YARGITAY KARARI
DAİRE : 7. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/9986
KARAR NO : 2018/13341
KARAR TARİHİ : 03.12.2018
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : 4733 sayılı Kanuna muhalefet
HÜKÜM : Hükümlülük, müsadere
Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;
Dairemizce de kabul gören Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 08.04.2014 tarihli ve 2013/7-591 Esas, 2014/171 Karar sayılı kararında ayrıntıları belirtildiği gibi; suçun işleniş biçimi, suçun işlenmesindeki özellikler, fiillerin işleniş yer ve zamanı, fiiller arasında geçen süre, korunan değer ve yarar, hareketin yöneldiği maddi konunun niteliği, olayların oluş ve gelişimi ile dış dünyaya yansıyan diğer tüm özellikler birlikte değerlendirilip, sanığın eylemlerini bir suç işleme kararının icrası kapsamında gerçekleştirip gerçekleştirmediği ve hakkında TCK’nun 43. maddesinin uygulanıp uygulanmayacağı hususlarının tartışılarak belirlenmesi bakımından;
Temyiz incelemesine konu Adana 18. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2013/888 Esas, 2014/387 Karar sayılı dosyasının suç tarihinin 20.03.2013, iddianame düzenleme tarihinin 09.04.2013 olduğu, UYAP kayıtlarının incelenmesi sonunda Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 2015/407802 sırasında kayıtlı Ceyhan 1. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2013/148 Esas, 2015/436 Karar sayılı dosyasında suç tarihinin 25.03.2013, iddianame tarihinin 26.03.2013 olduğu, yine Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 2016/349487 sırasında kayıtlı İskenderun 1. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2013/751 Esas, 2016/712 Karar sayılı dosyasında suç tarihinin 25.03.2013, iddianame tarihinin 26.09.2013 olduğu anlaşılmakla;
Bu dosyalardaki eylemlerin benzer suç vasfına yönelik olduğu gözetilerek suç tarihine ve işlenen suçun niteliğine göre adı geçen sanığın eylemlerinin TCK’nun 43. maddesi kapsamında zincirleme biçimde kaçakçılık suçunu oluşturup oluşturmadığının takdir ve değerlendirilmesi bakımından dosyaların incelenmesi, gerektiğinde birleştirilmesi ve sonucuna göre sanığın hukuki durumunun değerlendirilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi,
Yasaya aykırı, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, sair yönleri incelenmeyen hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 03.12.2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.