Yargıtay Kararı 7. Ceza Dairesi 2015/831 E. 2017/4819 K. 07.06.2017 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 7. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/831
KARAR NO : 2017/4819
KARAR TARİHİ : 07.06.2017

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : 4733 sayılı Yasaya muhalefet
HÜKÜM : Hükümlülük, müsadere, sanık … hakkında erteleme

Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;
I- Katılan … İdaresi vekilinin temyiz istemine ilişkin incelemede;
Suçun niteliğine göre, suçtan doğrudan zarar görmeyen Gümrük İdaresi’nin davaya katılan olarak kabulü hükmü temyize hak kazandırmayacağından, Gümrük İdaresi vekilinin temyiz isteğinin 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK.nun 317. maddesi uyarınca REDDİNE,
II- Sanık …’in temyizine göre yapılan incelemede;
1- Viranşehir Sulh Ceza Mahkemesi’nin 2012/88 Değişik İş sayılı önleme araması kararına istinaden yapılan uygulamada durdurulan Mardin Seyahat isimli firmaya ait otobüste yolcu olarak bulunan sanık …’na ait bagajda değişik markalarda toplam 119 karton kaçak sigara; sanık …’in İzmir’de alınmak üzere garajda otobüse verdiği kolide değişik markalarda toplam 71 karton kaçak sigara ele geçirilmesi şeklinde gerçekleşen ve sanıkların eylemlerinin iştirak halinde gerçekleştiğine ilişkin delil bulunmadığı ve atılı eylemlerin şahsi ve fiili bakımdan birbirinden bağımsız olaylar oldukları, aralarında bir irtibat bulunmadığı, sanıklar hakkındaki soruşturmanın birlikte yapılmış olmasının davaların birlikte görülmesini de gerektirmeyeceği cihetle, sanıklar hakkında birlikte açılmış kamu davasının tefriki yerine birlikte görülerek sonuçlandırılması suretiyle savunma haklarının kısıtlanması,
2- CMK.nun 231. maddesinde düzenlenen hükmün açıklanmasının geri bırakılması müessesesine engel hali bulunmayan sanığın talimat mahkemesindeki savunmasında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmesini talep ettiği nazara alınarak, sanığın otobüse verdiği kolide ele geçen toplam 71 karton kaçak sigaranın Cif değerine göre Gümrük İdaresince hesaplanacak “eşyanın ithalinde öngörülen gümrük vergileri ve diğer eş etkili vergiler ile mali yükler toplam tutarı olan miktarın kamu zararı olduğunun
bildirilmesi ve sonucuna göre, gerektiğinde Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 231/9. fıkrası da gözetilerek bir karar verilmesi gerekirken, diğer sanıkta yakalanan 119 karton ile birlikte toplam 190 karton üzerinden belirlenen gümrük vergileri ve diğer eş etkili vergiler ile mali yükler toplam tutarı olan miktarın kamu zararı olduğunun bildirilerek sanığın yanıltılması ve kamu zararının giderilmediği gerekçesi ile hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmesi,
3- Hükümden önce 01.03.2008 tarihinde yürürlüğe giren 5739 sayılı Yasanın 5. maddesi ile yapılan değişiklikle 5237 sayılı TCK.nun 50/6. madde ve fıkrasında yer alan “yaptırım” ibaresinin “tedbir” olarak değiştirilip, 5275 sayılı Yasanın 106. maddesinin 4. ve 9. fıkralarının yeniden düzenlenip, 10. fıkrasının da yürürlükten kaldırılması karşısında, hükümde infaz yetkisini kısıtlayacak şekilde ödenmeyen adli para cezasının hapse çevrilerek infazına karar verilmesi,
4- 24.11.2015 günlü 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi’nin 08.10.2015 tarih ve 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı iptal kararı ile 5237 sayılı TCK.nun 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptal edilmesi nedeniyle, anılan maddenin yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
TCK.nun 53. maddesinin 3. fıkrası uyarınca, mahkum olduğu kısa süreli olmayan hapis cezası ertelenen sanık hakkında anılan maddenin 1. fıkrasının (c) bendinde yazılı hak yoksunluğunun, sanığın kendi altsoyu üzerindeki velayet, vesayet veya kayyımlık yetkileri açısından uygulanmasına yer olmadığına karar verilmesi gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm tesisi,
Yasaya aykırı, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi uyarınca yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK.nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA,
III- Sanık …’nun temyizine göre yapılan incelemede;
1- Viranşehir Sulh Ceza Mahkemesi’nin 2012/88 Değişik İş sayılı önleme araması kararına istinaden yapılan uygulamada durdurulan Mardin Seyahat isimli firmaya ait otobüste yolcu olarak bulunan sanık …’na ait bagajda değişik markalarda toplam 119 karton kaçak sigara; sanık …’in İzmir’de alınmak üzere garajda otobüse verdiği kolide değişik markalarda toplam 71 karton kaçak sigara ele geçirilmesi şeklinde gerçekleşen ve sanıkların eylemlerinin iştirak halinde gerçekleştiğine ilişkin delil bulunmadığı ve atılı eylemlerin şahsi ve fiili bakımdan birbirinden bağımsız olaylar oldukları, aralarında bir irtibat bulunmadığı, sanıklar hakkındaki soruşturmanın birlikte yapılmış olmasının davaların birlikte görülmesini de gerektirmeyeceği cihetle, sanıklar hakkında birlikte açılmış kamu davasının tefriki yerine birlikte görülerek sonuçlandırılması suretiyle savunma haklarının kısıtlanması,
2- CMK.nun 231. maddesinde düzenlenen hükmün açıklanmasının geri bırakılması müessesesine objektif koşullar yönünden engel hali bulunmayan, talimatla alınan savunmasında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmesini talep eden sanığa kendisinde ele geçen toplam 119 karton kaçak sigaranın Cif değerine göre Gümrük İdaresince hesaplanacak “eşyanın ithalinde öngörülen gümrük vergileri ve diğer eş etkili vergiler ile mali yükler toplam tutarı olan miktarın kamu zararı olduğunun bildirilmesi ve sonucuna göre, gerektiğinde Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 231/9. fıkrası da gözetilerek bir karar verilmesi gerekirken, tutanaklara yansıyan olumsuz bir davranışı olmamasına
rağmen “sanığın dosya kapsamına yansıyan kişilik özellikleri ile duruşmadaki tutum ve davranışları gözönüne alınarak, ileride yeniden suç işlemekten çekineceğine dair mahkememizde olumlu kanaat oluşmadığından,” şeklindeki yetersiz gerekçe ile hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmesi,
3- 5237 sayılı TCK.nun 51. maddesinin 1. fıkrasının (a) bendinde; sanığın daha önce üç aydan fazla hapis cezası ile cezalandırılmamış olması koşulu ve (b) bendinde; suçu işledikten sonra yargılama sürecinde gösterdiği pişmanlık dolayısıyla tekrar suç işlemeyeceği konusunda mahkemede bir kanaatin oluşması hükmü getirilmiş olmakla, adli sicil kaydına göre ertelemeye engel sabıkası olmayan ve talimat mahkemesinde savunması alınan sanığın tutanaklara yansıyan olumsuz bir davranışı olmamasına rağmen “Sanığın üzerine atılı suçu işledikten sonra yargılama sürecinde pişmanlık göstermemesi nedeni ile ileride yeniden suç işlemekten çekineceğine dair mahkememizde olumlu kanaat oluşmadığından” şeklindeki yetersiz gerekçe ile ertelemeye yer olmadığına karar verilmesi,
4- Sanığın, 5237 sayılı TCK.nun 53/1-a,b,d,e bentlerindeki haklardan hapis cezasının infazı tamamlanıncaya; 53/1-c maddesinde yazılı haklardan ise anılan maddenin 3. fıkrası uyarınca kendi altsoyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından mahkum olduğu hapis cezasından koşullu salıverilmesine, diğer kişilere yönelik bu hakları bakımından aynı maddenin 2. fıkrası uyarınca hapis cezasının infazının tamamlanıncaya kadar yoksun bırakılmasına karar verilmesi gerekirken bu bentteki hak yoksunluğunun ayrım yapılmaksızın koşullu salıverilme tarihine kadar uygulanmasına karar verilmesi,
24.11.2015 günlü 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi’nin 08.10.2015 tarih ve 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı iptal kararı ile 5237 sayılı TCK.nun 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptal edilmesi nedeniyle, anılan maddenin yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
5- Suçtan doğrudan zarar görmeyen ve katılma hakkı bulunmayan Gümrük İdaresi’nin davaya katılan olarak kabul edilip lehine vekalet ücretine hükmedilmesi,
6- Hükümden önce 01.03.2008 tarihinde yürürlüğe giren 5739 sayılı Yasanın 5. maddesi ile yapılan değişiklikle 5237 sayılı TCK.nun 50/6. madde ve fıkrasında yer alan “yaptırım” ibaresinin “tedbir” olarak değiştirilip, 5275 sayılı Yasanın 106. maddesinin 4. ve 9. fıkralarının yeniden düzenlenip, 10. fıkrasının da yürürlükten kaldırılması karşısında, hükümde infaz yetkisini kısıtlayacak şekilde ödenmeyen adli para cezasının hapse çevrilerek infazına karar verilmesi,
Yasaya aykırı, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi uyarınca yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK.nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 07.06.2017 günü oybirliği ile karar verildi.