Yargıtay Kararı 7. Ceza Dairesi 2017/11723 E. 2017/8851 K. 25.10.2017 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 7. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2017/11723
KARAR NO : 2017/8851
KARAR TARİHİ : 25.10.2017

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : 4733 sayılı Kanuna muhalefet
HÜKÜM : Beraat, müsadere

Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;
I- Katılan …. İdaresi vekilinin temyiz itirazları üzerine yapılan incelemede;
Suç tarihi ve ele geçen eşyanın niteliğine göre sanıklara atılı eylemin 5752 sayılı Yasa ile değişik 4733 sayılı Yasanın 8/4. fıkrası kapsamında kaldığı cihetle, suçtan doğrudan zarar görmeyen…. İdaresinin davaya katılma ve hükmü temyize yetkisinin bulunmadığı gibi katılmasına karar verilmesi de hükmü temyiz yetkisi vermeyeceğinden, …. İdaresi adına Hazine vekilinin vaki temyiz talebinin 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi uyarınca yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK.nun 317. maddesi gereğince REDDİNE,
II- Müşteki ….. Kurumunun temyiz itirazları üzerine yapılan incelemede;
Dairemizin 04/03/2014 tarih ve 2013/2738 Esas, 2014/5735 Karar sayılı bozma ilamından sonra Mahkemece suçtan zarar gören Tütün ve Alkol Piyasası Düzenleme Kurumuna duruşma günü bildirilmesi gerekirken, 5271 sayılı CMK.nun 260. maddesi gereğince, katılan sıfatını alabilecek surette suçtan zarar görmüş bulunanlar için yasa yollarının açık olduğu gözetilip şikayetçi kurumun suçtan zarar görme olasılığına göre sanık hakkında kurulan hükmü temyize hakkı bulunduğu belirlenerek yapılan incelemede;
Suçtan doğrudan zarar gören ve davaya katılma hakkı bulunan Tütün ve Alkol Piyasası Düzenleme Kurumu, yargılamadan haberdar edilerek katılma imkanı tanınmadan gıyapta karar verilmesi,
Kabule göre ise;
Dairemizin bozma kararına uyulduğu halde, yasal olmayan gerekçelerle sanık hakkında beraat kararı verilmesi,
Yasaya aykırı, müşteki … vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK.nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 25.10.2017 günü oyçokluğuyla karar verildi.

KARŞI DÜŞÜNCE

Sanık … hakkında 394 paket (39 karton) kaçak sigarayı ticari maksatla nakletmek suçundan 4733 sayılı Kanunun 8/4.maddesi uyarınca cezalandırılması istemiyle kamu davası açılmıştır.
…. İdaresinin 14.06.2010 havale tarihli katılma talebi 07.07.2010 tarihli celsede kabul edilerek Mahkemece sanık hakkında 5607 sayılı Kanuna muhalefetten mahkumiyet hükmü kurulmuş, karar sanık … ile suçtan zarar gören sıfatıyla Gümrük Müdürlüğü’ne tebliğ edilmiş ve yerel ve üst Cumhuriyet savcıları, ile sanığın temyizi üzerine dosya Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmiş ve 27.11.2012 tarihli Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı yazısı ile suçtan zarar gören Tütün ve alkol Piyasası Düzenleme Kurumuna hüküm tebliğ edilmiş, anılan kurum tarafından 26.12.2012 tarihinde tebliğ edilen ve kurum aleyhine verilen hüküm temyiz edilmemiştir.
Sanık, üst Cumhuriyet savcısı ve o yer Cumhuriyet savcısının temyizi üzerine Dairemizce yapılan incelemede “Ele geçen eşyanın niteliğine ve suç tarihine göre sanığın 5752 sayılı Yasa ile değişik 4733 sayılı Yasanın 8/4.maddesi uyarınca cezalandırılması gerektiğinin gözetilmemesi” nedeniyle BOZULMUŞTUR.
Bozma sonrası yapılan yargılamada da suçtan zarar gören sıfatıyla …. İdaresi haberdar edilmiş mahkemece bozmaya uyulduğu halde BERAAT kararı verilmiş, bu kararda …. İdaresine tebliğ edilmiş ve …. idaresinin temyizi üzerine Dairemizin 12.04.2017 günlü TEVDİİ kararıyla Tütün, Tütün Mamulleri ve Alkollü İçkiler Piyasası Düzenleme Kurumuna gıyabi kararın tebliği üzerine anılan kurum tarafından da temyiz edilmiştir.
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının “Gıyabi kararın 26.12.2012 tarihinde yapılan tebligat üzerine, usule uygun dilekçe ile katılma isteminde bulunmadığından bahisle temyiz isteminin REDDİ” düşüncesiyle dosya Dairemize gönderilmiş ve temyiz istemi kabul edilerek hüküm BOZULMUŞTUR.
Daire çoğunluk görüşü ile görüş ayrılığı bu aşamada …’nın temyiz hakkı bulunup bulunmadığı konusundadır.
5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 233.maddesinde “suçun mağduru ile şikayetçinin çağrılması” başlığı altında, şikayetçinin, Cumhuriyet Savcısı veya Mahkeme Başkanı veya Hakimi tarafından çağrılıp dinleneceği hüküm altına alınmıştır.
Aynı Kanunun 234.maddesinde şikayetçinin ve mağdurun hakları düzenlenmiş, 237 ilâ 243.maddelerinde de katılmaya ilişkin hükümler yer almış, 237/1.madde ve fıkrasında “Mağdur, suçtan zarar gören gerçek ve tüzel kişiler, malen sorumlu olanlar ilk derece mahkemesindeki kovuşturma evresinin her aşamasında hüküm verilinceye kadar şikayetçi olduklarını bildirerek kamu davasına katılabilirler” şeklinde düzenlemeye yer verilmiştir.
CMK.nun 238.maddesinde katılma usulü ayrıntıları ile düzenlenmiş, 260.maddede ise kanun yollarına başvurma hakkı vurgulanmıştır. Mağdur ve şikayetçinin hakları başlıklı 234/b-1.madde ve fıkrası “Kovuşturma aşamasında duruşmadan haberdar edilme” hakkına ilişkindir. Duruşmadan haberdar edilmeme halinde ise CMK.nun 35.maddesiyle “gerekçeli kararın kanun yollarına başvurmalarını sağlamak amacıyla mağdur, şikâyetçi veya suçtan zarar gören’e tebliği ile davadan haberdar olan taraflara da kararı temyiz etme imkanı verilmiştir.
Yargıtay Yüksek Ceza Genel Kurulunun 2012/5-1276 E. 2013/43 K. sayılı kararında “suçtan zarar görenin kanundan kaynaklanan haklarının korunması bakımından özel dairece önce tevdi kararı verilerek gerekçeli kararın suçtan zarar gören’e tebliği ile temyiz edilmemesi halinde temyizin yalnızca sanık müdafiinin temyizine hasren, sanığın aleyhe bozma yasağından faydalanarak incelenmesi gerektiği” 2007/1-166-226 E. ve K. sayılı kararlarında “CMK.nun 238/2.madde ve fıkrasında “Duruşma sırasında şikayeti belirten ifade üzerine suçtan zarar görenden davaya katılmak isteyip istemediği sorulur, ancak bu husus yerine getirilmemişse temyiz imkanı sağlanması açısından gerekçeli karar tebliğe çıkarılır, tebellüğ etmelerine rağmen temyiz haklarını kullanmamış olmaları karşısında temyiz davasının varlığından bahsedilemeyeceğinden suçtan zarar görenlere CMK.nun 238/2.maddesi uyarınca davaya katılmak isteyip istemediklerinin sorulması amacıyla hükmün bozulamayacağı” ayrıntıları ile vurgulanmıştır.
Mahkemece suç tarihi itibarıyla suçtan zarar gören … davadan haberdar edilmeden yargılama sonlandırılmış ise de, temyiz aşamasında CMK.nun 35.maddesi gereğince aleyhe olan gıyabi kararın anılan kuruma tebliğ edilmesine rağmen bozma öncesi verilen hükmü temyiz etmeyerek katılma iradesi göstermemiş olup, katılan sıfatını almadığından temyiz isteminin REDDİ gerektiği düşüncesiyle, temyiz isteminin kabulü ile hükmün BOZULMASI yönündeki çoğunluk görüşüne katılmıyorum.