Yargıtay Kararı 7. Ceza Dairesi 2015/27974 E. 2018/12898 K. 20.11.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 7. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/27974
KARAR NO : 2018/12898
KARAR TARİHİ : 20.11.2018

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : 4733 sayılı Kanuna muhalefet
HÜKÜM : Hükümlülük, müsadere

Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;
I) Sanığın ve katılan TAPDK vekilinin 15/04/2011-22/08/2011 tarihleri arasında işlenen suça ilişkin kurulan hüküm yönünden temyiz istemlerinin incelenmesinde;
1. Mahkemenin asıl dosyası ile birleşen İstanbul 56. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2015/195 Esas sayılı dosyasında suç tarihinin 15.04.2011, iddianame düzenleme tarihinin 15.11.2011; birleşen İstanbul 1. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2015/177 Esas sayılı dosyasında suç tarihinin 22.05.2011, iddianame düzenleme tarihinin 27.06.2011; birleşen İstanbul 56. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2015/229 Esas sayılı dosyasına ilişkin suç tarihinin 26.05.2011, iddianame düzenleme tarihinin 15.11.2011 ve yine İstanbul 56. Asliye Ceza Mahkemesinin 2015/194 Esas sayılı dosyasına ilişkin suç tarihinin 01.06.2011, iddianame düzenleme tarihinin ise 15.11.2011 olduğu gözetilerek anılan dosyalarda bulunan bozma ilamlarında da açıkça belirtildiği üzere Dairemizin 23.03.2015 tarihli ve 2014/24289 Esas, 2015/12497 Karar sayılı ilamı ile temyiz isteminin reddi kararı üzerine kesinleşen İstanbul 1. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2011/953 Esas, 2012/1644 Karar sayılı dosyasında suç tarihinin 29.05.2011, iddianame düzenleme tarihinin 21.09.2011 ve Dairemizin 05.05.2014 tarihli ve 2013/13565 Esas, 2014/8487 Karar sayılı ilamı ile düzeltilerek onama üzerine kesinleşen İstanbul 1. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2011/734 Esas, 2012/641 Karar sayılı dosyasında suç tarihinin 25.05.2011 ve iddianame düzenleme tarihinin 21.09.2011 olduğu, bununla birlikte mahkemece UYAP sisteminden ve mahkemesinden celp edilmek suretiyle dosya arasına konulan, Dairemizin 12.03.2015 tarihli ve 2014/15437 Esas, 2015/11903 Karar sayılı ilamıyla düzeltilerek onanmasına karar verilerek kesinleşen İstanbul 1. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2011/954 Esas, 2012/1492 Karar sayılı dosyasında suç tarihinin 16.06.2011, iddianame düzenleme tarihinin 21.09.2011 olduğu, yine yapılan UYAP sorgulamasında Dairemizin 2016/3954 Esas sırasında kayıtlı olan İstanbul 1. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2011/713 Esas, 2012/638 Karar sayılı dosyasında suç tarihinin 16.05.2011, iddianame düzenleme tarihinin ise 22.06.2011 olduğu anlaşılmakla bu dosyalardaki eylemlerin benzer suç vasfına yönelik olduğu gözetilerek suç tarihlerine ve işlenen suçun niteliğine göre sanığın eylemlerinin TCK’nun 43. maddesi kapsamında zincirleme biçimde kaçakçılık suçunu oluşturması nedeniyle sanığa ait kesinleşen dosyalar getirtilip incelenerek ilgili belgelerin örneklerinin dosya arasına konulması ve TCK’nun 43. maddesi kapsamında kesinleşen cezaların mahsubuna karar verilmesi, ayrıca Dairemizin 2016/3954 Esas sırasında kayıtlı olan İstanbul 1. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2011/713 Esas, 2012/638 Karar sayılı dosyası yönünden TCK’nun 43. maddesi uyarınca zincirleme biçimde kaçakçılık suçunu oluşturup oluşturmadığının takdir ve değerlendirilmesi bakımından dosyaların incelenmesi ve gerektiğinde birleştirilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi,
2. Sanığın üzerine atılı İstanbul 1. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2011/713 Esas sayılı dosyasında 22.06.2011 tarihinde düzenlenen iddianame ile hukuki kesintinin gerçekleştiği gözetilerek, bu tarihten sonra işlenen suçların suç ve iddianame tarihlerine göre ayrı bir grup olarak değerlendirilmesi gerektiği anlaşılmakla, mahkemenin ana dosyası olan 2015/219 Esas sayılı dosyasında suç tarihinin 22.08.2011, iddianame düzenleme tarihinin 20.09.2011 olduğu, keza birleşen İstanbul 1. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2015/176 Esas sayılı dosyasında suç tarihinin 29.07.2011, iddianame düzenleme tarihinin 13.12.2011; birleşen İstanbul 56. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2015/230 Esas sayılı dosyasında suç tarihinin 04.08.2011, iddianame düzenleme tarihinin 06.12.2011; İstanbul 56. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2015/232 Esas sayılı dosyasında suç tarihinin 06.08.2011, iddianame düzenleme tarihinin 03.11.2011 ve birleşen İstanbul 57. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2015/286 Esas sayılı dosyasında suç tarihinin 11.08.2011, iddianame düzenleme tarihinin ise 20.10.2011 olduğu cihetle,
Dairemizce de kabul gören Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 08.04.2014 tarihli ve 2013/7-591 Esas, 2014/171 Karar sayılı kararında ayrıntıları belirtildiği gibi; suçun işleniş biçimi, suçun işlenmesindeki özellikler, fiillerin işleniş yer ve zamanı, fiiller arasında geçen süre, korunan değer ve yarar, hareketin yöneldiği maddi konunun niteliği, olayların oluş ve gelişimi ile dış dünyaya yansıyan diğer tüm özellikler birlikte değerlendirilip, sanığın eylemlerini bir suç işleme kararının icrası kapsamında gerçekleştirip gerçekleştirmediği ve hakkında TCK’nun 43. maddesinin uygulanıp uygulanmayacağı hususlarının tartışılarak belirlenmesi bakımından;
Yukarıda belirtilen dosyalardaki eylemlerin benzer suç vasfına yönelik olduğu nazara alınarak her bir birleşen dosyadaki suç tarihlerine ve işlenen suçun niteliğine göre 29.07.2011-22.08.2011 tarihleri arasındaki eylemler ayrı değerlendirilerek sanık hakkında TCK’nun 43. maddesi uyarınca zincirleme suç hükümlerinin uygulanması gerekirken 22.06.2011 tarihli iddianame ile oluşan hukuki kesinti göz ardı edilerek 15.04.2011-22.08.2011 tarihleri arasında işlenen tüm eylemler yönünden yazılı şekilde karar verilmesi,
3. Dairemizin 25.11.2014 tarihli 2013/23119 Esas, 2014/19798 Karar sayılı ilamı ile düzeltilerek onanmasına karar verilmek suretiyle kesinleşen İstanbul 1. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2011/1086 Esas sayılı dosyasında suç tarihinin 13.08.2011, iddianame tarihinin 17.10.2011 olduğu ve 29.07.2011-22.08.2011 tarihleri arasında işlenen suçlar yönünden Dairemizin 30.03.2015 tarihli ve 2014/30441 Esas, 2015/13121 Karar sayılı bozma ilamında da açıkça belirtildiği üzere suç tarihlerine ve işlenen suçun niteliğine göre sanığın eylemlerinin TCK’nun 43. maddesi kapsamında zincirleme biçimde kaçakçılık suçunu oluşturması nedeniyle sanığa ait kesinleşen dosya getirtilip incelenerek ilgili belgelerin örneklerinin dosya arasına konulması ve TCK.nun 43. maddesi kapsamında kesinleşen cezanın mahsubuna karar verilmesi gerekirken bozma gereği yerine getirilmeden yazılı şekilde karar verilmesi,
4. 15.04.2011-16.06.2011 tarihleri arasında işlenen suçlar yönünden CMUK’nun 326/son maddesi uyarınca sanığın kazanılmış hakkı gözetilerek, hapisten çevrili ayrı ayrı 3.000,00’er TL ve doğrudan verilen 80,00’er TL adli para cezası üzerinden infazına karar
verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
Yasaya aykırı, sanığın ve katılan TAPDK vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca sair yönleri incelenmeksizin BOZULMASINA,
II) Sanığın ve katılan TAPDK vekilinin 22/09/2011-10/12/2011 tarihleri arasında işlenen suça ilişkin kurulan hüküm yönünden temyiz istemlerinin incelenmesinde;
Dairemizin 30.03.2015 tarihli ve 2014/33469 Esas, 2015/13119 sayılı ilamıyla bozulmasına karar verilerek asıl dosya ile birleştirilen İstanbul 1. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 27.02.2013 tarihli kararı,
Dairemizin 30.03.2015 tarihli ve 2014/24120 Esas, 2015/13118 sayılı bozma ilamı üzerine asıl dosya ile birleştirilen İstanbul 1. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 22.11.2012 tarihli ve yine Dairemizin 30.03.2015 tarihli ve 2014/25512 Esas, 2015/13103 sayılı ilamıyla bozulmasına karar verilerek asıl dosya ile birleşen İstanbul 1. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 13.02.2013 tarihli kararının sanık tarafından temyiz edilmesi nedeniyle CMUK’nun 326/son maddesi gereğince kazanılmış hakkı bulunduğu gözetilerek sanığın cezasının neticeten ayrı ayrı 3.000,00 TL hapisten çevrilen ve 80,00 TL doğrudan verilen adli para cezası olarak infazına karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde bozmadan önceki hükümden daha ağır bir cezaya hükmolunması,
Yasaya aykırı, sanığın ve katılan TAPDK vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA,
III) Sanığın ve katılan TAPDK vekilinin 13/07/2012-18/07/2012 tarihleri arasında işlenen suça ilişkin kurulan hüküm yönünden temyiz istemlerinin incelenmesine gelince;
Dairemizin 30.03.2015 tarihli ve 2015/4874 Esas, 2015/13104 sayılı ilamıyla bozulmasına karar verilerek asıl dosya ile birleştirilen İstanbul 56. Asliye Ceza Mahkemesinin 13.02.2013 tarihli ve yine Dairemizin 30.03.2015 tarihli, 2014/25398 Esas, 2015/13108 sayılı bozma ilamı üzerine asıl dosya ile birleştirilen İstanbul 1. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 06.02.2013 tarihli ilamıyla bozulmasına karar verilerek asıl dosya ile birleşen İstanbul 1. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 13.02.2013 tarihli kararının sanık tarafından temyiz edilmesi nedeniyle CMUK’nun 326/son maddesi gereğince kazanılmış hakkı bulunduğu gözetilerek sanığın cezasının neticeten ayrı ayrı 3.000,00 TL hapisten çevrilen ve 80,00 TL doğrudan verilen adli para cezası olarak infazına karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde bozmadan önceki hükümden daha ağır bir cezaya hükmolunması,
Yasaya aykırı, sanığın ve katılan TAPDK vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 20.11.2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.