Yargıtay Kararı 7. Ceza Dairesi 2015/7152 E. 2017/8660 K. 02.11.2017 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 7. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/7152
KARAR NO : 2017/8660
KARAR TARİHİ : 02.11.2017

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : 4733 sayılı Kanuna muhalefet
HÜKÜM : 10/09/2013 tarihli karar ile Hükümlülük, müsadere, 30/10/2013 tarihli ek karar ile Gümrük Müdürlüğü yönünden temyiz isteminin reddine

Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;
Gümrük İdaresi vekilinin, temyiz isteminin reddine ilişkin ek karara yönelik temyiz talebinin incelenmesinde;
Açılan kamu davasının niteliğine ve suç tarihine göre suçtan doğrudan zarar görmeyen ve katılma hakkı bulunmayan Gümrük İdaresi vekilinin temyiz inceleme isteğinin reddine ilişkin mahkemenin 30/10/2013 tarih, 2013/425 Esas – 2013/718 Karar sayılı ek kararı usul ve yasaya uygun bulunduğundan Gümrük İdaresi vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle red kararının istem gibi ONANMASINA,
Sanıkların mahkumiyet hükmüne yönelik temyizlerine göre yapılan incelemede;
01/03/2008 tarihinde yürürlüğe giren 5739 sayılı Yasanın 5. maddesi ile yapılan değişiklikle 5237 sayılı TCK.nun 50/6. madde ve fıkrasında yer alan “yaptırım” ibaresinin “tedbir” olarak değiştirilip 5275 sayılı Yasanın 106. maddesinin 4. ve 9. fıkralarının yeniden düzenlenip yine 01/06/2014 tarihli 6545 sayılı Yasanın 81. maddesi ile 3. ve 8. fıkralarındaki değişiklikler ve 10. fıkrasının da yürürlükten kaldırılması karşısında, hükümde infaz yetkisini kısıtlayacak şekilde adli para cezalarının ödenmemesi durumunda tamamının tahsil edileceğinin ve ödenmeyen adli para cezalarının hapse çevrileceğinin belirtilmesi,
5237 sayılı TCK.nun 53. maddesinin 3. fıkrası uyarınca, aynı maddenin 1. fıkrasının (c) bendinde yazılı sanıkların kendi altsoyları üzerindeki velayet hakları ile vesayet veya kayyımlığa ait bir hizmette bulunmaktan koşullu salıverilmelerine, altsoyları dışında kalanlarla ilgili bu hak ve yetkilerden ise cezanın infazı tamamlanıncaya kadar yoksun bırakılmalarına karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde hüküm tesisi,
Yasaya aykırı, sanıkların temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görüldüğünden ve bu hususlar yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK.nun 322. maddesi uyarınca, hükümden adli para cezalarının taksitlendirilmesine ilişkin bendlerin sonundan taksitlerden birinin zamanında ödenmemesi halinde geri kalan kısmının tamamının tahsil edileceğine ve ödenmeyen adli para cezalarının hapse çevrileceğine ilişkin kısımların çıkartılması, yine hükümden TCK.nun 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölümlerin çıkartılması, yerine “24/11/2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Anayasa Mahkemesi’nin 08/10/2015 tarih ve 2014/140 E., 2015/85 K. sayılı kararındaki iptal edilen hususlar gözetilerek 5237 sayılı TCK.nun 53/1-2-3. madde ve fıkralarının tatbikine,” ifadesinin eklenmesi ve sair kısımların aynen bırakılması suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
Nakil aracına yönelik yapılan incelemede ise;
5237 sayılı TCK.nun 54. maddesinde düzenlenen araç müsaderesinin hukuksal niteliği itibariyle ceza değil güvenlik tedbiri olduğu ve güvenlik tedbiri niteliğindeki müsadereye karar verilmemesinin aleyhe bozma yasağına konu olmayacağı gözetilerek nakil vasıtasının iadesi yönünden kurulan hükmün sanıkların temyizine yönelik olarak incelenmesinde;
Sanık …’in aşamalardaki savunmasında aracın kendisine ait olduğunu ve malen sorumlunun da aracın sanık tarafından haricen satın alındığını belirtmesi karşısında, aracın sanığa ait olduğu anlaşılmakla ele geçen kaçak eşyanın tür ve miktarı ile dava konusu nakil vasıtasının niteliği dikkate alındığında dava konusu eşyanın, hacim ve miktar itibari ile aracın ağırlıklı bölümünü oluşturduğu ayrıca dava konusu eşya ve nakil vasıtasının değerleri dikkate alındığında nakil vasıtasının müsaderesinin işlenen suça nazaran daha ağır sonuçlar doğurmayacağı ve bu nedenle TCK.nun 54/3. maddesi uyarınca hakkaniyete de aykırı bir yanın bulunmadığı dikkate alınarak dava konusu nakil vasıtasının müsaderesi yerine, yazılı şekilde iadesine karar verilmesi,
Yasaya aykırı, sanıkların temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK.nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 02/11/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.