Yargıtay Kararı 7. Ceza Dairesi 2015/9395 E. 2015/18864 K. 10.09.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 7. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/9395
KARAR NO : 2015/18864
KARAR TARİHİ : 10.09.2015

Tebliğname No : 7 – 2014/88644- (2012/148300)
MAHKEMESİ : Reyhanlı 1. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 13/12/2011
NUMARASI : 2011/573 (E) ve 2011/983 (K)
SUÇ : 5015 sayılı Yasaya muhalefet

Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;
I) E.. K.. vekilinin temyiz isteminin incelenmesinde;
Kaçağa konu eşyanın, gümrük kapısından veya sınırdan yurda sokulmak istenirken ya da hemen sonrasında veya bu eylemlerin kesintiye uğramadan devamı sırasında yakalanması halinde, eylemin Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu kapsamında kalacağı ve katılma hakkının da gümrük idaresine ait olacağı cihetle, suçtan doğrudan zarar görmeyen E.. K..’nun davaya katılma ve hükmü temyize yetkisi bulunmadığından E.. K.. vekilinin vaki temyiz talebinin 5320 sayılı Yasanın 8/1.maddesi uyarınca yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’nın 317.maddesi gereğince REDDİNE,
II-Gümrük İdaresi vekili ile sanığın temyiz istemlerinin incelenmesinde ise;
5271 sayılı CMK’nın 260/1.maddesi gereğince katılan sıfatını alabilecek surette suçtan zarar görmüş bulunan Gümrük İdaresinin davaya katılma ve hükmü temyize hakkı bulunduğu gözetilerek yapılan incelemede;
Sanığın adli sicil kaydında bulunan hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının CMK.nun 231/5-2.cümle gereğince hukuki bir sonuç doğurmayacağından bu karara dayanılmak suretiyle sanık hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmesi yasaya aykırı ise de, suçun işlenmesiyle kamunun uğradığı zararın giderilmemiş olması, CMK.nun 231.maddesi uyarınca hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına objektif koşullar yönünden engel teşkil ettiğinden bu husus bozma nedeni yapılmamıştır.
1-Sanığın olay günü Suriye’den Türkiye’ye giriş yapmak üzere geldiği Cilvegözü Gümrük sahasında, kullandığı araçta yapılan arama sonucunda davaya konu eşyanın ele geçmesi karşısında, eylemin 5607 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunun 3/1.maddesi kapsamında kaldığı gözetilmeden yazılı şekilde 5015 sayılı yasaya muhalefetten hüküm kurulması,
2-Açılan kamu davasına katılma hakkı bulunan Gümrük İdaresine duruşma gününü bildirir davetiye tebliğ edilip, katılma olanağı tanınmadan, yokluğunda yargılamaya devamla yazılı şekilde hüküm kurulması,
3-5607 sayılı Yasa’nın 5/2. fıkrasında “Yedinci fıkrası hariç, 3 üncü maddede tanımlanan suçlardan birini işlemiş olan kişi, etkin pişmanlık göstererek, soruşturma evresi sona erinceye kadar suç konusu eşyanın gümrüklenmiş değerinin iki katı kadar parayı Devlet Hâzinesine ödediği takdirde, hakkında, bu kanunda tanımlanan kaçakçılık suçlarından dolayı verilecek ceza yarı oranında indirilir. Bu fıkra hükmü, mükerrirler hakkında veya suçun bir örgütün faaliyeti çerçevesinde işlenmesi halinde uygulanmaz” hükmünü içermesi ve sanığın soruşturma aşamasında 5607 sayılı Yasanın 5/2. maddesinde düzenlenen etkin pişmanlık hatırlatıldığında; ödemesi gereken miktarı öğrendikten sonra ödeme yapacağını beyan ettiği anlaşıldığından, eşyanın gümrüklenmiş değerin iki katı tutarı yatırması halinde hakkında 5607 sayılı Yasanın 5/2. maddesinin uygulanabileceği ihtarı yapılarak sonucuna göre sanığın hukuki durumunun değerlendirilmesi gerekirken yazılı şekilde uygulama yapılması,
4-5237 sayılı Türk Ceza Kanunu nun 53/4. maddesinde yer alan “Kısa süreli hapis cezası ertelenmiş veya fiili işlediği sırada onsekiz yaşını doldurmamış olan kişiler hakkında birinci fıkra hükmü uygulanmaz” hükmüne aykırı olarak, sanık hakkında erteli 1 yıl 8 ay hapis cezasına hükmolunduğu halde TCK 53/1.maddesi gereğince hak yoksunluklarına hükmedilmemesi,
5-Suçtan doğrudan zarar görmeyen ve katılma hakkı bulunmayan E.. K..’ nun davaya katılan olarak kabul edilip lehine vekalet ücretine hükmolunması,
Yasaya aykırı, Gümrük İdaresi vekili ile sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün 5320 sayılı Yasa’nın 8/1.maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’nun 321.maddesi uyarınca BOZULMASINA, 10.09.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.