Yargıtay Kararı 7. Ceza Dairesi 2017/14108 E. 2020/11866 K. 08.09.2020 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 7. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2017/14108
KARAR NO : 2020/11866
KARAR TARİHİ : 08.09.2020

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : 5607 sayılı Kanuna muhalefet
HÜKÜM : Hükümlülük

Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;
1. Ayrıntıları Ceza Genel Kurulunun 18.11.2014 tarihli ve 2013/830 Esas, 2014/502 Karar sayılı ilamında da belirtildiği üzere CMK’nun 231/11. maddesine göre hükmün açıklanmasına yönelik kararda; Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 141/3, CMK’nun 34 ve 230. maddeleri uyarınca hükmün gerekçesinde iddia ve savunmada ileri sürülen görüşlerin yazılması kanıtların tartışılarak değerlendirilmesi hükme esas alınan ve reddedilen kanıtlar ile mahkemece ulaşılan kanaatin, sanığın suç oluşturduğu veya oluşturmadığı sabit görülen fiilin belirtilmesi ve bu fiilin nitelendirilmesinin yapılması suretiyle infazı kabil bir hüküm kurulması gerekirken, gerekçesiz olarak ve hükmün açıklanması geri bırakılan karara atıf yapılmak suretiyle hüküm kurulması,
2. CMK’nun 231/11. madde ve fıkrasında, denetim süresi içinde kasten yeni bir suç işlemesi veya denetimli serbestlik tedbirine ilişkin yükümlülüklere aykırı davranılması halinde, mahkemenin hükmü açıklayacağı belirtilmiştir. Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 07.03.2017 tarihli ve 2015/8-268 Esas – 2017/124 Karar sayılı; 17.01.2017 tarihli ve 2015/15-536 Esas-2017/14 Karar sayılı; 01.03.2016 tarihli ve 2015/3-599 Esas- 2016/99 sayılı kararlarında ayrıntıları açıklandığı üzere; hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmesi durumunda dava zamanaşımı, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının kesinleştiği tarihte durmaya başlayacaktır. Kararın kesinleşmesi yoklukta verilenlerin yöntemince tebliğinden, huzurda verilenlerin de usulünce tefhiminden itibaren yasada öngörülen sürede kanun yoluna başvurulmaması ya da başvurulup reddedilmesi durumunda mümkün olacaktır. Bu açıklamalar ışığında, açıklanması geri bırakılan hükmün açıklanması için öncelikle hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının kesinleşmesi gerekmektedir. Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı kesinleşmemiş ise, denetim süresi başlamayacak ve sanığın denetim süresi içinde suç işlediğinden de bahsedilemeyecektir.
Sanık hakkında 28.03.2011 tarihinde işlediği 5607 sayılı Kanuna muhalefet suçundan açılan kamu davasının Şanlıurfa 1. Asliye Ceza Mahkemesi’nde yapılan yargılaması sonucunda, 18.10.2011 tarihli ve 2011/386 Esas – 2011/688 Karar sayılı kararıyla verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair kararı, müşteki TAPDK’ na 05.08.2013 tarihinde tebliğ edilmiş, TAPDK hükmü temyiz etmemiştir. Böylece hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı 04.09.2013 tarihinde kesinleşmiş ve denetim süresi başlamıştır. İhbar eden Akçakale 2. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 05.06.2014 tarihli ve 2013/544 Esas – 2014/351 Karar sayılı ilamında suç tarihinin 28.08.2012 olduğu sanık hakkında denetim süresi başlamadan işlenen suç nedeniyle sanık hakkında açıklanması geri bırakılan hükmün açıklanmasına karar verilerek yazılı şekilde hüküm tesisi,
Kabule göre;
Suça konu çaylar yönünden 5607 sayılı Yasanın 3/5.sigaralar yönünden 4733 sayıl Yasanın 8/4.maddesi gereği ayrı ayrı hüküm kurulması gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi;
Yasaya aykırı, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA , 08/09/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.