YARGITAY KARARI
DAİRE : 7. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/26593
KARAR NO : 2016/1213
KARAR TARİHİ : 27.01.2016
Tebliğname No : KYB – 2015/350046
Bireysel ticari kaçakçılık suçundan sanık M.. D..’ın, 5607 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu’nun 3/5, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 62 ve 52/2. Maddeleri uyarınca 5 ay hapis ve 4.320,00 Türk Lirası adlî para cezaları ile cezalandırılmasına, ikinci kez mükerrir olduğundan anılan Kanun’un 58/7, 58/8 ve 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun’un 108/3. maddeleri gereğince, sanığın koşullu salıverilme hükümlerinden yararlandırmayarak, hükmolunan cezasının mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine dair Rize 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 07/02/2013 tarihli ve 2012/673 esas, 2013/56 sayılı kararı aleyhine Yüksek Adalet Bakanlığından verilen 16.10.2015 gün ve 66567 sayılı kanun yararına bozma istemini içeren dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 13/11/2015 gün ve KYB. 2015-350046 sayılı ihbarnamesi ile daireye verilmekle okundu.
Mezkür ihbarnamede;
5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 58/6. maddesine göre, tekerrür hâlinde hükmolunan cezanın, mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesi ve aynı maddenin 8. fıkrasında yer alan mükerrirlerin mahkûm olduğu cezanın infazı ile denetimli serbestlik tedbirinin uygulanmasının, kanunda gösterilen şekilde yapılması gerektiği biçimindeki düzenlemeler doğrultusunda, 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun’un 108/1-c maddesinde, tekerrür hâlinde işlenen suçtan dolayı mahkûm olunan süreli hapis cezasının dörtte üçünün infaz kurumunda iyi hâili olarak çekilmesi durumunda, koşullu salıverilmeden yararlanılabileceği ve ancak aynı maddenin 2. fıkrasına göre, tekerrür nedeniyle koşullu salıverme süresine eklenecek miktarın, tekerrüre esas alman cezanın en ağırından fazla olamayacağına dair hükümler içerdiği nazara alındığında, mükerrirlere özgü infaz rejiminin uygulanabilmesi için hapis cezasına hükmedilmesi gerektiği somut olayımızda ise sanığın ikinci kez tekerrüre esas alınan cezasının, Doğubayazıt 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 30/03/2006 tarihli ve 2005/838 Esas, 2006/217 sayılı kararına konu 2.238,00 yeni Türk lirası adlî para cezası olduğu cihetle, yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmemiş ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu kanun yararına bozmaya atfen ihbar olunmuş bulunmakla Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;
07/02/2013 günlü kararda Mahkumiyet kararı yönünden yasa yolu mercii ve süresi, sürenin başlangıcı ve temyiz yönteminin gösterilmemesi nedeniyle sanığın temyizin süresinde olduğu ve hüküm kesinleşmediğinden, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın yerinde görülmeyen kanun yararına bozma istemini içerir ihbarnamesinin REDDİNE, temyiz incelemesi yapılabilmesi için gereği ve tebliğname düzenlenmek üzere dosyanın Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’na TEVDİİNE, 27/01/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.