaresi vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA,
II) Gümrük İdaresi vekilinin nakil araçları hakkında kurulan hükme yönelik temyiz talebinin incelenmesinde;
Suçta kullanılan nakil araçlar yönünden alınan teminat olmadığı ve araçlar üzerinde şerh bulunduğu halde yazılı şekilde karar verilmesi,
Yasaya aykırı, Gümrük İdaresi vekilinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görüldüğünden ve bu hususlar yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’nun 322. maddesi uyarınca,
Hükmün nakil aracına ilişkin kısmın çıkartılarak yerine gelmek üzere “Suçta kullanılan nakil araçlarının varsa üzerlerindeki şerh kaldırılarak sahibine iadesine” ibaresinin eklenmesi ve sair kısımların aynen bırakılması suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
III) Gümrük İdaresi vekilinin sanık … hakkında kurulan beraat hükmüne yönelik temyiz talebinin incelenmesinde;
Mahkemeye gelmemiş olan sanık hakkında duruşma yapılamayacağına ilişkin temel kuralın istisnalarından biri olarak öngörülen ve ancak derhal beraat kararı verilebilecek hallerde sınırlı olarak uygulama yeri bulunan 5271 sayılı CMK’nun 193. maddesinin söz konusu olayda uygulamasının mümkün bulunmadığı, Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun ve özel dairelerin uyum gösteren kararlarının da bu yönde olduğu gözetilmeden, CMK’nun 147 ve devamı maddeleri uyarınca sanığın savunması alınıp, sonucuna göre hukuki durumunun tayin ve takdiri gerekirken, savunma alınmadan yazılı şekilde beraat kararı verilmesi,
Yasaya aykırı, Gümrük İdaresi vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA,
IV)Resmi belgede sahtecilik suçundan sanık … hakkında kurulan hükme yönelik Gümrük İdaresi vekilinin ve sanık … müdafiilerinin temyiz talebinin incelenmesinde;
Belgede sahtecilik suçlarında aldatma yeteneğinin bulunup bulunmadığının takdiri hakime ait olduğu cihetle, suça konu beyanname asıllarının getirtilip incelenmek suretiyle, özelliklerinin duruşma tutanağına yazılması ve denetime olanak verecek şekilde asıllarının dosya içine konulması gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması,
Yasaya aykırı, Gümrük İdaresi vekilinin ve sanık … müdafiilerinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA,
V)5607 sayılı Yasaya muhalefet suçundan sanık … hakkında kurulan hükme yönelik Gümrük İdaresi vekilinin ve sanık … müdafiilerinin temyiz talebinin incelenmesinde ise;
Sanık …’in aşamalardaki savunmasında, Türkmenistan’da bulunan müşterilerinin kendilerinden ürün siparişi yaptığını, bununla ilgili işlemlere başlandıktan sonra aynı firmanın ilk siparişi iptal ederek yeni bir sipariş verdiğini, ikinci siparişe göre malların yüklendiğini ancak hata sonucu gümrük işlemlerinin ilk siparişe göre yapıldığını, yanlışlığın anlaşılması üzerine gümrükte bulunan araçların soförlerinin uyarılarak beklemeleri gerektiğinin söylendiğini belirttiği, sanık müdafiinin 16.04.2013 tarihli duruşmada, … Gümrük Müdürlüğü’ne bahsedilen yanlışlık farkedilince başvuru yapıldığını beyan ettiği cihetle, gümrük beyannamelerinde yapıldığı belirtilen yanlışlığın düzeltilmesi için suç tarihinden önce Gümrük İdaresine başvuru yapılıp yapılmadığı araştırılmadan eksik inceleme ile hüküm kurulması,
Kabule göre de;
Hükümden sonra 15.04.2020 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 7242 sayılı Yasanın 61. maddesi ile 5607 sayılı Yasanın 3/22. maddesine eklenen “Eşyanın değerinin hafif olması halinde verilecek cezalar yarısına kadar, pek hafif olması halinde ise üçte birine kadar indirilir.” şeklindeki düzenlemenin sanık lehine hükümler içermesi, yine aynı Yasanın 62.maddesi ile değiştirilen 5607 sayılı Yasanın 5/2. maddesine eklenen fıkra uyarınca kovuşturma aşamasında etkin pişmanlık uygulamasının olanaklı hale geldiği anlaşılmakla, 5237 sayılı TCK’nun 7. maddesi ve 7242 sayılı Yasanın 63. maddesi ile 5607 sayılı Yasaya eklenen geçici 12. maddenin 2. fıkrası gözetilerek ilgili hükümlerin yasal koşullarının oluşup oluşmadığının saptanması ve sonucuna göre uygulama yapma görevinin de yerel mahkemeye ait bulunması zorunluluğu,
Bozmayı gerektirmiş, Gümrük İdaresi vekilinin ve sanık … müdafiilerinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1.maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’nun 321.maddesi uyarınca sair yönleri incelenmeksizin BOZULMASINA, 28.12.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.