Yargıtay Kararı 7. Ceza Dairesi 2017/11741 E. 2020/10275 K. 25.06.2020 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 7. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2017/11741
KARAR NO : 2020/10275
KARAR TARİHİ : 25.06.2020

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Trafik güvenliğini tehlikeye sokma, 4733 sayılı Kanuna muhalefet
HÜKÜM : Hükümlülük, müsadere, iade

Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;
I) Sanıklar … ve … hakkında trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik temyiz istemi yönünden yapılan incelemede;
Anayasa Mahkemesi’nin, TCK’nun 53. maddesindeki hak yoksunluklarına ilişkin 24.11.2015 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan 08.10.2015 tarihli ve 2014/140 esas, 2015/85 karar sayılı iptal kararının infaz aşamasında gözetilebileceği değerlendirilerek yapılan incelemede;
Yapılan duruşmaya, toplanan ve karar yerinde açıklanan delillere, gösterilen gerekçeye ve takdire göre sanıklar müdafiinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA,
II) Gümrük İdaresi adına Hazine vekilinin 02.06.2015 tarihli temyiz isteminin reddine dair ek karara yönelik temyiz istemi yönünden yapılan incelemede;
Suç tarihi ve ele geçen eşyanın niteliği itibarıyla suçtan doğrudan zarar görmeyen Gümrük İdaresi’nin davaya katılma ve hükmü temyize yetkisi bulunmadığı gözetilerek, Gümrük İdaresi adına Hazine vekilinin temyiz isteminin 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nun 317. maddesi yerine henüz yürürlükte bulunmayan 5271 sayılı CMK’nun 296. maddesine göre reddine karar verilmesi,
Yasaya aykırı olup, Gümrük İdaresi adına Hazine vekilinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden ve bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’nun 322. maddesi uyarınca,
02/06/2015 tarihli ek kararın hüküm kısmındaki “CMK 296. maddesi” ibaresinin çıkartılarak yerine gelmek üzere “5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nun 317. maddesi” ibaresinin eklenmesi ve diğer yönlerinin aynen bırakılması suretiyle 02/06/2015 tarihli ek kararın DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
III) Sanıklar hakkında 4733 sayılı Yasaya muhalefet suçundan kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik temyiz istemi yönünden yapılan incelemede;
Suç tarihi ve ele geçen eşyanın niteliğine göre sanıkların eyleminin 4733 sayılı Yasanın 8/4. maddesi kapsamında kaldığı, ancak suç tarihinden sonra 11/04/2013 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6455 sayılı Yasa ile 4733 sayılı Yasanın 8/4. maddesinin yürürlükten kaldırılarak atılı suça ilişkin düzenlemenin 5607 sayılı Yasanın 3/18. maddesi kapsamı içine alındığı ve halen yürürlükte bulunan 6545 sayılı Yasa ile değişik 3/18. maddesi ile de aynı düzenlemenin korunduğu cihetle,
Hükümden sonra 15.04.2020 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 7242 sayılı Yasanın 61. maddesi ile 5607 sayılı Yasanın 3/22. maddesine eklenen “Eşyanın değerinin hafif olması halinde verilecek cezalar yarısına kadar, pek hafif olması halinde ise üçte birine kadar indirilir.” şeklindeki düzenlemenin sanıklar lehine hükümler içermesi, yine 7242 sayılı Yasanın 62. maddesi ile değiştirilen 5607 sayılı Yasanın 5/2. maddesine eklenen fıkra uyarınca kovuşturma aşamasında etkin pişmanlık uygulamasının olanaklı hale geldiği anlaşılmakla,
Suç tarihinde yürürlükte olan 4733 sayılı Yasa ile 6545 ve 7242 sayılı Yasalar ile değiştirilen 5607 sayılı Yasanın 3/18-son maddesinin yollamasıyla 3/5, 3/10, 3/22 ve 5/2. maddelerinin somut olaya uygulanarak belirlenen sonuç cezalar karşılaştırılmak suretiyle sanıkların hukuki durumunun tayin ve takdiri ile 5237 sayılı TCK’nun 7. maddesi ve 7242 sayılı Yasanın 63. maddesi ile 5607 sayılı Yasaya eklenen geçici 12. maddenin 2. fıkrası gözetilerek sonucuna göre uygulama yapma görevinin de yerel mahkemeye ait bulunması zorunluluğu,
Bozmayı gerektirmiş, sanıklar müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca sair yönleri incelenmeksizin BOZULMASINA, 25/06/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.