Yargıtay Kararı 7. Ceza Dairesi 2017/2062 E. 2017/6024 K. 13.07.2017 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 7. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2017/2062
KARAR NO : 2017/6024
KARAR TARİHİ : 13.07.2017

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : 5015 sayılı Kanuna muhalefet
HÜKÜM : Hükümlülük, müsadere

Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;
Üst Cumhuriyet Savcısının temyiz istemine yönelik yapılan incelemede;
26/10/2011 tarihinde verilen hükmü yasal süresinden sonra 20/04/2012 tarihinde temyiz etmiş bulunan üst Cumhuriyet Savcısının temyiz talebinin 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK.nun 317. maddesi uyarınca REDDİNE,
EPDK’nın temyiz istemine yönelik yapılan incelemede;
Kaçağa konu eşyanın, … kapısından veya sınırdan yurda sokulmak istenirken … da hemen sonrasında veya bu eylemlerin kesintiye uğramadan devamı sırasında yakalanması halinde, eylemin Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu kapsamında kalacağı ve katılma hakkının da …’ne ait olacağı cihetle açılan kamu davasının niteliğine ve suç tarihine göre suçtan doğrudan zarar görmeyen ve katılma hakkı bulunmayan EPDK’nın temyiz inceleme isteğinin 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan CMUK.nun 317. maddesi uyarınca REDDİNE,
Sanıklar …’ın, …’nin, …’nin ve …’ın temyiz istemlerine ilişkin yapılan incelemede ise;
Suça konu kaçak eşyanın, … kapısından veya sınırdan yurda sokulmak istenirken … da hemen sonrasında veya bu eylemlerin kesintiye uğramadan devamı sırasında yakalanması halinde, eylemin 5607 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu’nun kapsamında kalacağı cihetle; 01/05/2009 tarihli olay tutanağına göre sanıkların, hudut komutanlığı tarafından yapılan gözetleme faaliyeti sırasında, hudut taşına 400 metre mesafede atlı olarak İran’dan Türkiye’… yasadışı geçiş yapmaya çalışırken ve sonrasında yakalandıklarının anlaşılması karşısında, sanıklara atılı eylemin kül halinde 5607 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu’nun 3/1-2. cümlesi kapsamında kaldığı ve sanıkların anılan hükme göre cezalandırılması gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde 5015 sayılı Yasaya muhalefetten mahkumiyet hükmü kurulması,
Kabule göre de;
1-Suçtan doğrudan zarar gören ve davaya katılma hakkı bulunan …, yargılamadan haberdar edilmeden ve davaya katılma imkanı tanınmadan gıyapta karar verilmesi,
2-Sanıklar hakkında, aralarında iştirak halinde kaçakçılık suçunun oluşmadığı, her bir sanığın diğerinden bağımsız olarak kaçakçılık suçunu işlediğinden bahisle 5607 sayılı Kanun’un 4/2 maddesinin uygulanmasına yer olmadığına karar verilmiş olması karşısında; sanıklardan … dışındaki sanıklara hükmün açıklanmasının geri bırakılması hükümlerinin uygulanmasını isteyip istemediklerinin sorulmaması, sanıkların hükmün açıklanması geri bırakılması hükümlerinin uygulanmasına engel hallerinin bulunmaması hususları nazara alınarak her bir sanık açısından sorumlu oldukları eşya miktarı tespit edildikten sonra buna göre ayrı ayrı düzenlenecek kemt varakasındaki … vergileri ve diğer eş etkili vergiler ile mali yükler toplamından oluşan miktarın kamu zararı olduğunun bildirilmesi ve sonucuna göre gerektiğinde 5271 sayılı CMK.nun 231/9. maddesi hükümleri gözetilerek bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde zararın giderilmediğinden bahisle haklarında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmesi,
3-24/11/2015 günlü 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi’nin 08/10/2015 tarih ve 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı iptal Kararı ile 5237 sayılı TCK.nun 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptal edilmesi nedeniyle anılan maddenin yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması, TCK.nun 53. maddesinin 3. fıkrası uyarınca, mahkum olduğu kısa süreli olmayan hapis cezası ertelenen sanıklar hakkında anılan maddenin l. fıkrasının (c) bendinde yazılı hak yoksunluğunun, sanıkların sadece kendi altsoyları üzerindeki velayet, vesayet veya kayyımlık yetkileri açısından uygulanmasına yer olmadığına, altsoyları dışında kalanlarla ilgili bu hak ve yetkilerden ise cezanın infazı tamamlanıncaya kadar yoksun bırakılmalarına karar verilmesi gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm tesisi,
3-Suçtan doğrudan zarar görmeyen ve katılma hakkı bulunmayan EPDK’nin davaya katılan olarak kabul edilip lehine vekalet ücretine hükmedilmesi,
Yasaya aykırı, sanıkların temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK.nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 13/07/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.